‘7 Yaşındayım, Namaza Başlıyorum’

13 Ekim 2013 Pazar
Kampanyanın adı buydu: “7 Yaşındayım,
namaza başlıyorum.” Başlıkta 7 yaş vurgusu
yapılmıştı ama hedef kitle 3 ile 10 yaş arası
çocuklardı. Haberi Cumhuriyet’te okuduysanız,
minicik kız çocuklarının örtülü fotoğrafını
da görmüşsünüzdür.
Tüm Din Hizmetleri Derneği (Tüm Din-Der)
tarafından, çocuklara namaz kılmayı teşvik
amacıyla başlatılan kampanyaya 3-10 yaş
arasında 7-8 bin çocuk katılmıştı. (Açıklama
dernek başkanından) Çocukların imam ve
müezzinlik yaptığı etkinlikte, çekiliş yapılmış
10 çocuğa cumhuriyet altını verilmişti. Bütün
katılımcı çocuklara da seccade, tespih,
takke ve başörtüsü içeren paket, yemek ve
tatlı dağıtılmıştı.
3 yaşındayım, örtünüyorum
Açıklanan “demokratikleşme paketi”nden
sonra, her ne kadar liberal yazarlarımız, yaşasın
örtülü kadınlara özgürlük geldi diye
bayram etseler de yukarıdaki gibi kampanyalar
karşısında ne düşündüklerini merak
ediyorum.
Üç ya da dört yaşından başlayarak kız
çocuklarını örtmek, kafalarını sarmak, saçlarını
saklamak mı onlara özgürlük sunmak?
Efendim zorlama yok! Peki 4 yaşından
başlayarak kapatılan çocukların günün birinde
özgür seçim yapabileceğine inanan
gerçekten var mı?
“Biz kimsenin kılığına karışmayız, toplum
böyle istiyor...” Bu savın hele hele ilk bölümünün
geçerli olmadığını artık hepimiz
biliyoruz.
Erdoğan başta olmak üzere hükümeti
bal gibi herkesin kılık kıyafetine karışıyor.
Kadınların kaç çocuk doğurması gerektiğine
bile karıştıktan sonra!
Toplum böyle istiyor savına gelince...
Referansınız din olunca
Evet, muhafazakâr bir toplum yapımız var.
Ama bu hükümet toplumu bunca ayrıştırmadan
önce “muhafazakârlık” bireysel seçimdi,
devlet politikası değildi.
Bugün “Kız çocuklarına ve kadınlara yönelik
her tür ayrımcılık, kesin bir dille cahiliye
âdetidir, insanlık dışıdır, vicdan dışıdır” diye
kükreyen Başbakan, örneğin yeni 4+4+4
eğitim sistemiyle, çocuk gelinlere adeta teşvik
çıkarıldığının farkında mı?
Okul öncesi kız çocukları, kendi özgür
seçimleriyle kapanamayacağına göre, onların
kapatılmaları, vicdan dışı değil midir?
Kadına ilişkin özgürlük denince neden ilk
akla gelen örtünme kapanma özgürlüğüdür
de, örneğin, emeklerinin sömürülmesi, cinsel
istismar, tecavüz ve tacizcisiyle evlendirilme,
tecavüzcüsünün çocuğunu doğurma, kürtaj
hakkının yasaklanması, “namus” cinayetleri,
berdel olayı, kadının poliste karşılaştığı şiddet,
yaşamın her alanında özellikle aile içindeki
şiddet akla gelmez...
Ne Başbakan, ne de hükümet bunları değil,
varsa yoksa başörtüsünü ya da dekolteyi
dillerine dolarlar. Nedenini ben söyleyeyim:
Çünkü onların dertleri kadınların hak ve
özgürlükleri değildir. (Söylemlerine bakın,
o bile yeter!) Onların dertleri sadece dini
kuralları yerine getirmek, yaşamın her alanına
tartışılamaz, sorgulanmaz dini referansları
egemen kılmaktır.
Ne yazık ve ne acı ki, birçok kadın bu alanda
sadece kullanıldığının farkında bile değil...
Hepinize iyi bayramlar...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Dans hayattır 2 Mayıs 2024
Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları