Kapıkule’de gebe hayvanları katlettiler!

18 Ekim 2024 Cuma

Olaydan salı günü haberim oldu. Kapıkule Sınır Kapısı’nda iki TIR’la Almanya’dan gelen 69 gebe düvenin bir aydır yetersiz yem ve su verilip bekletildiğini, iki düvenin doğum yaparken can verdiğini, bir tanesinin TIR içinde doğurduğunu ve belgelerdeki bir hata yüzünden kesime gönderileceklerini öğrendim.

Hemen ilgili yetkilileri aradım. Olayı doğruladılar. Hayvanları kurtarmak için çabaladım, bana mezbaha işlemlerinin tamamlandığını, kesimin başladığını söylediler. İşin perde arkasını araştırdıkça hukuki sürecin nasıl bertaraf edildiği de ortaya çıktı.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın damızlık gebe düve ticareti için verdiği teşvik kredisini kullanan iki ayrı alıcının GLT German Livestock Trading GmbH firmasından ithal ettiği hayvanların uygunluğu, bakanlığın görevlendirdiği veterinerlerce onaylanmış.

Sonra birden 12 Ağustos’ta bakanlığın internet sitesinde, bu ticaretin yapıldığı bölgedeki küçükbaş hayvanlarda mavi dil hastalığının görüldüğüne dair bir duyuru paylaşılmış. Alman firma, veterinerlik sağlık sertifikasını, “ihraç edilecek hayvanlar sevkiyattan en az 60 gün boyunca bölgede kalmıştır ve 150 km yarıçaplı çevresinde mavi dil ve EHD’ye dair vaka/salgın görülmemiştir” yazan maddede mavi dil hastalığının üzerini çizerek düzenleyince sorun çıkmış. 

Tuhaf olan şu ki Alman firma, iki alıcıya ikişer TIR göndermiş ve ikisinin de ilk TIR’ları mevzuata uygun olmayan belgeyle ülkeye girerken, bu kez takılmış. Ülkeye giren ilk iki TIR’daki hayvanlar şu anda karantinada.

GELELİM HUKUKSUZLUKLARA!

Sonuçta Kapıkule’ye ulaşan hayvanların bir evrak sorunu yüzünden geçişleri yapılamadığından, Edirne Kapıkule Veteriner Sınır Kontrol Noktası Müdürlüğü 24 Eylül 2024’te, “ulusal sağlık şartlarını karşılamadığı” gerekçesiyle ithalatı reddetmiş. 

Kapıkule Gümrük Müdürlüğü, bunun üzerine 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 181/4. maddesine atıf yaparak “eşyanın ithaline izin verilmemesi halinde” geldiği yere iade edilebileceği, üçüncü bir ülkeye transit yapılabileceği ya da masrafları sahibince karşılanmak koşuluyla imha etmek üzere gümrük idaresine terk edilebileceğini bildiren bir yazı yazmış. 

Daha sonra Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, hayvanların “hastalığı yayma potansiyeli olduğu gerekçesiyle” kesime gönderilmelerinde sakınca olmadığını bildirmiş. Edirne Kapıkule Sınır Noktası Müdürlüğü de 8 Ekim’de düvelerin acele kesim kararını işleme koymuş.

Gebe düveler hastalık bulgusu göstermezken Almanya’dan gelen test sonuçlarında sağlıklı oldukları görülürken, bu karar nasıl alınıyor?

Ayrıca aynı yasada 2021’de bir değişiklik yapılmıştı. 36/f maddesi, “Tanımlattırılmamış gebe hayvanlar, altı aylıktan küçük koyun ve keçiler ile bir yaşından küçük sığır cinsi havyanlar nakil esnasında yakalanması durumunda kestirilmez, sahibinin bilgisi dahilinde karantina altına alınır” diyor. 

Kapıkule’den mezbahaya gönderilen hayvanlar gebeydi ve karınlarında yavrularıyla katledildiler!

KATLİAMDAN İKİ GÜN SONRA GELEN MAHKEME KARARI

Bu sürecin en acı tarafı ne biliyor musunuz? Edirne İdare Mahkemesi, katliamdan iki gün sonra, 16 Ekim’de Türkiye’deki alıcılardan birinin (Damızlık Sığır Gıda Tarım Hayvancılık Ltd. Şti.) Tarım Bakanlığı’na açtığı davada karar açıkladı. “Hayvanların acele kesimine ilişkin olması sebebiyle uygulamakla etkisi tükenecek nitelikte olması ve ileride hukuka aykırı bulunup yürütmeyi durdurulması veya iptali yönünde karar verilmesi halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğurabilecek nitelikte bulunması nedeniyle dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına” karar verdi!

Şimdi yeni davalar açılacak; çünkü mahkeme kararı karantinadaki hayvanları da kapsar. 

Bu olay, bir kez daha sarsıcı gerçeği yüzümüze çarptı: “Mal” olarak görülen hayvanların yok edilmesinin yolunu açan da insan hukukudur. Yürütme durdurulsa da “imha edilen” ilk buzağısına gebe düveleri ve onların karınlarında boğularak can veren buzağıları geri getirecek hiçbir güç yoktur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları