Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Toplum öğretmeni
Özdemir İnce “Ben bir öğretmenim” başlıklı yazısında (28.12.23), Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği ve 100. Yıl Platformu’nun “Cumhuriyetin Altın Çocuğu Ödülü”nü, şu gerekçeyle kendisine verdiğini duyurdu:
“Sayın Özdemir İnce, yaşamınız boyunca Cumhuriyet Devrimlerini savunduğunuz için 100’üncü yılında ‘Cumhuriyetimizin Altın Çocukları’ndan biri olarak sizi kutluyoruz.”
İnce, teşekkür konuşmasında kendini örnek göstererek öğretmenlerin başına neler geldiğini de dile getirmiş oluyor:
“Değerli ve sevgili meslektaşlarım, bana öğretmen olduğumu, öğretmen olarak yetiştirildiğimi anımsattığınız için teşekkür ederim. Bilmem biliyor musunuz ‘Ben öğretmenlik yapmasına izin verilmeyen’ bir öğretmenim.”
Burada geçen “öğretmenlik yapmasına izin vermemek” sözü yalnız onun değil, yurdu yuvası dağıtılan nice öğretmenin de acı öyküsüdür.
Kültür düşmanları, Uğur Mumcu, Ümit Kaftancıoğlu, Ahmet Taner Kışlalı’nın, daha nice öğretmenin başarılarından dolayı canına kıydı.
İnce’nin öğretmenlik yapmasına izin verilmemiş ama o, kendini seçkin toplum öğretmenleri arasında saydırmayı bilmiştir.
65 YILLIK ARKADAŞLIK
Yazılarının hiçbirini kaçırmadan okuduğum Özdemir İnce’yle 65 yıllık arkadaşız. O, 1957-58 yıllarında, Gazi Eğitim Enstitüsü kütüphanesinde görevliyken ben enstitünün edebiyat bölümü öğrencisiydim. Bir kitap aradığımda yürekten fışkıran sesiyle beni karşılar, üç beş dakika içinde kitabı elime tutuştururdu.
İnce, 1960 yılında da enstitünün Fransızca bölümünde öğrenci oldu.
TRT yıllarındaki başarıları, Fransızcayı anadili gibi bilmenin yanında, dilbilimsel açıdan da kişiliğinin bir parçası kılacak düzeyde kavramış olması, onu alanının en seçkin öğretmenlerinden biri yapmıştır.
ŞAİR
Edebiyat bölümündekiler, eskinin şiirleriyle didişirken, İnce, o dönemin yeni şairlerinin dizelerini seslendirerek dolaşırdı aramızda. Bir gün koridorda karşılaşınca şiir ışıltılı sesiyle “Sahi siz mi geldiniz, saksılarım ışıdı...” diye başlayan bir şiiri ezberden okumaya başlamış, “Bu da İlhan Berk’ten!” demişti.
Ben, şiirin yalnızca ölçülü biçili dizeler sıralamak olmadığının bilincine, o dönemin Cahit Külebi, Orhan Veli Kanık, Cemal Süreya, Edip Cansever gibi ünlü şairlerini okuduktan sonra varmıştım.
YAZAR
Gazete yazarları, düşüncelerinin binlerce okurun değerlendirmesinden geçeceğini bilerek kalemi eline alır. O nedenle olayları, sorunları gerçeğin büyütecinden geçirerek sunar okura.
Yazdığını mantığının süzgecinden geçirmeden de yargıya varmaz.
Kişiyi haksızlığa uğratıcı önyargılardan uzak durmayı, ahlak anlayışının temeline oturtur. Anlatım biçemini de (üslup) o yolda geliştirmiştir. Okur, bu yönlerinden dolayı yıllar boyunca onun yazdıklarını okumadan edemiyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
İstanbul'da bir deprem daha!
-
Deprem haritası güncellendi: En riskli ilçeler açıklandı
-
CHP'nin olağanüstü kurultayı için iptal davası
-
'İstanbul’un ehline ve hak eden ellere emaneti...'
-
Deprem sonrası secdeye 'kimyacı prof' tebriği!
-
İmamoğlu'nun avukatının avukatı hakkında gözaltı kararı!
-
İşte İstanbul'un deprem riski en yüksek ilçeleri
-
Yunan profesörden İstanbul depremi değerlendirmesi
-
Merkezde olanları nereden biliyorsun
-
Erdoğan, Özel ve Bahçeli katılmadı