İçinize Siniyor mu?

18 Eylül 2012 Salı
\n

15 Eylül Cumartesi, tutuklu olarak hapishenede beşinci yılını idrak eden Tuncay Özkan için Caddebostan Kültür Merkezinde toplanmıştık. Hapisten çıkalı, 24 saat bile olmamış olan Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan da koşup gelmişti.

\n

Barış Terkoğlu, Tuncayın mektubunu okudu, salonda duygu dolu anlar yaşandı.

\n

İki Barışın o anda yaşamakta olduklarını, 26 yıl önce ben de yaşamıştım, onlarla özdeşleşmiş hissetmem gerekiyordu kendimi, ediyordum da...

\n

Ama bakıyordum da, içimdeki egemen duygu, eziklikti.

\n

Ne zaman Odatv, Balyoz, Ergenekon davası sanıkları gelse gündeme hep aynı duygularla doluyorum.

\n

Hele cumartesi günü, bu duygu tam doruktaydı. Gazetelerde bir haber yayımlanmıştı.

\n

Yasin Hayalin ocak ayında tahliyesi gündemdeydi.

\n

Bu nasıl bir adalet sistemiydi? Tuncay, tutuklu olarak beşinci yılına girmiş, hâlâ içeride yatmaya devam ediyordu. Hrant Dinkin katili Yasin Hayal ise beş yıllık tutukluluktan sonra hakkındaki hüküm kesinleşmediği için çıkacaktı.

\n

Yasin Hayalin olası tahliyesinin nedeni, hakkındaki kararın kesinleşmemiş olmasının yanı sıra, mahkemenin bu olayda örgüt bağlantısı kuramamış olmasıydı.

\n

Ama başka davalarda örneğin Balyozda düzmece kanıtlarla örgüt bağlantısı kurulmuştu.

\n

Bu durumun sorumlusu kim?diye düşününce, aklıma şike davasının savcılarından Mehmet Berkin şu sözleri geliyor:

\n

- Biz şike davasının da, Balyoz, Ergenekon gibi bir süre konuşulup unutulacağını sanmıştık öyle olmadı.

\n

***

\n

Mehmet Berk sorumluları açıklıyordu. Sorumlulular, Odatv, Balyoz, Ergenekon davasındaki haksızlıklara, Fenerbahçe taraftarının Aziz Yıldırıma gösterdiği dayanışma ruhu kadar büyük bir dirençle karşı koşmayan kamuoyuydu.

\n

Yani hepimiz bu durumun sorumlularıydık.

\n

Cumartesi günü CKMdeki ezikliğimin nedeni buydu.

\n

Ben de onlarla yeterince dayanışma gösteremediğim duygusu içindeyim hep.

\n

Cuma günü mahkemenin karara bağlayacağı Balyoz davası konusunda dün bir e-posta aldım. Vardiya Bizde Platformunun gönderdiği iletiyi sunmayı görev sayıyorum. Okuyalım:

\n

***

\n

Ali Bey Merhaba,

\n

Bildiğiniz üzere Balyoz Davasının sonuçlanmasına 5 gün kaldı. Deliller değerlendirilmeden, en önemli tanıklar dinlenmeden, tümü dijital belgelerle kurgulanmış davada mahkeme tarafından teknik bilirkişi raporu alınmadan ve iddianamedeki 1560 maddi hata ve 23 teknik bilirkişi raporu masumiyetimizi ispatlamasına rağmen yakınlarımız yıllardır tutuklu olarak yargılanmaya devam etmekle kalmayıp bu hafta sonunda muhtemel bir hükümle de karşı karşıya kalacaklar. Pek tabii hükmün olumlusu da olumsuzu da olabilir ancak benim sonuçtan bağımsız olarak merak ettiğim, bu mahkemenin yargılama biçiminin kamuoyunun içine sinip sinmeyeceğidir. Yani yukarıda saydığım birçok usul hatası apaçık ortadayken sözde darbeyi engellediği iddia edilen Aytaç Yalmanın tanıklığı mahkemece reddedilmişken ve sözde delillerin sahteliğini ortaya koyacak teknik bilirkişi raporunun alınmasına yine mahkeme tarafından gerek görülmemişken... Mahkeme sanıklar için ne karar verirse versin sizin gibi bir elin parmakları kadar az sayıda kalmış aydın yazarımızın ve adalet duygusunu yitirmemiş halkımızın içi rahat olacak mı?

\n

2006 yılından bu yana ülkenin gündeminin önemli bir bölümü Ergenekon, Balyoz ve türevi davalarla meşgul edilirken sonuç olarak ortada ne var? Sadece Türkiyede değil tüm dünyaca kabul edilen KOCAMAN BİR HİÇ... Artık herkes bu HİÇin o kadar farkında ki mahkemeler daha fazla uzatmadan jet hızıyla hükme gitmeye çalışıyorlar. Bunun için de delil değerlendirme aşamasını atlıyorlar, en önemli tanıkları dinlemiyorlar, bilirkişi raporu almakla vakit harcamak istemiyorlar, daha ön savunmalar bitmeden esas hakkındaki mütalaayı savcıdan talep ediyorlar ve hatta avukatlar duruşma salonunda olmadan sanık savunmalarını alarak tarihte bir ilke imza atıyorlar. Bir an önce hükme gidilince verilen karar daha mı adil olacak? Böylelikle herkesin daha fazla içine sinecek bir karar mı alınacak?

\n

Cuma günü mahkemeden ne karar çıkarsa çıksın, yakınlarımızı sanık durumuna düşüren sahte CDleri üretenleri bulana ve onların adil Türk mahkemelerinde yargılandıklarını görene kadar Anadolunun ve dünyanın dört bir köşesinde haklı mücadelemize yılmadan ve sabırla devam edeceğiz.

\n

Sizden bu aşamada tek ricam yukarıda belirttiğim tüm gerçeklerle birlikte en geç çarşamba gününe kadar köşenizde şu soruyu sormanızdır: SİZİN İÇİNİZE SİNİYOR MU? ve bu sayede cuma günü sanıklar hakkında verilecek mahkeme kararına dikkatleri çekmenizdir.

\n

Vardiya Bizde Platformu adına

\n

Evren ÖZDEMİR

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları