Öncelikle, küfür, hakaret toplumun hiçbir katmanında kabul edilemeyecek bir davranış. İster politikacı olun, ister memur, ister işçi ya da sade vatandaş, karşınızdakine hakaret etmemeli, ettirmemelisiniz... Ama öyle bir ülkeyiz ki kundaktaki çocuğumuzu bile, “Gel bakalım eşşek herif” diye seviyoruz. Hatta öyle kabullenmişiz ki aile boyu küfrü, şu anki mevcut futbol yönetimimizin başındaki kişi, törenle kokart taktığı bir hakem ile o dönemdeki hakem komite başkanına “en ağırından” sinkaflı küfrü basıp, şimdilerde pekâlâ omuz omuza fotoğraf çektirebiliyor!
Sözün özü kaba söz genlerimize işlemiş. Bu hengâmede TFF de küfürden “bunalmış” olsa gerek hafta başında disiplin talimatnamesini değiştirdi. Ne yaptı Yıldırım Demirören federasyonu? “Çirkin ve kötü tezahürat” başlıklı ilgili maddedeki, “Devamlılık arz ederse” bölümünü kaldırıp, yerine “Devamlılık kıstası bulunmaksızın aşağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte tezahüratta bulunulması yasaktır” hükmünü getirdi.
Aslında bu maddenin arkasında durmalıyız. Hatta, TFF’nin partneri yayıncı kuruluş Lig TV de koro halinde söylenen bu sözleri “filtrelemeli”. Örneğin Galatasaray ve Trabzonlular F.Bahçe Başkanı, F.Bahçeliler Trabzon ve G.Saraylı yöneticiler, ülkedeki 18 süper lig takımının taraftarı da, “taraflı” buldukları TFF Başkanı Yıldırım Demirören’e küfür edememeli. Hele hele sinkaflı söylemlere gerçekten birileri “Dur” demeli... Ama biz biliyoruz ki, TFF, bu yönetmelik değişikliğini, futbolun bileşenleri içindekiler için yapmadı. Kulüp başkanları ile futbolcular da düşünülmedi bu ağırlaştırılmış ceza kararında. Hedef yerel seçimler öncesi, “hükümet karşıtı” sloganları bitirmek, oy kaybının önüne geçmek. Çünkü biliyoruz ki, her 34. dakikadaki “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları sadece demokrat kesimi ilgilendiriyordu ama “Her yer rüşvet her yer yolsuzluk” söylemleriyle hükümete yönelik küfürlü besteler öyle değil! Boş ayakkabı kutuları birilerini fena halde rahatsız etmiş olsa gerek Yıldırım Demirören hemen frene bastı.
Eh, haklı elbette “Yıldırım” Başkan! Göreve gelirken “el atanları” üzmek olmaz. O da yönetmeliği değiştirip en azından BAĞZI çevrelere şirin gözükmeyi seçti..