Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Başbuğ: Atatürk'ü Sevmek Milli İbadettir

29 Ekim 2012 Pazartesi

Terör örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 6 Ocaktan bu yana tutuklu. Bugün, 69 yaşındaki emekli generalin cezaevinde geçireceği ilk Cumhuriyet Bayramı.

\n

‘Ne Allahları ne de peygamberleri var’

\n

Başbuğ, Silivri Cezaevinden gönderdiği mektubunda, bu yıl arka arkaya gelen dini ve ulusal bayramlarımızı demir parmaklıklar arasında sevenlerinden ayrı kutlamanın isyanını şöyle dile getiriyor:

\n

Kin ve nefretin bizleri sürüklediği Silivrideki tutsaklığımız haksız ve inanılmaz bir şekilde devam ediyor. Kurban Bayramını olduğu gibi Cumhuriyet Bayramını da ailelerimizden, sevdiklerimizden ve bizi sevenlerden yine ayrı şekilde geçiriyoruz. Bu durumda yapabileceğimiz tek şey, herkesin Kurban ve Cumhuriyet Bayramını uzaktan kutlamak oluyor. Kurban Bayramını yaşadığımız günler insana şunu hatırlatıyor: Vicdan sahibi olanlar için, vicdan onların içindeki Allahtır, peygamberdir. Ya vicdan sahibi olmayanlar! Onların ne Allahları ne de peygamberleri vardır.

\n

Bu ayıbı kim üstlenecek?

\n

Daha iki yıl öncesine kadar Cumhuriyet Bayramını devlet protokolünün dört numaralı ismi olarak kutlayan Başbuğ, Cumhuriyetmizin 89. yıldönümünde cezaevinde olmaktan duyduğu üzüntüyü ise şöyle aktarıyor:

\n

Benim gibi 53 yıl Türk Ordusunun üniformasını şerefle ve onurla taşıyan birisinin ve Cumhuriyete gönülden bağlı olan haksız ve mesnetsiz suçlamalarla özgürlükleri kısıtlanmış bizlerin, Cumhuriyetin kuruluşunu demir parmaklıklar arkasında kutlamak zorunda bırakılmasının ayıbını kimler yüklenecek ve bu ayıbı onlar nasıl temizleyecek?

\n

En büyük gücüm ‘yazmak’

\n

Başbuğ tutuklandığı günden bu yana cezaevinde zamanının çok büyük bölümünü yazarak geçiriyor. Nedenini satırlarında şöyle izah ediyor:

\n

Bazıları, insanları demir parmaklıklar arkasına koyarak onların hürriyetlerini tamamen ellerinden aldıklarını zannedebilir. Yaşanan ve yaşanmakta olan olaylar bu düşüncenin pek doğru olmadığını göstermektedir. Düşünceler, sevgiler hiçbir zaman hapsedilemez, tutsak alınamaz. Maltaya sürülerek zindana konan Ziya Gökalp yazdığı bir mektupta Yazmak en büyük gücüm, beni demir parmaklıklar dışına çıkartıyordemişti. Gökalpin sözleri birçoğumuz için de geçerlidir.

\n

Silivri’de Atatürk ile yaşamak

\n

Ağustos 2010da emekli olduktan sonra yazmaya başlayan Başbuğun ilk kitabı terörle mücadele konusunda kaleme aldığı Terör Örgütlerinin Sonukitabıydı.

\n

Sonra Atatürk üzerine yazmaya başladı. Önce doğumundan Cumhuriyetin kuruluşuna kadarki dönemi ele aldı. Silivride tamamlayabildiği bu kitaba 20. Yüzyılın En Büyük Lideri: Mustafa Kemalismini koydu. Atatürkün cumhurbaşkanlığı yıllarını ve devrimleri kaleme aldığı son kitabını yine Silivride bitirdiğini mektubunda şöyle haber veriyor:

\n

İkinci kitabım 20. Yüzyılın En Büyük Lideri: Mustafa Kemalkitabının devamı olan, yazmakta olduğum 20. Yüzyılın En Büyük Lideri: Atatürk kitabını da bugünlerde tamamladım. İnanın; bu kitapların yazılması süresince neredeyse her gün, her dakika Atatürkle yaşadım ve düşündüm. Bundan da büyük bir heyecan ve mutluluk duydum. Rüyada gibiydim. Kitabın sonlarına yaklaşırken, bir taraftan da üzüntü duymaya başladım. Adeta bu kitabın bitmesini hiç istemedim. Ancak, her zaman olduğu gibi zaman aktı ve birden kendimi 10 Kasım 1938 gününde buldum. İşte, o anda büyük bir boşluk içindeydim.

\n

‘Atatürk sevgisi bayramlarla sınırlı kalmamalı’

\n

Kitabın son satırlarını hangi duygular içinde tamamladığını da Başbuğ şöyle tarif ediyor:

\n

İmdadıma, Türkiye Cumhuriyetinin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayarın Atatürk için söylediği o eşsiz ve unutulmaz cümle yetişti. Bu cümle ilk kitabın birinci cümlesiydi. İkinci kitabın da son cümlesi oldu: Seni sevmek, milli ibadettir...”

\n

Başbuğun mektubu, aracılığımızla kamuoyuna ilettiği şu çağrısıyla son buluyor:

\n

Beni dinleyen herkese sesleniyorum: Milli ibadetinizi, sadece milli bayramlar ve 10 Kasım günleri ile sınırlamayınız. Ona çok şey borçlusunuz, borçluyuz.

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları