Şahsıma mektuplar (17) Macunlama!

04 Mayıs 2024 Cumartesi

Aradığım çıkışı buldum. Şimdi yepyeni bir gelecek beni bekliyor. Ne demişler; rakibine karşı bütün hileleri bitirdinse barış çubuğu yak!

Formül belli:

Gündemi belirle, algıyı oluştur. Algı her şeydir. O algıyla gerçeği istediğin gibi biçimlendir!

1 Mayıs İşçi Bayramı’ydı, 2 Mayıs da benim bayramım oldu. Cehapeee zihniyetiyle, affedersiniz dost ve kardeş CHP’nin yüce genel başkanı Özgür Özel beyefendi ile buluştuk. Gündemi macunladık!

Şimdi artık 31 Mart seçim yenilgisi yok, 2 Mayıs miladı var. Takvim yaprakları bu günü şöyle yazacak:

Reisin yeni bir gelecek ürettiği gün!

***

Kendimi bir ara kümeste horozla, tavuklara vereceğimiz özgürlükleri konuşan tilki gibi hissettim.

Ne müthiş bir duygu, anlatamam!

Kurtla bir olup kuzuyu yemek, sonra koyunla bir olup kuzuya ağlamak, iyi yaptığımız işlerden biri olduğu için kümes-tavuk hikâyeleri bana basit geliyor.

Her neyse, büyük görüşmeye gelelim.

Bundan sonra benim istediğim minderde güreşeceğiz. İki koldan cehapeyi, ulan bu eski alışkanlığı atmak zor olacak, CHP’yi kucakladık. Şahsım, bire bir Özgür Özel Beyefendi’yle, Meclis başkanım Numan Kurtulmuş da başta Özgür Özel Beyefendi ve öteki parti liderleriyle yakın temasta olacak. Ana hedef hukuktan tamamen bağımsız bir anayasa yapmak. Banayasa, yani anayasa o kadar özgürlükçü olacak ki her an her türlü ihtiyacımıza cevap verecek. Özgürlüğün sınırlarını genişleteceğiz, örneğin şahsım için söylemiyorum, bir cumhurbaşkanının kaç dönem seçileceği tartışma konusu olur mu? Bırakın istediği kadar seçilsin! Böyle bir şeyi şahsım için söylüyorsam namerdim...

Numan, bütün partilere gidip yeni anayasanın şart olduğunu anlatıyor, “Sizin öneriniz ne” diye soruyor. Böylece hepsinin niyetini anlamış oluyoruz. Biz ne istediğimizi şimdilik söylemiyoruz. Muhalefetin sicil amiri gibiyiz. Yolda işler sarpa sararsa “Bir partinin istediğini öteki istemiyor, muhalefet anlaşamıyor” deriz. Hem işin içinden sıyrılırız hem muhalefeti parçalı tutarız.

Bunları usul usul, zamana yaya yaya, tadına vara yolda konuşuruz.

Şimdi en yakın gündem gelecek buluşmada ne götüreceğime karar vermek. Mesir macunundan daha güçlü bir şey olmalı.

***

2015’deki istikşafi görüşmeleri nasıl yürüttüğümüze baktım... İyi sonuç almışız. Haftalarca görüştük görüştük, sonra “Millet seçimde hata yaptı, düzeltsin” deyip seçimi yeniledik.

O günlerin benzerini yaşıyoruz... Bugün işimiz biraz daha zor ama eğlenceli olacak. Bütün mesele İstanbul seçmeninin yüzde 49’unun oyunu alamamış Ekrem İmamoğlu ile Ankaralı seçmenin yüzde 30’unun beğenmediği Mansur Yavaş’ı iyice oyunun dışına itmek.

Canım ciğerim Özgür kardeşimi tek başına yüceltiriz. Ona, “Cumhurbaşkanı sen olmalısın” deriz. Havaya girer. Geçmişte Baykal bile bu oyuna gelmişti. O yükselince, Ekrem’le Mansur’u hukuktan bağımsız yasalarla kuşatırız. Onca usta kalemkelam erbabı adamımız var. Onlara da cumhurbaşkanı adaylığının Özgür Özel Beyefendi’ye çok yakışacağını söyletiriz.

Bütün mesele bu planı fark ettirmeden uygulamak. Bir yandan da tedirginim; rakibinin de senin kadar akıllı olduğunu hesap etmek gerekir.

Tuttuk gündemin ucunu...

İyi geldi mesir macunu!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yargıtay’da kanun kim? 16 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları