Öztin Akgüç

Sürecin başlangıcı

24 Ocak 2024 Çarşamba

Her olayın başlangıcı, neden/nedenleri süreci vardır. Olay, evre evre sonuca doğru gelişir. Günümüzde yaşanan siyasal, ekonomik sorunların, olayların, ana nedenlerinin başında “24 Ocak Ekonomik Kararları”yla başlayan süreç gelir. 24 Ocak Kararları, görünüşte, sunumuyla istikrar tedbiri, programı; gerçekte sistemi, rejimi değiştirmeye yönelik girişimlerin başlangıcıdır.

Ülkede Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası gelişmeler, olaylar ve ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP, Kuzey Afrika ülkelerini de kapsadığından GOP) ile ilintilidir. Projenin bölge için öngördüğü siyasal düzen ılımlı İslam; ekonomik model uluslararası finansal piyasalara eklenmiş serbest pazar ekonomisi, örnek seçtiği ülke de Türkiye’dir.

Modelin uygulanabilmesi için, 1974 sonrası ambargolar uygulanmış, iç kargaşalar yaratılmış, terör olayları ile düzen değişikliğine geçiş ortamı yaratılmış; 24 Ocak Kararları ile ekonomik model uygulamaya konulurken siyasal destek, ılımlı İslama gidişin yolu da 12 Eylül 1980 askeri darbe ile açılmıştır.

24 Ocak Kararları, ana hatlarıyla planlı ekonomi yerine piyasa ekonomisi; devleti küçültme, özelleştirme; finansal liberasyon, bankalar üzerindeki kontrolün, Türk parasını koruma mevzuatının kaldırılması, uluslararası finans piyasalarına eklenme; yerli ve yabancı sermayeyi teşvik, emeği baskılama, sendikasızlaşma; ihracat çekişli büyüme, vergi yerine borçlanma olarak özetlenebilir. 

1980’li yıllarda dünyada moda, neoliberal akıma, özelleştirme, borçlanma, Thatcherizm, Reaganizm, Özalizme örnek olmuştur.

Finansal liberalizm, ülkede kendilerini “banker” olarak yaftalayanların türemesine yol açmış. Ödünç para verme mevzuatına aykırı olarak sermaye, varlık geliri, kişisel nitelikler aranmadan, büro kiralayarak, bir masa, iki koltuk, bir de kasa ile teftiş ederek yüksek getiri vaat eden “banker”, topladığı anaparanın bir bölümünü faiz diye geri verdiğinde anaparanın bir bölümünü geri alan yüksek faiz alan işbilen sanısına kapılmış, sonra gelenin anaparası, daha önce faiz olarak ödenmiştir. Faiz ödemeleri artıp yeni girişlerin daha hızlı olması gerçekleşmeyince “bankacı” nakit dengesi bozulmuş, yeni nakit girişler, faiz ödemelerini karşılamayınca bankerler kepenk indirmiş, en ünlüsü Banker Kastelli yurtdışına kaçınca olay skandalla, devlet zararları ödesin istekleriyle kapanmış, ANAP iktidarında sorunu getirmiştir.

Hatalı politikanın sürdürülmesinin yanı sıra ekonomide enflasyon sürerken, cari işlemler açığı büyürken döviz kuru yükselirken TCMB’nin faiz indirimi ekonomiyi 1994 krizine sokmuş, 1994-1995 istikrar programı, yine de günümüz istikrar programından daha ciddi ve etkili olmuştur.

Ülkede borçlanma politikası, Osmanlı dönemine benzer devlete borç verme bankacılığının yeniden doğmasına yol açmıştır. Çok sayıda banka, halktan “offshore hesabı” diyerek mevduat faizi üstünde faiz ödeyerek sağladığı kaynağı, dış borçlanma yolu ile sağladıkları yanı sıra yüksek faizle devlete borç vermiş, TCMB, IMF’nin de yanlış yönlendirmesiyle 2000 yılı enflasyonu düşürme programı ile ekonomide likidite bunalımı yaratıp faizlerin aşırı yükselmesi, devlete borç veren bankaların batmasıyla ekonomi 2000-2001 krizine girmiştir. 

2002-2007 dönemi dünya ekonomisinin olağanüstü gelişme gösterdiği dönem olmuş, dış kaynak girişiyle ekonomimiz de bundan yararlanmıştır. 2007-2008 dünya finansal krizi süreci, dış kaynak girişinin yavaşlaması ülkeyi giderek derinleşen krize sokmuştur. Yanlış politika, kötü yönetim sonucu günümüzde ekonomimiz şöyle betimlenebilir.

Aşırı borçlu, dış borcu 450 milyar doları, devletin iç borcu 6.1 trilyon TL’yi aşkın, faiz giderlerinin bütçe içindeki payı yüzde 10’a, bütçe açığının GSMH oranı yüzde 6’ya yükselmiştir. Yılda 100 milyar dolar üstünde dış ticaret açığı veren, resmi verilere göre yüzde 65 yapışkan enflasyonla, işsizlik oranı yüzde 10, kredi değerliliği düşük borç ödemede temerrüt riski yüksektir. Ayrıca Dünya Bankası (IBRD) verilerine göre kişi başına gelir düşmüş, enflasyonun yükseldiği ülkemizde hızla çöken ekonomik politikalar olmuştur. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları