RTE çöküyor mu?

01 Aralık 2023 Cuma

AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan (RTE) İstanbul’da Haliç Üniversitesi’nde “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” programında yaptığı konuşmada “Kadına şiddetle mücadele devlet politikamızdır” dedi...

Acaba öyle mi?

Avrupa Konseyi’nin hazırladığı söz konusu sözleşmeyi 11 Kasım 2015’te, İstanbul’da düzenlenen bir toplantıda 45 ülke ve Avrupa Birliği imzalamışlardı. Sözleşmeyi imzalayan ilk ülke Türkiye olmuştu... Sözleşmeye, imza olayı İstanbul’da gerçekleştiği için “İstanbul Sözleşmesi” de deniyordu. 

Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir.

Yabancılar, sözleşmenin yeri olarak, belki de hemen hemen her gün gazetelere Türkiye’de, kadınların şiddet sonucu ölümlerine kadar uzanan çeşitli olaylar yansımasının bilinciyle İstanbul’u seçmişlerdi!

24 Kasım 2011’de TBMM’de oy kullanan 247 milletvekilinin 246’sının “kabul”, birinin “çekimser” oy kullanması ile sözleşmeyi parlamentosundan geçiren “ilk ülke” Türkiye olmuştu...

Gel gör ki RTE’nin hükümeti 1 Temmuz 2021 itibarıyla kadına karşı şiddetle mücadele amacıyla hazırlanan İstanbul Sözleşmesi’nden koskoca parlamentoyu dışlayıp resmen çıktı. Bu anayasaya uygun, hukuksal bir karar mıdır?

Yabancı basında eleştirilerden ve bazı alaycı tepkilerden geçilmez oldu!

Kadın hakları savunucuları, Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesini siyasal bir hata olarak gördüler!

Ailelerde “kazak(!)” erkeklerin çoğalmasının ve “kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin” önü açıldı. Sanki sözleşmeden çekilmeye inat “bulvar tipi” gazetelerin tüm 3. sayfalarında bu tür haberlerden geçilmez oldu!

***

RTE bugün pişman olmuş ki sanki tükürdüğünü yalarcasına bu konuşmayı yapıyor. RTE’ye destek için İstanbul’daki AKP’li kadınlar da aynı gün yaptıkları toplantıda “Kadına şiddet insanlığa ihanettir!” dediler. Şiddet anında hangi kadın insanlığı bulabilir ki?

‘CEK CAK CUK’LU ENFLASYON  MU? YOKSA?

6 Ekim’de bu köşeye şu alıntıları yazmıştık:

RTE, “Enflasyonu yeniden tek haneye düşürerek, gelir dağılımını iyileştirmeyi amaçlıyoruz!” demiş! 2 Ekim 2023. 

Bu yıl başka neler demişti?

“Yıllık enflasyonun yükselmesi, hayat pahalılığı ile mücadelemizi daha sıkı yapmamızı gerektiriyor. Bu uzun ve sabır isteyen süreçtir. Enflasyonu dize getireceğiz!” 5 Eylül 2023.

“Enflasyonu vatandaşın günlük hayatından çıkaracağız, biraz sabır bekliyoruz!” 21 Ağustos 2023.

“Enflasyonu tek haneye indireceğiz!” 7 Ağustos 2023.

“Enflasyonu tek haneye düşürme sözü verdi!” 19 Haziran 2023.

***

Hayrettir! RTE’ye yalanlama, yardımcısı Cevdet Yılmaz’dan geldi! 

Yılmaz, bunları “İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin” kasım ayı olağan toplantısında tüyler ürpertici bir konuşma ile şöyle yalanladı:

“Bu yıl, yüzde 65 civarında gerçekleşecek enflasyonun kademeli bir şekilde düşerek 2026 yılında tek haneli rakamlara döneceğini öngörüyoruz!”

Türkçedeki ünlü bir söz akla gelmiyor mu? “Ölme eşeğim, ölme!...”

RTE’NIN ÜNLÜ ‘NASS’I!

RTE, faiz indirimleriyle ilgili olarak “Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu!” demişti. Faizi indirdikçe, enflasyon da rekor kırdıkça kırıyordu! Ah bu gâvurlar, “nas” bilmedikleri için köşeyi dönüyorlardı!

RTE’nin “nassın (günah/dogma anlamında)” değerlendirmesine, anayasa hukukçuları “Laik bir devlette yürütülen politikalar, dinsel gerekçelere dayandırılamaz” tepkisini göstermişlerdi!

RTE’ye inat “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)” faizi artırdıkça “enflasyonun” yerini “dezenflasyon” almaya başlıyor!

TCMB’nin yeni başkanı Hafize Gaye Erkan, “fiyat istikrarı ve finansal istikrarın sağlanmasının sürdürülebilir büyüme için önemli olduğunu” söyledi.

Faiz, en son yüzde 40’a çıktığında, RTE koltuğunda hop oturup hop kalkmıştır. Keşke tümden kalksa...

TCMB Başkanı Erkan, İstanbul Sanayi Odası (İSO) toplantısında şöyle konuştu: 

“Düşük enflasyon, tek başına fiyat istikrarından çok daha geniş anlamda bir istikrara tekabül ediyor ve artık bu istikrardan taviz verme lüksü kalmamıştır. Enflasyon patikası gösterge olarak kabul görmediği oranda dezenflasyonun maliyeti artacak. Enflasyonun, patika yakınında gerçekleşmesi amacından taviz verilmeyecek. Enflasyon beklentilerinde iyileşme işaretleri belirmeye başladı. Fiyatlama davranışlarında da olumlu bazı gelişmeler yaşanıyor. Otomobil, beyaz eşya ve mobilya gibi ürün gruplarında uzun aradan sonra fiyat indirimleri görülmeye başlandı.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları