Kahramanmaraş’ta yaşanan deprem, devletin önemini, değerini, işlevini bir kez daha gösterdi. Turgut Özal’ın “Devleti küçülteceğiz” sözünü söylediği günden bu yana onun izinden giden hızlı liberallerin, numaracı cumhuriyetçilerin, etnik ayrılıkçıların, din tacirlerinin, liberal solcuların (ne demekse) devlet düşmanlığına kadar varan devlet karşıtı tezleri, bir kez daha çöktü.  

 Kamuyu, kamunun iktisadi işlevi ve ağırlığı başta olmak üzere tasfiye eden, kamuculuğa karşı çıkan, kamu yönetimini küçümseyen, kamu çalışanlarını hor gören, üniversitelerde kamu yönetimi bölümlerinin içini boşaltan zihniyet, bir kez daha iflas etti.  

 Fakat bu çarpık, bu yanlış, bu köksüz, bu akıl ve bilimdışı zihniyetin bedelini, depremde ölen, yaralanan yurttaşlarımız başta olmak üzere milletçe çok ağır biçimde ödedik. Daha da ödeyeceğiz maalesef.  

 Deprem; planlamanın, eşgüdümün ve örgütlenmenin önemini gösterdi.  

 Deprem; kamu yönetiminin önemini gösterdi.  

 Deprem; kriz yönetiminin önemini, afet yönetiminin önemini gösterdi.  

 Deprem; sevk ve idarenin önemini gösterdi.  

 Deprem, planlamanın, gelen yardımları gereksinim duyanlara ulaştırmanın, en doğru yönlendirmeyi, en hızlı dağıtımı yapmanın önemini gösterdi.  

 Deprem; deprem öncesinde gerekli hazırlıkları yapmanın, gereken önlemleri almanın önemini gösterdi.  

 Deprem; inisiyatif almanın, hızla harekete geçmenin, disiplin ve hiyerarşinin önemini gösterdi.  

 Deprem; meşruiyetin önemini gösterdi.  

 Deprem; itibarın, saygınlığın önemini gösterdi.  

 Deprem; denetimin önemini gösterdi.  

 Deprem; şeffaflığın, hesap verebilirliğin, özeleştirinin önemini gösterdi.  

 Bunca şeyi gösteren depremden gerekli dersi çıkarabilecek miyiz peki? 

 En zor soru bu.  

 Gördüklerimiz, yaşadıklarımız, geçmiş depremlerden ne kadar ders çıkardıysak son yaşadığımız depremden de o kadar ders çıkaracağımızı gösteriyor.