Benim Oyum Çok Değerli

27 Mart 2014 Perşembe

Yine bir çocuğu vurdular... Başbakan istediği kadar destan yazan polisiyle övünsün, polis silahını doğrultmadan önce teröristin yaşına bakılmayacağını ilan etsin... Vurulan bir çocuktu... Silvan’da BDP mitinginden sonra polisle çıkan çatışmada, polisin attığı ve başına saplanan gaz kapsülüyle vuruldu çocuk... Mehmet Ezer, şimdi 10 yaşında. Ama hastaneden çıktığında artık on yaşında olmayacak, buna inanabilirsiniz!
Bu millet, polisin vurduğu ya da siyasilerin vurdurttuğu her çocuğu, kendi çocuğunun yerine koymazsa korkarım ki bu şiddet sarmalından kurtulamayacağız!
Bu yazıyı yazarken gelen haberler, Mehmet Ezer’in hayati tehlikeyi atlattığı doğrultusunda... Umarım doğrudur. Onun yaşama sağlıklı dönmesi, biliyorum öldürülen öteki çocuklarımızı geri getirmeyecek ama bundan sonra belki çocukların öldürülmeyeceği en azından polis şiddetiyle öldürülmeyeceği umudunu içimde yeşertecek...

***

Benim oyum çok değerli, tıpkı sizinki, sizinki, sizinki, sizinki, yani hepimizinki gibi...
Dört gün sonraki seçimlerde sadece yerel yönetimleri seçmiyoruz. Kurtulmamız gereken bir zihniyeti geriletmeye çalışıyoruz. Daha açık söylemem gerekirse:
“Devlet benim, kanun benim, hukuk benim, anayasa benim” diyen...
“AKP demek ben demek” diye övünen...
“Bakanlarım yerine de, milletvekillerim yerine de, hâkimler yerine de, belediye başkanlarının yerine de, generallerim yerine de ben karar veririm” imasından hiç çekinmeyen, uygulamalarıyla bunun böyle olduğunu ortaya koyan...
“Dilediğim baskıyı yapar, istediğim yasağı getiririm, dünya bana vız gelir” diye böbürlenmekten hiç vazgeçmeyen...
Sanattan mühendisliğe, futboldan doğa bilimlerine, jinekolojiden psikolojiye, her alanda iddia ve söz sahibi olan...
Çifte standardı, ikiyüzlülüğü doğallaştırmaya çalışan... (Baykal kayıtlarıyla kendi kayıtlarına gösterdiği tepkiye bakın!)
Yalandan ve talandan medet uman...
Bugün iddia ettiğinin tam tersini ertesi gün savunabilen... Her alanda milleti bölen, ayrıştıran... Yıllardır nefret dilini kullanan, nefret ve öfke dilini yayan...
Sürekli şiddeti tırmandıran, şiddeti kışkırtan...
Bir diktatöre karşı oy kullanıyoruz.

***

Bu seçimde önemli olan Erdoğan’ın oylarının ne kadar gerileyeceğidir. Bakın AKP’nin bile diyemiyorum. Çünkü sadece Türkiye’nin değil, AKP’nin de Erdoğan’dan kurtulması gerektiğine inanıyorum.
Bunun da şimdiki konjonktürde ancak ve ancak oyların CHP’de buluşmasıyla sağlanabileceğine inanıyorum.
Bir yanda seçimde ne gibi hileler yapılabileceği ortalığa yayılmışken, öte yanda şu rastlantıya bakın ki tam da miting sırasında Suriye uçağının düşürüldüğü “müjdesi” millete verilirken, yani savaş tamtamları çalınırken... Bunlar yetmezmiş gibi, “Bu adam sırf seçim kazanmak için iç savaş bile çıkarır” söylemi ağızdan ağıza yayılırken... Her oyun çok ama çok değerli olduğuna inanıyorum.
Başlığa “Benim oyum çok değerli” demem bundandır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları