Adnan Binyazar

Işığı sönmeyenler

01 Eylül 2023 Cuma

1 Eylül, eğitime, dile, düşünceye yönelik onlarca kitabın yazarı Emin Özdemir’in altı yıl önce ışığı sönmeyenler arasına katıldığı gündür.

“Seçenek” sözcüğünde olduğu gibi, kendi bulduğu onlarca yeni sözcüğü kullanarak deneme anlatımına ayrı bir yalınlık katmıştır Özdemir. Dil Kurumu adına yazdıklarında ise bilimsel yanı ağır basan eleştirileriyle, öz Türkçenin savunucusu olarak dilin gelişimini köstekleyen bağnazların görüşlerini çağdışı kılmıştır. 

ERDEMİN BAŞI DİL

Özdemir ayrıca çağdaş dil anlayışıyla ders kitapları, onlarca deneme, dilsel değeri yüksek araştırmalar da bıraktı ardında. 

Bu yönüyle, 11’inci yüzyılda Türkçenin, Farsçayla Arapçanın etkisi altında kaldığını anlayınca ülkenin dört bir yanını dolaşıp halkın kullandığı sözcükleri, deyimleri, atasözlerini toplayarak Türkçenin ilk sözlüğü Divânu Lugâti’t-Türk’ü yazan Kaşgarlı Mahmut soyundandır. 

Genç yaşlarında yazdığı Türkçemizle ilgili ilk kitabının adını Kaşgarlı’nın sözlüğünden almıştır: Erdemin Başı Dil (Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1968).

Öbür kitaplarını da o “erdemli dil”le yazdı, yüzlerce öğrenci yetiştirdi.

Gazetemizin iki yazarı, Işık Kansu ile Öner Yağcı onun seçkin öğrencilerindendir.

GÖĞÜNE SIĞMAYAN BULUT

Emin Özdemir en verimli yaşında ışığı sönmeyenler arasına karıştı. Direncinden de bir şey yitirmedi. Hastalığının belirtileri ortaya çıktığında bile, eski öğrencilerinden Hatice Aydoğdu’nun sorularını Göğüne Sığmayan Bulut (Akılçelen Yayınları, Ankara 2017) adlı kitabında yanıtladı. 

Yazmaya yönelimli gençler, kitaptan aktarılan şu alıntıyı okuyunca sanırım daha verimli yapıtlarla gireceklerdir yazın dünyasına...

“Bendeyse bir yazma, yaratma tutkusu var. Bazı arkadaşlar, yazmaya yeni başlayanlar bana telefon ediyor. ‘Hocam ne yapıyorsun? Falan kitabı okuyorum’ diyorum. ‘Hocam, bunca yıl okudunuz, yetmiyor mu, yine mi okuyorsunuz?’ diyorlar. Oysa okumak bir yerde başlayıp bir yerde bitecek bir şey değil, insanın bütün yaşamını kuşatan bir süreç. Okuma bittiği anda tükendiğinizi bilirsiniz, yani okumadan kesilirseniz, yazmadan kesilirseniz tükenirsiniz.”

DÜŞÜNSEL KAYNAŞMA 

Emin Özdemir’le, o asistan, ben öğrenci olarak ilk 1956 yılının sonbaharında bir araya geldik. Bir bakıma ben de onun öğrencisi oldum.

1968 yılından başlamak üzere ailece de yazınsal alanda da birbirimizden ayrılmadık.

Aramızda öyle bir kaynaşma doğmuştu ki yaşamının son günlerinde eğitim fakültesinde Prof. Dr. Sedat Sever’in düzenlediği oturumda yaptığı konuşmasında kullandığı “Adnan’la ben bir kâğıdın iki yüzü gibiyiz, bir yüzünde o, öbür yüzünde ben varım” tümcesi, benim onur belgemdir.

En başta ailesi, yakınları, dostları, okurları, öğrencileri, yazma heveslileri her yıl 1 Eylül’de onun sönmeyen ışığıyla aydınlanıyor...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk Aydınlanması 3 Mayıs 2024
Kent Enstitüleri 26 Nisan 2024
Benlik arayışları 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları