Öztin Akgüç

CHP’nin kritik kurultayı

01 Kasım 2023 Çarşamba

Kurultay ya değişimle; özüne, kuruluş amacına, ilkelerine dönüşle partinin önünü açacak ya da partinin kişisel egoların tatmin aracı olarak etkisizleşme sürecini sürdürecekti.

Kurultay öncesi partinin kökeni, kuruluş ilkeleri, önemli kurultay kararını yinelemek yol gösterici olabilir.

Parti, 1923 yılında Kurtuluş Savaşı’nı yürüten siyasal örgüt Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin, (ARMHC) Mustafa Kemal Paşa tarafından “Halk Fırkası” adına dönüştürülmesiyle kurulmuştur. Partinin kuruluş bildirgesinde, “Egemenliğin kayıtsız şartsız ulusa ait olduğu, halkın kendisini yöneteceği, TBMM’nin ulusun tek temsilcisi olduğu” belirtilmiştir. Partinin kökeni ARMCH olduğundan Mustafa Kemal Paşa’nın önerisiyle Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri’nin birleşme kararının alındığı, 11 Eylül 1919 tarihinde toplanan Sivas Kongresi, partinin ilk kurultayı olarak kabul edilmiştir.

Mustafa Kemal Paşa’nın “Büyük Nutuk”unu okuduğu 1927 yılında toplanan partinin ikinci kurultayında cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık ilkeleri kabul edilmiştir.

1931 kurultayında devletçilik, laiklik, devrimcilik ilkeleri kabul edilerek partinin simgesi altı ok tamamlanmıştır. Kurultayda tek dereceli seçim, kadınlara oy hakkı, eğitim, gençliğin yetiştirilmesi için Halkevlerinin açılması da kararlaştırılmıştır.

1939 kurultayına partide denetim eksikliğini gidermek amacıyla TBMM’de muhalefet partisi gibi çalışması öngörülen “müstakil grup” kuruldu.

Çok partili siyasal düzene geçildikten sonra 1946 yılında toplanan 2’nci Olağanüstü Kurultay’da partinin tüzük ve programı belirli bir sınıfın fikirlerini yayma ve mücadelesini yasaklayan düzenleme programından çıkarılarak genel başkanlığın değişmezliği maddesi kaldırılarak müstakil grup faaliyetine son verilerek demokratikleştirildi.

14 Mayıs 1950 seçimini yitiren CHP’nin devlet partisi olduğu söylemiyle dağılacağı bazı çevrelerce ümitle beklenirken İsmet İnönü olağanüstü kurultay çağrısı yaptı. Benim de izleme olanağını bulduğum, Ankara Halkevi’nde toplanan kurultayda, inanç, kararlılık, güven, onur vardı. CHP, beklentinin aksine yaşamını sürdürdü. 1953 kurultayında, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, Anayasa Mahkemesi, üniversite özerkliği, grev ve lokavt hakları programa alındı. 1957 yılı kurultayında “İlk Hedefler Beyannamesi” adı altında tüm antidemokratik yasaların kaldırılacağı, anayasanın, halk egemenliği, sosyal adalet, toplumsal güvenlik esaslarına bağlı kalarak değiştirileceği, idari işlemlerin yargı denetimine bağlı olacağı taahhüt edildi.

1965 yılında, devletçilik, laiklik, reformculuk, sosyal adalet ilkelerini içeren “ortanın solu” kavramı partinin siyasal yelpazede yerini belirlemek üzere benimsendi. Bülent Ecevit, 1966 kurultayında genel sekreter, 1972 olağanüstü kurultayında genel başkan seçildi. Otuz üç yıl parti başkanlığı yapmış, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık görevlerinde bulunmuş İsmet İnönü partiden ayrıldı. Parti 1981 yılında askeri yönetimce kapatıldı.

CHP 1992 yılında yeniden faaliyete geçtikten sonra dinamizm, başarı gösteremedi; tüm seçimleri yitirdi, ülke yönetiminde etkili olamadı. Partinin askeri darbeden önce son genel seçimde yüzde 41.4’e yükselmiş oyunun yüzde 25 dolayına düşmesinin nedenleri de araştırılmadı. Partinin oyu zaten bu düzeyde diyerek geçiştirildi. Partinin kuruluş amacı, programı, misyonu bir yana bırakılarak kişisel egoların tatmininin aracı olarak kullanılmaya başlandı.

Partide siyasal yazında “quid pro que” olarak ifadesini bulan karşılıklı destek, çıkar birliği sağlama yöntemi oldu. Son örneği, kanıtı CHP meclis grubunun çoğunlukla Kılıçdaroğlu’nu aday göstermesidir. Başkan tarafından vekil atanmış olanlar böylece minnet borçlarını ödemektedirler.

Başkan, tüzüğü, ilkeleri bir yana bırakarak, keyfi şekilde “Şöyle geçmişi temiz kişi bulabilsem çekileceğim, gelsin oyunu versin, ayrılırım” diyebilmekte kurultay öncesi belediye başkan adayları gösterebilmektedir.

Kurultay, ya bu başarısız kişisel oyunun sürmesini onaylayacak, siyasal tarihe partisini sabote eden olarak geçecek ya da partinin misyonuna uygun biçimde önünü açacaktır.

Oyların gerekçesi sorgulanır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa alalaması 15 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları