Mehmet Ali Güller

İncirlik’in dokunulmazlığı!

21 Ekim 2023 Cumartesi

ABD, Türk SİHA’sını 5 Ekim günü saat 11.40’ta düşürdü. Pentagon sözcüsü Tuğg. Pat Ryder’ın açık açık, “Biz düşürdük, tehdit gördüğümüz için düşürdük, F-16 uçaklarıyla vurarak düşürdük” demesine rağmen, AKP hükümeti 24 saat boyunca sessiz kaldı. 24 saat sonra Dışişleri Bakanlığı, o da örtülü ifadelerle şu açıklamayı yapabildi: “Operasyon esnasında üçüncü taraflarla işletilen çatışmasızlık mekanizmasındaki farklı teknik değerlendirmeler nedeniyle bir SİHA kaybedilmiştir” (AA, 6.10.2023).

Sonra yeniden sessizlik. Erdoğan ancak beş gün sonra, 10 Ekim günü konuyla ilgili bir açıklama yapabildi. “Suriye’de Amerika’nın üslerinin ne işi var” diye sorduktan sonra konuyu SİHA’ya getirdi ve şöyle dedi: “Türkiye’nin bir insansız hava aracını ne yazık ki Amerika düşürüyor. İnsansız hava aracını Amerika düşürürken Türkiye şu anda NATO’da Amerika’nın ortağı değil mi? Beraber değil mi? Bunu neyle izah edeceğiz?” (AA, 10.10.2023)

ABD BİLEREK VURDU

Peki 5 Ekim’de düşürülen SİHA için neden beş gün beklenmişti, neden Erdoğan ancak 10 Ekim günü bu konuda bir tepki gösterebilmişti? 7 Ekim’de Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonu olmasa, ardından İsrail’in hava bombardımanı başlamasa ve ABD bölgeye uçak gemisi gönderme kararını açıklamasa, belki de bu tepki hiç gelmeyecekti!

Nitekim Erdoğan 12 Ekim günü de TÜGVA genel kurulunda “Bay Amerika, yahu Amerika nere, Akdeniz, İsrail, Filistin nere? Ne işin var senin orada?” dedikten sonra konuyu SİHA’ya getirmiş ve şöyle demişti: “NATO’da beraber olduğun Türkiye’nin SİHA’sını nasıl düşürürsün? ‘Görmedim, bilmedim, farkında değilim.’ Bunu nasıl söylersin?” (AA, 12.10.2023).

Halbuki ABD, “Görmedim, bilmedim, farkında değilim” demiyordu, tersine “Gördüm, tehdit olarak değerlendirdim ve vurup düşürdüm” diyordu!

ABD’NİN ÇEVREDEKİ ÜSLERİ

Tüm bunları neden mi anımsattık? İsrail’in Filistin’de “etnik temizliğe” başladığı günden bu yana kamuoyu iktidardan iki şey istiyor: Kürecik Radar Üssü’nü ve İncirlik’i uçuşlara kapatmasını.

Ancak AKP iktidarı halkın bu talebinin etrafından dolanıp duruyor. Örneğin Erdoğan 10 Ekim günü “haklı olarak” tepki gösteriyor: “Suriye’de Amerika’nın üslerinin ne işi var? Bu üslerle ne yapılıyor? 23 üs, bütün bunları da bir değerlendirmek gerekmiyor mu?”

Peki Ankara, Suriye’deki ABD üslerinden rahatsızsa, Türkiye’deki ABD üslerinden de rahatsız olması gerekmiyor mu? Suriye’deki ABD üsleri Türkiye’nin ulusal çıkarlarına aykırıyken Türkiye’deki ABD üsleri Türkiye’nin ulusal çıkarlarının gereği olabilir mi?

ANKARA’NIN GÖRMEK İSTEMEDİĞİ GERÇEK

Daha vahimini ise eski Genelkurmay başkanı, eski Milli Savunma bakanı ve yeni TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar dile getirdi: “Bize bazen ‘Neden İncirlik’i boşaltmıyorsunuz?’ diye eleştiriler yapılıyor. Boşaltırsak ne olacak? Sonra ‘Neden Amerikan üsleri Yunanistan’a, Dedeağaç’a, Girit’e gitti?’ diye eleştiriyorsunuz. Ayrıca bizim ABD ile ilişkilerimiz, anlaşmalarımız var.” (AA, 18.10.2023)

ABD Türkiye’nin ulusal çıkarlarını hedef alıp saldırganca politikalar izlerken, Türkiye’yi hedef alan terör örgütlerini silahlandırırken, hâlâ ABD’yle ilişkilerden bahsedebilmek! ABD’nin Suriye’deki üslerinden ya da Yunanistan’da yeni üsler kurmasından rahatsız olmak ama hepsinin Türkiye’de olmasını savunabilmek! Bunun nasıl isimlendirilmesi gerektiğini siz okurlara bırakıyorum...

Bitirirken önemle belirteyim: Ankara’dakiler ne kadar ABD’yle ilişkileri ılımlı tutmaya çalışırsa çalışsın, ABD iyice Türkiye’nin karşısına konumlanıyor; bunu kabullenmeyi geciktirmek, stratejik mevzilenmeyi geciktirmekten başka bir şeye yaramıyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Esad’ın analizi 25 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları