Arif Kızılyalın

Tıp Bayramı mı!

12 Mart 2025 Çarşamba

14 Mart Tıp Bayramı! Ve fakat kâğıt üzerinde kalan bir tarih bu; doktorların bırakın bayram kutlamayı, kıpırdayacak halleri yok. Tıbbiyeli Hikmet’in izinden yürüyen sağlık ordusu belki de son 50 yılın en sıkıntılı günlerini yaşıyor! Şiddet, mobbing, zorunlu hizmet, gelir adaletsizliği ve iş yükü temel sorunlar. Eskiden sadece dört yıldı mecburi hizmet, artık yan dalda uzmanlaşanlara her alan için iki yıllık ek koşul getirdiler! Bunlar gözüken sorunlar! Bir de görünmeyen noktalar var, Hipokrat yeminini zorlayan. Geçenlerde devlet hastanesinde çalışan doktor A.K., “Günde 130 hasta bakıyorum, hasta başına 3 dakika süre ayırabiliyorum, böyle tedavi de tanı da olmaz. İlaç sektörünün sekreteri olarak çalışmak istemiyorum” diyerek yurtdışına gitme kararı aldı. Kamudan son dönemde ayrılan doktor sayısı 1400. OECD ülkelerinde bin kişiye düşen doktor sayısı 3.7, Türkiye’de 2.3. Hemşire sayısında tablo daha kötü. OECD ortalaması 9.8 Türkiye’de ise 3.6! Makas bu kafayla daha çok açılır. Türk Tabipleri Birliği’nden (TTB) yurtdışına göç etmek için “iyi hal belgesi” isteyen hekim sayısı 2023’te 3 bini geçmişti, şimdilerde 5 bin civarı!

‘KURUCU ÖNDER’ DERKEN!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya platformu X’ten Suriye’deki karışıklıkla ilgili bir açıklama yaptı. Çatışmaları mezhep kavgalarından yararlanmak isteyenlerin çıkarıldığını savunurken CHP’yi de provokasyonla suçladı. Açıklamanın son bölümünde ise İmralı görüşmeleri vardı ve orada da şu cümle dikkat çekti: “PKK’nin kurucu önderi tarafından hazırlanan barış ve demokratik toplum çağrısı...” Daha düne kadar PKK elebaşısı (Abdullah Öcalan) için, “terörist başı”, “bebek katili” gibi sıfatlar kullanan ülkenin “milliyetçi” partisinin lideri ne tür bir değişim geçirmiş olabilir ki “kurucu lider” tanımına dönüş yaptı, yorumlamak güç. Siyasette dönemsellik vardır ancak Devlet Bahçeli gibi deneyimli bir siyasetçi bu yeni söylemini ülkenin yüzde 75’ine anlatamayacağını biliyordur eminiz.

Özellikle de şehit ailelerine, gazilere ve yıpratılsa da “Türk ordusu” kimliğini hâlâ koruyan ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün silahlı kuvvetlerine hiçbir güç, “PKK kurucu lideri” sıfatını AN-LA-TAMAZ!

SURİYE’DE NELER OLUYOR?

Suriye’de geçen hafta sonu sivil katliamı yaşandı. Belki Alevi-Dürzi-KürtArap çatışması hep vardı ama bu kez iş soykırıma vardı, Sırpların Bosna’daki vahşetini andıran görüntüler yansıdı sosyal medyaya. Balkanlarda BM sessiz kalmıştı, Ortadoğu’da da İsrail ve uzantısı ABD oralı olmadı çoğunluğu Nusayri kadın, çocuk ve yaşlılar öldürülürken. Üstelik “cihat” kılıfı ile yapıldı katliam. Bakalım, Suriye yönetimi, söz verdiği gibi vahşetin hesabını soracak mı, yoksa Lazkiye ve Tartus’taki Alevi kökenli Suriyeliler öldükleriyle mi kalacaklar? CHP, Ankara’nın oradaki katliama karşı sessiz kalmaması gerektiğini söylüyor ama ana muhalefetin bu çıkışı ses bulur mu Saray’da, bekleyip görmek gerek!

Suriye demişken hain terör örgütü PKK’nin o coğrafyada beraber yol yürüdüğü SDG, Ahmet eş Şara yönetimiyle el sıkıştı. 8 maddelik bir sözleşme var. İlk açıklamaya göre sınır kapıları, petrol ve gaz sahaları ile bir havalimanı devredilecek ve silahlı güçler Şam yönetiminin yetkisine geçecek. Açıkçası kalıcı barış için önemli bir adım. Ne var ki dün CHP lideri Özgür Özel, farklı bir açılım getirdi ve gaz (petrol) sahaları ile silahlı güçlerin SDG yönetiminde kalacağını iddia etti. Hatta sınırda bile Suriye bayraklarının sembolik olarak kullanılacağını söyledi. Görüldüğü gibi kaotik bir hava var. SDG ile Eş Şara yönetimi kapalı kapılar arkasında farklı bir pazarlık mı yaptı bilen yok! Zamanında Mehmetçiği şehit eden silahlar, roketler ve füzeler SDG’nin malum kanadında kalacaksa Ankara’nın Şam hamlesi Pirus zaferinin ötesine geçmez! Eş Şara’nın “yakın dostu” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bu belirsizliği giderecek açıklamalar yapmak zorunda!

AYFER ATAY YAŞIYOR!

Beşiktaş Belediyesi’nin CHP’li meclis grubu, bir süre önce yaşama veda eden eski belediye başkanı Ayfer Atay’ın adını Ortaköy’deki kent meydanına verdi. Öneri önceki dönemin meclis grup başkanvekili Hasan Bozkurter’den gelmiş, Ömer Rasim Şişman’ın belediye başkanvekilliğini yaptığı Meclis de bu öneriyi onaylamış. Bir dönem Beşiktaş’ta futbol da oynayan Ayfer Atay, 1990’larda sosyal belediyecilik adına önemli adımlar atmıştı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Riyakârlık 18 Nisan 2025
Kitle partisi! 9 Nisan 2025

Günün Köşe Yazıları