Öztin Akgüç

Paradigma

29 Ocak 2025 Çarşamba

Paradigma, açılım, süreç, sorun, çözüm, bu sözcükler, kavramlar çok sık kullanılıyor. Ancak belirsizlik, farklı amaç, beklentiler var. Belirsizliklere karşı, belirli niyet uygulamalar da olduğundan, belirsizlikler bir ölçüde giderilebiliyor.

Belirli olanlar; Erdoğan’ın bir kez belki de süresiz başkanlık isteği, Bahçeli’nin Cumhur İttifakı’nı sürdürme, TBMM’de etkili olma çabası; AKP-MHP’nin birlikte yaşam sürdürme zorunluluğu, ABD’nin BOP (GOP) projesi doğrultusunda paradigma netleşiyor. Öncelik Erdoğan’ın başkanlığını sağlamak olduğu odağından hareketle, olaylar, gelişmeler değerlendirilebilir, niyetler, davranışlar netleştirilebilir.

Süreç, HDP ardından DEM’in kapatılması hatta bütçeden yapılan ödemelerin kesilmesi konusunda ısrarlı. Bahçeli’nin TBMM’de DEM sıralarına giderek tokalaşmasıyla başlıyor, karşılıklı olumlu açıklamalardan sonra DEM heyetinin İmralı, Öcalan ziyaretleriyle sürüyor. Beklenti, öneri, örgütün feshedilmesi, silahların gömülmesi. Örgüt, bir talimatla lağvedilebiliyor, sonlandırılıyor, silah gömüyor, çözüme bu denli kolay ulaşılabiliyorsa yarım asırdır, bunca maliyete, binlerce can kaybına niçin katlanıldığını irdelemek, sorgulamak gerekir.

Olaylar, gelişmeler, kamuoyunu oyalamak, gündemi saptırmak, Erdoğan’a süresiz başkanlık yolunu açmak yönünde oluyor. Gerçek paradigma Erdoğan’ın başkanlığı, koltuğunu koruması.

Silah bırakma, gömme ile ABD’nin BOP (GOP) projesi uygulamasının sonlandırılmasını beklemek, aşırı iyimserliği de aşan beklenti olur. Terör olaylarını, PKK, PYD/YPG örgütlenmesini ABD’nin projesi kapsamında görmek, değerlendirmek gerekir. ABD’nin Ortadoğu’dan çekilmesi ancak bir yenilgiyle olur. ABD, SDG’yi destekleyeceğini açıkça ifade etmiş, asker çekme Trump’ın seçim stratejisi olarak kalmıştır. Önemli güç tetikçi değil, silahı veren, kullandırandır. Anayasanın ilk dört maddesinin değişmeyeceği, federasyon, konfederasyon gündemde değilse de “bana dostluk” alalamasıyla sürecin nereye evrileceği belirsizliğini sürdürüyor. U dönüşleri, geçmişte görüldüğü gibi her zaman beklenir.

Nedeni kesin bilinmeyen sorun çözülemez. Sorunun bir parçası olanlar da sorunun çözümünde etkili olamaz.

Nihai tahlilde paradigma koltuk, koltuğu korumakla olmamaktadır. Ülkenin değer önceliği ise Erdoğan olmamalıdır. Türkiye’nin paradigması, tam bağımsız, kalkınmış, özgür, sosyal hukuk devleti olmalıdır. Bu amaç, ancak Bağımsızlık Savaşı’nın Kuvayı Milliye ruhu ile gerçekleştirebilir.

Dış, ekonomik ve sosyal politikalar bu amaç doğrultusunda olmalıdır. Türkiye’nin herhangi bir dış örgüte yamanmasına gerek yoktur. Tam bağımsızlık, özgürlük, cesaret, özveri, özgüven gerektirir. Türkiye bağlantısız olmalıdır. Her dış örgüte bağımlılık, egemenliğe, özgürlüğe sınır getirir. Politika belirlenirken dış güçlerin telkinlerine, yurtiçindeki dış güçlerle bir şekilde ilişkili komprador grubun ayartılarına, iğvasına kapılmamak gerekir.

Türkiye’nin sorunu, etnik ayrımcılık değil, geneldir. Hukuk hatta kanun devletinin olmayışı, yolsuzluk, yoksulluk, liyakatsizlik, tersine seleksiyon, iyilerin elenmesi, sıradanlığın egemenliği etnik değil, Türkiye’nin genel sorunudur.

Kişisel beklentilerle Türkiye Cumhuriyeti küçük düşürülmemelidir. Paradigmayı herhalde Öcalan belirlememelidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Adaydan önce program 12 Şubat 2025
Karakter 5 Şubat 2025
Paradigma 29 Ocak 2025

Günün Köşe Yazıları