ANTALYA - G.Saray’a geldiği ilk günlerde çokça eleştirdik, yerden yere vurduk. Hatta futbol bilgisini dahi masaya yatırdık. Ama gördük ki Roberto Mancini, geleceğin G.Saray’ını yaratma adına en doğru seçimmiş. İtalyan hoca öğle saatlerinde TSYD’nin Antalya’daki seminerine katıldı, “En sevdiğim Türk oyuncu Semih Kaya” dedi. Aynı günün akşamında Ajax gibi dünya devi bir takımın karşısına bıyığı henüz terleyen İbrahim Coşkun, Emre Can gibi isimleri sürdü. Demek ki sadece günü değil yarını da düşünüyor hem de yabancısı olduğu bir ülkede.
Gelelim maça; kondisyonu henüz vasatın üzerine çıkamamış G.Saray, iki ayrı 11’le Ajax’a kafa tutuyorsa bu takımda hayat var demektir. İlk yarıdaki G.Saray, ligdeki bildiğimiz takımı anımsattı. Tek fazla yavaş yavaş form tutan Hakan’dı. 3-5-2 oynarken stoper, 4-4-2’de solbek oluveriyor. Göbeğe de çözüm üretirse Sarı - Kırmızılılar ligin ilk yarısındaki savunma hataları en aza iner. Rakibin hatasını kovalayan Burak Yılmaz için fazla söze gerek yok. Bu tip golleri atar da atamaz da.. Gol yaparsa alkışlanır, yapamadığında vay haline.. Selçuk belli ki devre arasını boş geçmemiş. Fiziğini de arzusunu da korumuş.
İkinci yarıdaki G.Saray’da bir iki isme parantez açmak gerek. Gol vuruşunu yapan 18’lik İbrahim Coşkun Fransız futbol terbiyesiyle büyümüş ve kendine güveniyor. Her babayiğit o yaştayken Ajax kalesine şut atamaz, o vurdu gol oldu. Keza yeni transfer Hajrovic de takıma ısındığı zaman iş yapacak bir görüntü çizdi. Balkan toprağının yaratıcılığı var Boşnak gencinde... İşlenirse kaliteli bir gömlek yaratır Mancini şu an için ham bir kumaş olan İzet’ten... Aslan, Ajax’ı yenerek THY Antalya Cup’ta finale çıktı. Sarı - Kırmızılıların rakibi yine Şampiyonlar Ligi kültürüne sahip İskoç devi Celtic... Böyle güçlü rakiplere karşı oynanan karşılaşmalar G.Saray’ın maç temposunu artırmasına yarar sağlayacaktır.