Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Gazetecilik ve ekran budalaları

31 Ocak 2025 Cuma

Gazetecilik, yurttaşın sesi olmaktır. Gazeteci, en basit ifadeyle, halkın haber alma hakkını sağlamak için yazarak ve konuşarak yurttaşların sorunlarını topluma duyuran insandır. Bu görevini yaparken gözettiği en önemli hedef kamu yararıdır. Bu özelliği nedeniyle de gazetecilik mesleği kamu görevi niteliği taşır.

Bu hafta Halk TV’nin abluka altına alınmasına yol açan, beş gazetecinin gözaltına alınıp sonunda Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın tutuklanması ile sonuçlanan olaylara neden olan haber, tartışmasız gazetecilik faaliyetidir.

İmamoğlu’nun CHP’li belediyelerle ilgili soruşturmalarda sürekli olarak aynı kişinin bilirkişi olarak atandığını ve bu ismin aleyhte raporlar hazırladığını açıklamasından sonra, Barış Pehlivan’ın gazetecilik refleksiyle söz konusu bilirkişiye telefonla ulaşması ve merak edilenleri sorması, dünyanın neresinde olursa olsun haberciliktir.

KAMU YARARININ CİDDİ BİÇİMDE GEREKTİRDİĞİ HABERLER

Bu telefon görüşmesinin Halk TV yetkililerince kayda alınıp yayımlanması konusunda etik tartışma başlatanlara, gazeteciliğin temel ilkeleri arasında “Saklı kalması kaydıyla verilen bilgiler, kamu yararı ciddi biçimde gerektirmedikçe yayınlanmaz” kuralının bulunduğunu anımsatmak gerekir. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’ndeki ilk derslerimizde öğretilen ilkelerden biridir bu.

Bilirkişinin İmamoğlu’nun iddialarını reddettiği o telefon görüşmesi, kesinlikle kamu yararının ciddi biçimde gerektirdiği bilgiler içeriyor. Üstelik tartışılan olayda bilirkişi, Halk TV adına arayan tanınan bir gazeteci ile konuştuğunu biliyor ve sözlerinin kayıt dışı olması (off the record) talebinde de bulunmuyor.

Bu durumda gerçek bir gazeteci, o görüşmedeki bilgileri kendisine saklamaz, haberi halka duyurur. Çünkü söz konusu olan, siyasetçi Erdoğan’ın miting alanından “Bu özel değil, genel genel” diye bağırarak rakibinin özel yaşamını ifşa ettiği bir kaydın tam tersine, tamamen kamu yararı ile ilgilidir ve gazetecilik faaliyetidir!

MESLEK ADINA UTANÇ OLANLAR

Halkın haber alması gereken konularda yazıp konuşma cesaretini gösteremeyenler gazetecilik mesleğini gerektiği gibi yerine getiremez ve ezilenlerin haklarını savunamaz.

Örneğin iktidarın çıkardığı Katliam Yasası’ndan sonra tüm ülkede hayvan katliamları hız kazanmışken toplumun bir kesiminin, ki bunun içine kuşkusuz toplumsal özne olarak hayvanlar da girer, öldürülmesi gerektiğini toplantılarda savunan ve bu konuda bağlı olduğu muhalefet belediyesinin kamuoyuna açıkladığı politikanın tersinin uygulanmasını her ortamda açıkça isteyen bir yetkilinin söyledikleri de halka ulaştırılması gereken bir bilgidir. Kamu yararı ciddi biçimde gerektirdiği için bu haber de kuşkusuz halka duyurulur.

Gazeteci, örneklerini çok gördüğümüz bir şekilde, “Bir konuşursam ortalık birbirine girer” ya da “Günü gelince anlatırım” diyen siyasetçiler gibi olamaz; olayları olduğu anda ve olduğu gibi halka aktarır, halkı aldatanlar arasında taraf tutup ona göre bilgileri sakladığı anda, siyaset yapıyor, ezilenlerin sesi olmuyor demektir.

Bilirkişi olayına dönersek, bazı medya mensuplarının bu olayda etik tartışması başlatması boş bir çabadır. İktidarın yandaş olmayan gazetecileri yok etmeye çalıştığı aşırı baskıcı faşist bir ortamda, yalnızca kamu yararını gözeterek haber yapan meslektaşlarını suçlayanlar, meslek adına utançtır.

Onlar gazeteci değil, ancak gazetecinin önce halka ve gerçeğe karşı sorumlu olduğunu bilmeyen ekran budalaları olabilir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu bir suç duyurusudur! 19 Şubat 2025

Günün Köşe Yazıları