Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Savaşın kaybedeni Avrupa’nın arayışı
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, Ukrayna’nın genişletilmiş Donbas bölgesinin (Donetsk, Luhansk, Zaporijya, Herson) Rusya tarafından ilhakıyla yeni bir aşamaya ulaştı. Rusya, savaşın içinde revize ettiği askeri hedefine ulaştı. Ancak belirlediği esas siyasi amacını (Ukrayna’yı NATO’dan soyutlamak, yönetim değişikliği vb.) elde edemedi. Ek olarak kendisine dost bir halkı düşman bir millet haline getirdi. Savaşın yönetimi ve muharebelerin sevk ve idaresi konusunda stratejik ve taktik düzlemde yetersizliği ortaya çıktı. İç kamuoyu desteğinin de güçlü olmadığı görüldü.
HAZIRLIK OLMADAN BAŞARI GELMEZ
Savaş için hazırlık esastır. Bunun bir örneğini tarihimizden bulmak mümkündür.
Mareşal Mustafa Kemal, Büyük Taarruz öncesinde üç savaş odağını yeterince hazırlamayı başarının anahtarı olarak görmüştü: Meclis, millet ve ordu... Üçünün de hazır olması ama aralarından birinin tam olarak hazır olması gerekliydi: ordu. O, taarruzun tam hazırlıkla yapılmasını benimsemişti. Büyük Taarruz’un 26 Ağustos’ta yapılması hazırlıkların bitirilmesiyle ilgiliydi.
Bu konuda, Putin için söylenebilecek tek şey, ordusunu tam olarak savaşa hazırlamamış olmasıdır. O güne kadar başarıyla uyguladıkları Gerasimov Doktrini Osetya, Kırım vb. görece dar alanlarda ve zayıf rakiplere karşı etkili olmuştu. Doktrinin ruhunu oluşturan “hibrit savaş” her zaman geçerli olsa da konvansiyonel bir savaşın gerekleri farklıdır. Bu farkın önemi kavranmamış ki yaptıkları politik-askeri durum değerlendirmesi hatalı çıktı! İç kamuoyu desteğinin zayıflığını gösteren işaretler ortadadır. Meclisteki durumu tam olarak bilmiyoruz ama etkili ses çıkmıyorsa bu, rejimin tek adamı kutsayan yapısından kaynaklıdır ve sistemin doğurduğu yan bir zehirli üründür.
Ukrayna’nın başlattığı karşı taarruzların genel durumu düzeltme olasılığı düşüktür. Her ne kadar büyük bir dış destek alıyorsa da esas olan iç dinamiktir. Bu noktada Ukrayna’nın sınırları olduğu açıktır ve o sınırlara ulaşılmıştır.
Her iki ülke de bu saatten sonra ancak Pirus zaferine aday olabilir zira her ikisi de kaybedenler hanesine yazılmıştır. Rusya’nın bazı bölgeleri ele geçirmiş olması onu kazanan yapmaz. Yapmayacaktır!
AVRUPA’NIN YENİ GÜVENLİK ARAYIŞI ZORUNLULUKTUR
Tarafların iç dinamikleri yanında Avrupa’nın müteakip adımları savaşın geleceğinde belirleyici olacaktır.
Savaşın geleceğini Avrupalılar belirleyecektir çünkü mevcut durumda ikinci en büyük kaybeden Avrupa halklarıdır, AB’dir. Savaşın devamı ABD’yi güçlendirmekte Avrupa’yı ise zayıflatmaktadır dolayısıyla durdurma iradesi ancak zarar görenden doğabilir.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un önerisiyle 5 Ekim 2022’de Prag’da Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) adı altında toplanan AB ve AB üyesi olmayan 44 ülke lideri bir arayışı işaret etmektedir: Avrupa’nın güvenliği... Güvenlik refahtan bağımsız değildir. Her ikisi de enerjiden ayrı düşünülemez.
AVRUPA TÜRKİYE VE RUSYA’YLA BÜTÜNLEŞMEDEN OLMAZ
AB, güvenliğini NATO sayesinde ABD ile ortaklıkta bulmanın verdiği konforla Türkiye ve Rusya’yı dışladı. Türkiye’yi ötekileştirdi, Rusya’yı düşmanlaştırdı!
Oysa Avrupa coğrafyası hem Türkiye hem Rusya’yı içermekte ve bu, güvenlik boyutuyla uyumluluğu dayatmaktadır. Her iki ülkenin en büyük ekonomik ilişkileri AB iledir. İlişkilerdeki enerji kaynakları etkisi ortadadır. Bu gerçeklere gözler kapandığında sağlıklı bir güvenlik inşa etmek mümkün olmaz.
AST girişimi doğru bir adımdır ancak Rusya’sız bir Avrupa güvenliği yeni sorunlar doğurur ve ABD’nin amaçlarına hizmet eder. AB liderlerine düşen, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle konjonktür uygun olmasa bile orta vadede AST’yi bir güvenlik ve refah işbirliği alanı olarak inşa etmeleridir. Maalesef bu vizyonda bir liderlik yoktur.
Günümüzde yaşanan sorunların geri planında ABD’nin kendi çıkarları gereği, NATO çerçevesinde uzunca bir dönem ortaklık ilişkisi yürüttüğü Rusya’yı, Çin ile birlikte “düşman” olarak algılaması; aynı zamanda bunu AB’li ortaklarına da algılatması yatmaktadır.
Çözüm ise AB’nin Avrasya’da Türkiye ve Rusya’yı içine alan yeni bir güvenlik mimarisi inşa edebilmesinden geçmektedir.
Savaşın kaybedeni olarak, bu kış neden üşüdüklerini anlamak için yapacakları muhakemede bu konuyu düşünmeye yeterli zamanları olacaktır...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!