Bulun Artık Katilleri!

20 Mart 2014 Perşembe

Kulaklarımda bir babanın feryadı...
“Batsın bu hukuk sisteminiz!
Biz, yalanlarınız, hileleriniz, tuzak ve kumpaslarınızla baş edemedik!
Ancak siz de işkencecilerinizi koruyup kollamaya, işkencecilerinizle insanlarımızı tek tek katletmeye doyamadınız! Katillerinizle, utançlarınızla yaşamaya devam ediniz!”
Polisin elinde gördüğü işkenceye, tacize dayanamayıp intihar eden Onur Yaser Can’ın babasının feryadı. Oğlunun ölümü ve verdikleri hukuk mücadelesinin dişlileri arasında ezilip intiharı seçen muhteşem bir annenin, Hatice Can’ın eşi Mevlut Can’ın feryadı bu...
Üç yıl boyunca yaşadıkları hukuk rezilliği ve sonunda işkenceciler için verilen takipsizlik kararı, insanı insanlığından utandırıyor.

***

Üç gün önce Berkin’in vurulduğu anı gören iki tanığın açıklamalarını okuduk, izledik. Polislerin eşkali, nasıl nişan aldıkları, silahı hedefe doğrulttukları... Dinlediğimiz ses bantlarında (Güler - RTE) gerilimin nasıl tırmandırıldığını da artık bilmeyen yok..
Kürsülerden söylenen tüm yalanlara, seçim mitinglerinde Başbakan’ın haykırdığı tüm çarpıtmalara ve kışkırtmalara karşın Berkin’i kimin, kimlerin öldürdüğü biliniyor.
Ama aylardır, Berkin’in “uyuduğu” bütün bu aylar boyunca o polis bulunamıyor!

İşkence devam ediyor hâlâ
“Katilleri bulun!” Bu feryat, her cumartesi İstanbul’da Galatasaray’da yıllardır Cumartesi Anneleri tarafından haykırılıyor.
Bizim zamanımızda faili meçhul hiç yok, hiç olmadı diyenler! Bizde işkenceye sıfır tolerans diyenler! Görmüyor musunuz , duymuyor musunuz!
Onlar da Cumartesi Anneleri’ne gözlerini kulaklarını kapamışlar, ölüleri yarıştırıyorlar; katillerini, bu bizden bu onlardan diye ayrıştırıp katil seçiyorlar!
Ancak ölen çocukların katilleri bulunmadıkça, hükümet bu katilleri korumayı sürdürdükçe, işkence ve zulüm devam ediyor demektir. Yargısız infazlar da...
Bu bezirgân saltanatına düşen görev, önce Onur Yaser Can’ın işkencecilerini; Berkin’in, Burak Can’ın katillerini bulmaktır. Ayakkabı kutularını aklamayı, evdekileri sıfırlamayı, ancak bundan sonra düşünebilirler.
Yoksa katilleriyle sarmaş dolaş ve utanç içinde yaşamaya devam ederler...

Bakara’yı makaraya almak!
Biliyorum, bu son tümcede kiminiz gülümsemeden edemedi. Hangi utançtan söz ediyorum ki?..
Biliyorum seçimlere on gün kala bu söylediklerim değil, seçimde kimden nasıl oy koparırım daha çok ilgilendiriyor tüm siyasileri...
Bu yazıyı yazarken bilgisayarıma düşen Egemen Bağış ve Metehan Demir arasındaki ses bandını dinlerken bir kez daha ülkem adına utançtan yerin dibine girdim.
Bir zamanlar AB ile ilişkilerimizden sorumlu olan eski bakan, Bakara suresini nasıl “makaraya aldığını anlatırken, nasıl eğleniyor bilemezsiniz! Her cuma gir Google’a, salla bir ayet
Şimdi anlatabiliyor muyum, bunların dindarlığının niye benim midemi bunca bulandırdığını... Beni dinden imandan nasıl soğuttuğunu... AKP sayesinde artık dua bile etmez, edemez olduğumu...
Sabahattin Eyüboğlu’nun sevdiğim bir sözü var: “Yalanların en alçağı, halka ve çocuklara söylenendir. Çünkü her ikisi de kolay inanır...”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Dans hayattır 2 Mayıs 2024
Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları