Daha Ne İstiyorlar?

26 Ekim 2012 Cuma
\n

\n

Son günlerde Kürt sorununa barışçıl çözüm arayışlarının çoğalması ne kadar sevindirici ise irdelemelerin gerçekçilikten uzak olması da o derecede düş kırıcı.\n

\n

O amaçla yazılmış olmasa da Güngör Urasın salı günü Milliyetteki köşesinde yayımlanan yazı da konuya üstünkörü yaklaşanların yanılgılarını yoğunlaştırabilecek olması bakımından üzerinde durmaya değer.\n

\n

Hemen belirtmek isterim ki, ne Güngör Uras öyle bir yanılgının içinde ne de yazıda yanlış anlamayı tetikleyecek bir husus var... Yanılgı daha çok etnik soruna yanlış yaklaşan çoğunluğun önyargısından doğuyor.\n

\n

Güngör Uras söz konusu haber yorumunda, hükümetin hazırladığı ve 19 Haziranda yürürlüğe giren yatırımları teşvikle ilgili yasa gereği Güneydoğu bölgesine 10 milyar liralık bir pay ayırmış. Öngörülen teşviklerin toplamının 25 milyar, Marmaraya ayrılan payın 1.1 milyar olduğu düşünülürse, olayın önemi kendiliğinden anlaşılır.\n

\n

Doğrusu, teşviklerle ilgili bu karar sevindiricidir. Bölgelerin gelişmişlik sıralamasına göre, payların bu biçimde saptanması, hakkaniyete ve akla uygundur.\n

\n

Bu yazı ise bu doğru kararla ilgili olarak kamuoyunda yaygın olan iki yanılgıya dikkat çekmek için kaleme alınmıştır.\n

\n

***\n

\n

Birinci yanılgı teşvikin verilmesiyle, konunun çözüldüğünün sanılmasıdır. Bir bölgede yatırım riskli ise teşvik, o riskin boyutuna eşit veya onu aşan avantajlar sağlamadığı sürece yatırımlar gerçekleşmeyecektir.\n

\n

Nitekim bundan önceki yıllarda, devletin vaat ettiği teşviklere karşın, beklenen yatırımlar gerçekleşmemişti ve bunun böyle olacağı da önceden açıkça belirtilmişti.\n

\n

Terörün önlenmesi için bölgenin ekonomik durumunun özellikle istihdamı ve geliri artırıcı yatırımlarla düzeltilmesini öngörenler, yatırım gelir - terör gidersloganını ortaya atmaktadırlar ama yaşamın gerçekleri de bize terör gider, yatırım gelirsloganının daha akla yakın olduğunu göstermiştir.\n

\n

Kaldı ki, yatırım terör tümüyle gitmeden gelse, istihdam ve geliri artırsa da etnik istemleri kendiliğinden ortadan kaldırmıyor.\n

\n

Dünyanın dört bir yanındaki anlaşmazlıklar bize etnik taleplerin ekonomik durumun düzeltilmesiyle ortadan kalkmadığını, hatta bunun etnik talepleri yatıştırmak yerine azdırdığını gösteriyor.\n

\n

*** \n

\n

Belçikadaki Vallon-Flamand çekişmesi bu olgunun en güzel örneğini oluşturur.\n

\n

1960’larda, hem siyasal hem de ekonomik açıdan kendilerini Vallonların gerisinde gören Flamanlar bu duruma başkaldırıp eşit siyasal haklara fazlasıyla kavuşurken, aynı zamanda ekonomik koşulların değişmesiyle birlikte kendi refah çıtalarını Vallonlarınkinin üstüne çıkarmayı da başarmışlardır.\n

\n

Bu durum, beklenen ve ileri sürülen gerekçelerin tersine Flamanlardaki ayrılık taleplerini azaltmamış, çoğaltmıştır.\n

\n

İspanyada sahip oldukları çok geniş özerk yetkilere, her türlü anadilinde eğitim serbestisine karşın, ayrılıkçı istemleri hâlâ dinmeyen Bask bölgesi ile Katalonyanın ülke ortalamasının üstünde bir gelire sahip olduklarını da unutmamak gerekir.\n

\n

Kısacası, Kürt sorununun çözümünün bölgenin gelir düzeyinin artırılmasıyla otomatik olarak çözüleceğini sanmak yanıltıcıdır.\n

\n

Ne yazık ki, bu gerçek uzun süre anlaşılmamış, yanlış bir slogana bel bağlanarak, sorunun karmaşıklığı görmezden gelinmiştir.\n

\n

Bu demek değildir ki, bölgenin ekonomik koşullarını düzeltmemek, oraya yatırım yapmamak gerekir. Kuşkusuz bu tür girişimlerin sorunun çözümüne olumlu etkileri olacaktır. Ama bunun tek başına çözümü getireceğini sanıp Daha ne istiyorlar?demek yanıltıcıdır.\n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları