Önce maçtan bahsedelim biraz..
Beşiktaş, yardımlaşma anlamında bir takım olmuş!
Bilic amcam Olcay’ı çıkartmasaydı Beşiktaş gol bile yemeyecekti!
Sırf Demba Ba oynasın diye…
Amma Demba Ba’nın bu görünüşü ile bence emekliliği gelmişti!
Böyle giderse ben ona “Dem Baba” yani “Çaycı Baba” derim(!)

Ersan ve Franko süper ikili olmuştu..
Maçın 2 yıldızı vardı; biri Atiba biri de sahanın her yerinde olan Mustafa Pektemek’ti…
Yok Hollanda Dünya 3’üncüsü olmuş, yok Hollanda futbol deviymiş..
Yabancılara karşı bu nasıl bir aşağılık kompleksidir yahu.. Hiç bitmedi…
Futbolda bu başkaldırının, bu devrimin öncüsü Serpil Hamdi Tüzün ve Fatih Terim bile bu zihniyeti değiştiremedi ya..
Neyse, kıskananlar olacak elbet!
Ama, benim bulunduğum yerde, efil efil esen bir rüzgar altında cisil cisil 2 gol attı Beşiktaş..

xxxx

Evet, şimdi gelelim bu adamların öğrenmesi gereken felsefi bakış açısına..
Beşiktaş’ın rakibi Feyenoord’du..
Hollanda’da yıllardır başarısı olmayan bir takım yani..
Eskiden varmış..
Şimdi ise esamesi esmiyormuş..
Oysa “Esse ne olur ki..” diye düşünecek ve öyle hazırlanacaksın..
Tıpkı hayat gibi..
Anımsatayım,
3, hatta 4 yıl önce olsa “Orada 3 çekeriz, İstanbul’da da dalgamızı geçeriz” derdi Beşiktaşlı..
Şimdi ise maçı anlatan spikerler, Beşiktaş’ın inşallah avantajlı skor alacağından bahsetti!
Oysa bu işler, öyle işlemezdi(!)
Beşiktaş gibi bir takımım, şimdi sıradan takım olan bir ekip karşısında psikolojik olarak düşürüldüğü duruma bakın hele…
Hani avantaj yakalarsa Beşiktaş için “Mucize” olacakmış gibi…
Tabii, pek suçlu değil spikerler..
Çünkü; çok eski değil, 4 yıl önce karşısına çıkanı silindir gibi ezen takımın içine edildi tabii!
Oysa, takım yenilseydi bak neler olacaktı…

xxxx

Tarih; her alanda, “Yenenlerden” şan, şöhret ve övgü ile bahseder!
Çünkü, yenenler “Kahraman” olur…
Ve çünkü, tarihi yenenler yazar.. Yenilenler değil!
Yaşamın kuralıdır bu..!!
Tarih denen “Mezarlıkta” o kadar çok örneği vardır ki…
Bırakın spor müsabakalarını, yarışmaları…
Nice insanları, nice toplumları o “Tarih Mezarlığı” denen obur karnında eritmiştir Tarih..!!
İşte; “Başarmak”, bu yüzden güzeldir “Lezzetlidir”, tatlıdır..!!
On binler bu sıcak havada, işte bu yüzden statta veya ekran başındadır..
“Yenmenin” dayanılmaz o duygusunu yaşamak,
gönül defterinde yatan renklerin yanında olmak için..
Daha önceki Hoca, “Sistemsizlik de bir sistemdir” felsefesine sahipti!
Oysa “Sistemsizlik de bir sistem” olsa da kötü bir tercihtir!
Unutmayın “Futbol hayatın TA KENDİSİDİR”…
Ve o hayatın içinde “Ahlar,” “Vahlar”,”Keşkeler”, “Yengiler”, “Yenilgiler”, “Gözyaşları”, “Neşeler”, “Hüzünler”, “Sevgiler” kısacası hayata dair her şey vardır…
İşte bu, basit ama karmaşık oyunun içinde yukarıda sayılan her şey vardır…
Topla tepişme oyununun beslenme kaynağı budur çünkü..
Bir de; soluk aldığım her an “Son düdük” çalmadıkça umudum bitmez benim..!!
Çünkü, umudun olduğu yerde gelecek için “Işık” vardır.
Çünkü umut, hayatın goncasıdır!
İşte bu yüzden de ister yaşama karşı, ister rakibe karşı 5-0 mağlup duruma düş,  o “SON DÜDÜK” çalmadıkça ne mağlubiyeti ne de erken galibiyeti kabul etmeyeceksin, teslim olmayacaksın..!!
Belki de bunun için “Öldük, bittik” diyerek  karalar bağlayan NEGATİFLERLE maç seyretmem, seyretmek istemem..
(Bazen mecbur kalıp seyrediyorum ya..
O zaman ne zulüm çekiyorum bir bilseniz..!!)

Hayatta o “Basit” denilen AN’lar, çoğu zaman hayatın akışını belirler ya..
Basit anların mağlupları ise “Tüh, ben bunu hiç beklemiyordum” diyerek dövünür ya...
Böyledir hayat işte..!!
Yaşam dediğin ŞEY, o basit hataların üstüne kurulmuştur çünkü; tıpkı, bir gökdelen gibi..!!
Bakın, son dakikada yapılan bir hata Beşiktaş’ın gol yiyeceği bir penaltıya nasıl dönüştü!? 
Oysa ben saçlarımı da açmıştım belki “Uğurlu gelir” diye..
Ama bilirim ki, Tanrı hiçbir şekilde taraf tutmaz. Kimseye torpil yapmaz..!!
Uğur da muğur da yoktur bu yüzden…
Yaşam, kendi ritmi içinde akıp gider..
Bütün bunların geçmişe dönüp toplamına da “Tarih” denir..
Herkese ansiklopedik bilgi olsun;
Bu oyunda, kelimelerin tükendiği, hatta kifayetsiz kaldığı anlarda mucize beklemeyeceksin…
Çünkü mucizeler, “Özel adamlara” verilmiş yetkilerdir..!!
O zaman ne yapacaksın?
Sadece kendine ve kendi çalışmalarına güveneceksin…
3-4 yıl önceki heybetli takımın içine edilmiş olsa bile!
Hayata bakış, felsefe bu olmalıdır…
Dedik ya, yenersen "Tarihi yazarsın", yenilirsen "Tarih olursun"…
Peki, bütün bunların içinde ne yoktur felsefemizde…!?
AŞAĞILIK KOMPLEKSİ YOKTUR…
Hani ağız dolusu söylersen “Aşşağılık kompleksi..”
Bilinmelidir ki, bizim destanımızda “Aşağılık kompleksine” yer yoktur…
Kısacası, tüm bu laf salatasının içinde sadece ama sadece bu aşağılık kompleksine yer yoktur!
Çünkü, Beşiktaş takımı “Yıkılacaksa” ayakta yıkılmalıdır..
Yok rakip Hollandalıymış, yok öyle imiş, yok böyle imiş..
İsterse uzaylı olsun…
2-1 de kapak olsun size biraz..

Neyse, herkese yeniden merhaba...
En Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben Can; Orhan Can..!!