Aykut Küçükkaya

THY yönetimine çağrı: YANLIŞTAN DÖNÜN

07 Ekim 2019 Pazartesi

Tarih: 17 Haziran 2019... Yaklaşık 4 ay önce bu köşede “Kamu şirketleri iktidarın çiftliği ya da arka bahçesi mi?” başlığı altında yazımı şöyle bitirmişim:
“Türkiye’nin önemli markalarından Türk Hava Yolları (THY), 6 Eylül 2018 günü Cumhuriyet gazetesi alımını durdurdu. Bu tarihle ilgili soru işaretlerimiz bir başka yazının konusu olabilir. Biz gerekçeyi bilmiyoruz... Eğer gerekçe ‘iktidarı eleştirmek’ ise bu açıklanmalıdır. Bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti var oldukça, adını Atatürk’ün koyduğu Cumhuriyet gazetesi dimdik ayakta duracaktır. Ve okuru için, büyük bir sorumluluk taşıdığı Türk halkı için, ülkeyi yöneten iktidarları eleştirmeyi sürdürecektir...”
THY’nin Cumhuriyet gazetesi alımını durdurma kararının üzerinden bir yılı aşkın süre geçti. Cumhuriyet’le birlikte Sözcü, BirGün, Evrensel, Karar, Yeni Çağ gazeteleri de THY tarafından yolculara sunulmuyor.
Biz, “Artık Cumhuriyet’i almayacaksınız” emrinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan tarafından bizzat, Kartal İmam Hatip Lisesi’nden arkadaşı THY Yönetim Kurulu Başkanı M. İlker Aycı’ya verildiğini biliyoruz. Adını Atatürk’ün koyduğu, kuruluş parasını verdiği Cumhuriyet’e yönelik böylesi bir ambargoyu kabul etmiyoruz. THY’nin yüzde 50.88’i halka açık, yüzde 49.12’si Varlık Fonu’nda bulunuyor. Halkın haber alma ve bilgilenme hakkına saygı gösterilmesini istiyoruz. THY’nin diğer gazete okurlarına tanıdığı hakkı Cumhuriyet okurlarına tanımamasını adil bulmuyoruz. THY yönetimini bu büyük ayrımcılıktan, yanlıştan dönmeye davet ediyoruz. Bu çağrımıza kulak verilmezse THY yönetimine karşı tüm yasal haklarımızı kullanmaya, dava açmaya hazırlanıyoruz.

Siyaset kulisi geri dönüyor
Önümüzdeki haftadan itibaren “Siyaset Kulisi” geri dönüyor. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere siyaset dünyasındaki kulisler, “dönen dolaplar”, Meclis’te yaşanan diyaloglar politika sayfalarımızda okurla buluşacak. Ekim ayı içerisinde özellikle genç okurlar için büyük bir sürprizimiz olacak. Hazırlıklarımızı sürdürüyoruz, bakalım okurlarımız yeni sayfalarımızı beğenecek mi?

Şükran Soner’le söyleşiler
Cumhuriyet’in simge ismi Şükran Ablamız (Soner) hiç yitirmediği “muhabir” heyecanıyla bizleri kendisine hayran bırakmaya devam ediyor. Sevim Belli röportajıyla başlayan Cumhuriyet Söyleşileri geçen cumartesi Meriç Velidedeoğlu’yla devam etti. Cumhuriyet’in çınarlarını, aydınlarını, bilgelerini Şükran Soner’in kaleminden cumartesi günleri okumayı sürdüreceğiz...

Demek ki doğru yoldayız!
Cumhuriyet, yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın en özel gazetesi. Kuruluşunda “Ulusal Kurtuluş Savaşı” direnişiyle “Kemalist devrim”in harcı karılı...
26 yıldır Cumhuriyet’te çalışıyorum, ekip arkadaşlarımla her gün Türkiye’nin en iyi gazetesini yapıyoruz. O yüzden gözler üzerimizde, biliyoruz. Ve hep hedefteyiz!..
İktidarın, liberal tayfanın, ikinci cumhuriyetçilerin, siyasilerin... En komiği de yolu üç-beş aylığına ya da bir, bilemediniz iki yıllığına Cumhuriyet’le kesişenlerin internet sitelerinde 40 yıllık Cumhuriyetçi gibi ahkâm kesmeleri... Ne diyelim, tam bir liboşluk!..
Fakat geçen hafta iki ismin yazdıkları bizlere bir kez daha “doğru yoldayız” dedirtti. İlk önce AKP’li Burhan Kuzu hedef aldı gazetemizi. Biliyorsunuz Kuzu, İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti’yi “tanımam” demişti, Cumhuriyet manşetten Zindaşti’yle Kuzu’nun birlikte yemek yediğini belgeledi. İşte aynı Kuzu, sosyal medya hesabından, “Atatürk’ün adını verdiği Cumhuriyet bugün neredeyse FETÖ’nün yayın organı haline gelmiş...” diye yazdı.
AKP’li isimden sonra bu kez PKK’nin Avrupa’daki yayın organından Veysi Sarısözen Cumhuriyet’i ve yazarlarını hedef aldı. Yazıda öyle bir bölüm var ki burada aynen paylaşmak istiyorum:
“Ergenekon ya da derin devlet ilk defa 2015 Kobane zaferinin ardından Erdoğan’ı ‘angaje etti’, çözüm sürecini baltaladı, içerideki savaşı başlattı ve Temmuz 2016 ‘darbe’ provokasyonuyla Erdoğan’ın müttefiki cemaati tasfiye etti, Erdoğan rejimini destekleyen NATO’cu orduyu dağıttı, Erdoğan’ı cascavlak bırakarak kendisinin ‘legal uzantısı’ haline getirdi. Cumhuriyet gazetesi işte bugünler için susturuldu ve işte bugünler için Ergenekon borusunu öttürür hale getirildi.”
Al birini vur ötekine!..
Gülen cemaatinin lideriyle aynı masada yemek yiyen, “maklubeye” kaşık sallayan AKP’li çıkıyor “cemaatçi” diyor. ABD emperyalizmini arkasına almış terör örgütünün yayın organından “Erdoğan’ın müttefiki cemaati bitiren Ergenekoncu” diye sataşılıyor!..
Sen neymişsin be Cumhuriyet!.. Ve ikisi aynı hafta içinde oluyor...
Belli ki gazeteciliğimiz, haberciliğimiz “herkesi” rahatsız ediyor. İnsan kendisini “Siz bizi eleştiriyorsanız, hele hele böyle gülünesi cümlelerle hedef yapıyorsanız demek ki doğru yoldayız” demekten alamıyor.
Biz yine de “dosta düşmana” anımsatalım...
Cumhuriyet gazetesinin emekçileri büyük bir sorumluluk taşıdığı Türk halkı için, Atatürk’ün aydınlanma çizgisinden taviz vermeden yoluna devam edecek...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bitsin bu işkence!.. 29 Kasım 2021

Günün Köşe Yazıları