CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gazetemizi ziyaret etti geçen hafta sonu. Genel yayın yönetmenimiz Mine Esen’e bir buket çiçek armağan ederken kadın yöneticilerin ülke yönetimi ve Türk siyasetindeki yerine vurgu yaptı. Anlaşılan o ki çiçek demeti bir işaretti. Sohbet esnasında söz tüzük değişikliğine geldiğinde, “Ülke nüfusunun yarısı kadın. Bu kurultayda devrim gerçekleştireceğiz. Cinsiyet kotası yüzde 50 olacak. Örneğin seçilen ilçe başkanı kadınları arayıp kutladım, erkekleri aramadım. Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki tüm büyük dönüşümlerin altında CHP’nin imzası vardır. Olağanüstü güzel değişiklikler olacak. Bir partide demokrasi nasıl işler herkese göstereceğiz. Müthiş bir yenilenme sürecine gireceğiz” ifadesini kullandı. Eğer, yeniden seçil(e)meme olasılığı olsa Kılıçdaroğlu gibi deneyimli bir siyasetçi, tüzük kongresini işaret edip “Devrim gerçekleştireceğiz” demez. Elbette kadın kotasının dışında da konuştu Kılıçdaroğlu, örneğin önseçime vurgu yaptı. Anlaşılan o ki artık partideki görevlerde “önseçim” süzgeci uygulanacak. Ancak bu noktada delgelere de biraz kırgın. Kameralar açıkken kullandığı “Geçen sefer, kurultaya önseçim için kurallar getirdim ama bizim kurultay reddetti” cümlesi, herkesten çok kendisinin önseçim istediğini gösteriyor. 

Peki, Kılıçdaroğlu, kimi zaman kabul edilmez noktadaki eleştiriler konusunda ne düşünüyor?

Belli ki parti içi ve parti dışı eleştirilerin dozajına üzülmüş. “En rahat eleştirilecek parti, doğal olarak Cumhuriyet Halk Partisi. Çünkü eleştiriye tahammül ediyoruz ancak bazen o kadar haksız eleştiriler yapılıyor ki” dedi. “İnfaz timi” tanımını kullandı, gerisini getirmedi.

RÜYASINDA GÖRDÜĞÜ GAZETE

Ve Cumhuriyet... Sayın Kılıçdaroğlu iyi bir Cumhuriyet okuru. 1980’lerde “Olaylar Görüşler” sayfasına makale yazmış, sabah kalktığında medya takip raporu gelmeden Cumhuriyet’i okuyor. Gazete ile ilgili bir anısı çok içtendi: “Cumhuriyet çok değerli. Referans gazetesi. 1970’lerde bir ara bıraktım. Çünkü değerlerimizden uzak gruplar hâkim olmuştu. Bir gece ‘Cumhuriyet eski Cumhuriyet oldu’ rüyası gördüm ertesi sabah almaya başladım, alış o alış.”

Kılıçdaroğlu’na, “kurmay ekibi” olarak tanımlanabilecek genel başkan yardımcıları Yunus Emre, Ahmet Akın, kadın kolları genel başkanı Aylin Nazlıaka ve il başkanı Canan Kaftancıoğlu da eşlik etti ziyarette.

İSTANBUL’DA KİM KİMİNLE?

Gazete çıkışı kongre telaşının yaşandığı İstanbul il başkanlığına geçti, görüşmeler yaptı CHP lideri. Parti içi seçime dönersek bugüne dek gerçekleşen il kongrelerinin çoğunda Kılıçdaroğlu’nu destekleyen isimler sandıktan çıktı. Özellikle Ankara seçimi, en az bu pazar yapılacak İstanbul kongresi kadar kıymetliydi. 99 oyla kazanan ekip Kılıçdaroğlu’na açık desteğini açıkladı. İstanbul kongresine gelirsek; Cemal Canpolat’la Özgür Çelik yarışıyor. Peki, genel merkez, yani Kılıçdaroğlu ekibi kimden yana? Adaylığını erken açıklayan Çelik’in yanında değişim tarafındaki Özgür Karabat, Gökan Zeybek ve bazı belediye başkanları vardı. Canpolat’ın yanında Kılıçdaroğlu’nun yakın ekibinden genel başkan yardımcıları Bülent Kuşoğlu, Yunus Emre, Zeynel Emre, Eren Erdem, Hasan Efe Uyar, eski genel başkan yardımcıları Gamze Akkuş İlgezdi ve Oğuz Kaan Salıcı durdu. Bilinir ki Kemal Kılıçdaroğlu, kimse için “Benim adayım” demez, ancak 2018 kongresinde Kaftancıoğlu’nun mor kazağıyla aynı tondaki mor kravatla Bostancı GM’ye giren CHP lideri işaretini vermişti. Canan Kaftancıoğlu da o seçimi imza olarak 70-80 oy geride olmasına karşın kazandı. Şimdi İstanbullu delegeler pazar günü kazanan kaybedenden çok PM “İstanbul ağırlıklı mı olacak, Anadolu ağırlıklı mı” konusunu oylayacak. Çünkü Kılıçdaroğlu, İstanbulsuz da kurultayı kazanmış ve kurmay kadrosunu yapacak güçte duruyor.