Yaşam Tarzıma Dokunma’

05 Ocak 2014 Pazar

Yeni yılın ilk günlerinde Bodrum’dayım… Yağmur da yağsa, sel de götürse, Bodrum ve Bodrumlu sokakta yaşıyor. Her yağmurdan sonra pırıl pırıl bir güneş, insanın gözünü ve yüreğini ısıtıyor…
Bodrum esnafının yüzü gülüyor. Yılbaşında doluluk oranı yüzde 80 yakalanmış. Sokaklar, kafeler, barlar, lokantalar cıvıl cıvıl… Yılbaşı gecesi tek asayiş olayı çıkmamış…
Hükümetin AKP’li olmayan tüm belediyelere karşı sürdürdüğü “hayatı zehir etme politikası” elbet burada da sürüyor. Ancak Bodrumlular bunun da bilincindeler.
Bodrum’un genç ve dinamik Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’la ne zamandır görüşmemiştik. Malum yaz aylarında 3 ay hapis… (“Hiçbir başarı cezasız kalmaz” denir ya, o hesap!) O kötü günler geride kalmış, şimdi her zamankinden daha da formunda görünüyor. Kendisine gösterilen sevgi yumağı hâlâ çok yoğun. Hem kendi adı, hem CHP’ye katılmış olması, çevresindeki desteği daha da artırmış…
Sohbetimiz sırasında Büyükşehir Yasası’nın belediye ile vatandaşı birbirine düşürdüğünden yakınıyor. Büyükşehir Yasası’na göre köyler “mahalle” oluyor. Ve mahallelerdeki tüm ahırların ve kümeslerin ivedi olarak kaldırılarak yerleşim alanı dışına taşınması gerekiyor…
Şimdi bunu belki sanayi kentlerinde uygulayabilirsiniz de, gelin Bodrum ve çevresinde uygulatın! Zor iş!
Kocadon “Biz her ne kadar turizm bölgesi olsak da bizim tarım ve hayvancılık sektörüyle geçinen büyük bir kesimimiz var” diyor. “Turizmin olmazsa olmazı, gıda ve hayvancılık sektörü de bu bölgelerimizde yaygın. Köylerimizi, köylülerimizi korumamız, geliştirmemiz lazım” diyor. “Vatandaşımızın yaşam tarzına dokunmayın” diyor.
Bugüne dek şu son tümceyi farklı cephelerden duymuşluğum vardı ama kırsal alandaki vatandaş adına söylendiğine galiba ilk kez tanıklık ediyordum.

ANKARA’YA SESLENİŞ:
Hazır Bodrum’dayım, Mehmet Kocadon’a kulak veriyorum: Meclis’teki yasa yapıcılarına seslenişi şöyle: “Bu yasadaki bu maddenin tekrar Meclis’te görüşülmesini ve üreten vatandaşla biz seçilmişlerin karşı karşıya getirilmemesini rica ediyoruz. Bu ileride telafisi olmayan sonuçlar verecektir. Bugün siz geçimini atalarından geldiği gibi böyle sağlamış bir köylümüzü bir anda yok sayıyorsunuz ve bu insanları mutsuzluğa itiyorsunuz. Buradan sesleniyoruz; Sayın seçilmişler, Sayın Ankara’daki milletvekilleri, acele kararlar alarak lütfen halkımızla biz yerel yöneticileri karşı karşıya getirmeyin. Bunları iyice inceleyip hep beraber ortak bir karar alınmasını istiyoruz. Bir kez daha söylüyorum, biz turizm bölgesi olsak da turizm bölgesini besleyen damarları kesemezsiniz. Bunu bir an önce düzeltin, daha doğrusu yaşam tarzı olmuş köy halkının yaşamını engellemeyin.”
Ne diyeyim, masa başında köyleri “mahalleye” çevirmek kolay. Ama hayat masa başından yönetilmiyor… Belki de bu nedenle Bodrum’da “Gezi ruhu” bugün dahi sivil toplum kuruluşları aracılığıyla sürmekte…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları