Maç öncesi birileri bu derbi 3-3 bitecek dese güler geçerdik. Ama gerçekten birer puanın paylaşıldığı 6 gol izledik İnönü Çölü’nde...

Niye çöl? Hem sıcak hem nem ve 6 gol... Samet Aybaba’nın cesurca Holosko hamlesi Beşiktaş’a galibiyeti getirebilirdi. Ama G.Saray yedek kulübesinin kalitesiyle oyunu çevirmesini bildi. İnönü’den istediği puanı alıp evine döndü.

Sahaya dönersek; Beşiktaş iyi hazırlanmış Ümraniye’de. İlk 10 dakikada görüntü çok netti. Hamit’e Veli, Selçuk’a Fernandes, Melo’ya da Toraman yakın oynayınca G.Saray’ın çok güvendiği orta alan duruverdi. Bir de ölü toptan gol gelince Beşiktaş seyircisinin de gönlünü almıştı. Ancak ilk 10 dakikalık baskıyı atlatan G.Saray orta sahasını döndürerek oynamaya başlayınca Sarı - Kırmızılıların ‘geliyorum’ diyen beraberlik golü Elmander’le tabelaya yansıyacaktı. Bu bölümde Escude’nin yerini kaybetmesi G.Saray’ı özellikle Umut’la ikinci gole çok yaklaştırdı ama Sarı - Kırmızılıların deneyimli forveti şut tercihinde yanlışlık yaptı. Herkes bu bölümde konuk ekipten ikinci golü beklerken Melo’nun ayağına doladığı topu önünde bulan Holosko Beşiktaş’ı öne geçiriyor ve kendisini tercih eden Aybaba’yı sevindiriyordu. Ama G.Saray bir kez daha dönecek, ağlara gitmeyen karambol golüyle umutlanacaktı: 2-2 İlk yarıdaki görüntü buydu. İkinci bölüme G.Saray en kötüsü Melo’nun yerine Amrabat’ı oyuna alarak başlarken Beşiktaş yine Sarı - Kırmızılıların savunma hatasından golü bulacaktı. Muslera ile Hakan Balta’nın anlaşmazlığı Holosko ile gole dönüştükten sonra İnönü’de Beşiktaş sazı eline aldı. 4. golü de bulabilirlerdi. Çünkü G.Saray elinde ne kadar forvet varsa (Aydın-Burak Yılmaz) sahaya sürüp oyunu dengelemeye çalıştı. Beşiktaş’ın içgüdüsel olarak geriye çekilmesi Sarı - Kırmızılıları etkin kılsa da oyun kördöğüşüne dönüşmüştü. 85. dakikada hakemin görmeyip yardımcı hakemin işaretiyle verilen penaltı için ‘doğru karar’ veya ‘ağır karar’ yorumu yapmak güç... Verilmese kimse bir şey diyemez. Ancak Sezertam-Yıldırım ikilisinin penaltısı gole dönüşünce skora yine denge geldi. Derbiye baktığımızda Aybaba’nın hücumdaki doğruları ve Terim’in savunmadaki yanlışları ön plana çıktı. Niye yanlış? Çünkü hazırlık maçlarından beri oynayan Dany’i kesip ağır Ujfalusi’yi oynatmak bence yenen 3 golün en büyük nedeni. Bir Beşiktaş bir G.Saray Ağustos sıcağında 3-3’lük bir sonuç doğurmuştu. Ancak bir gerçek vardı ki galibiyeti kaçıran taraf Beşiktaş’tı...