Barış Doster

CHP, 6’lı masa ve ortakları

25 Ocak 2023 Çarşamba

Seçim tarihi açıklandı. Anayasanın açık hükmüne karşın, cumhurbaşkanının tekrar aday olmasına muhalefetin güçlü bir itirazı yok, “Aman mağduriyet oluşmasın” gerekçesiyle. İktidar seçim ekonomisi uygulamayı son hızla sürdürüyor. Millet İttifakı’nın oy oranı küçük partilerinin, hangi partinin (CHP mi, İYİ Parti mi?) listesinden seçime girecekleri de netleşmek üzere. Geriye kaldı, 6’lı masanın adayını açıklaması. Düğüm de burada zaten.  

Çünkü hem CHP genel başkanı hem CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanı, adaylık konusunda çok istekliler. Genel başkan; parti yönetiminin, Meclis grubunun desteği konusunda rahat. Fakat 6’lı masada rahat değil. Hele de İYİ Parti lideri söz konusuysa, hiç rahat değil. Sadece İYİ Parti lideri değil, örgütleri de bu konuya olumsuz bakıyorlar. İYİ Parti’nin Yozgat’ta, Kahramanmaraş’ta, Malatya’da, Konya’da, Erzurum’da örgütlerini, CHP genel başkanının aday olması halinde ne kadar çalıştırabileceği önemli bir soru. Aynı soru ittifakın düşük oy oranına sahip partileri, özellikle de Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi için de geçerli.  

Geriye kalıyor, HDP’nin Millet İttifakı’na vereceği destek. Orada ne kadar fire olacağı da kayda değer bir soru elbette. CHP’nin oyunun yanına, çok fire vermiş bir İYİ Parti oyu, onun da yanına ne kadar fire vereceği henüz bilinmeyen HDP oyu eklendiğinde, yüzde 50 ediyor mu? Etmiyor. HDP’nin Anayasa Mahkemesi’nce kapatılıp kapatılmayacağı, kimi aday göstereceği, kapatılırsa hangi parti listelerinden seçime gireceği, iktidarın HDP tabanına yönelik atacağı adımlar, şüphesiz önümüzdeki günlerde daha da çok tartışılacak.  

Bu şartlarda CHP’nin kendini oy oranı yüzde 1 dolayında olan partilerle eşitlemesinin, siyasal ve sayısal olarak ne denli yanlış olduğu ortada. Diğer büyük yanlış da bu partilerin gücünü, ağırlığını abartması. 

Bu konuda da siyasi tarihimiz derslerle dolu. Çünkü içinden çıktığı ana akımdan kopup başarılı olan parti sayısı az. Büyük gövdeden koptuktan sonra girdiği ilk seçimde iktidar olan parti sayısı daha da az. Demokrat Parti; CHP’den kopanlarca kuruldu. 1946’da seçime girdi, 1950’de büyük bir seçmen desteğiyle iktidara geldi. DSP; CHP’nin karizmatik lideri Bülent Ecevit tarafından kuruldu. TBMM dışında kaldı, sonra barajı geçti (1991), sonra merkez solun birinci partisi oldu (1995), sonra 1999 seçimlerinde sandıktan zaferle çıktı. AKP ise Milli Görüş geleneğinden kopan kadrolarca kuruldu, 14 Ağustos 2001’de. Ardından, henüz 1 yaşını doldurmadan 3 Kasım 2002’de tek başına iktidara geldi, yüzde 35 oyla. Tüm bu süreçlerin kendine özgü tarihsel, siyasal, toplumsal, iktisadi, dönemsel, demografik özellikleri var elbette.   

Ülkemizde güçlü siyasal, ideolojik, örgütsel damarı olan partiler var. CHP, MHP, Saadet Partisi gibi... Bu partilerin seçmen sadakati yüksek. Uzun yıllar iktidara gelemeseler de tek başına iktidar olamasalar da çok fazla parti doğursalar da baraj altında kalsalar da darbe dönemlerinde kapatılsalar da kadroları, liderleri hapse atılsa da siyasal hayatta varlıklarını koruyorlar.  

Yeni parti kuranlara sorulması gereken en önemli sorular ise şunlar: Siyasi boşluk var mı? Toplumsal talep var mı? Liderlerinin itibarı, sözlerinin hayatta karşılığı var mı?   



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları