Ay’a gidecek bayan aranıyor... BAE’nin Mars misyonunun başındaki kadın

12 Şubat 2021 Cuma

Adı: Sarah Al Amiri Bir kadın.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin Mars misyonunun başında. 33 yaşında. Göreve dört yıl önce 29 yaşında atandı. Bilgisayar mühendisi. Kariyerine mühendis olarak başladı ama uzay bilimlerine olan ilgisi onu BAE’nin İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü bünyesindeki uzay teknolojilerine yöneltti. Burada, BAE’nin uzay uyduları üzerine çalıştı. 2016’da Bilim Konseyi’nin başına getirildi. 2017 yılından beri de kabinede İleri Bilimler Bakanı olarak görev yapıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin milli uzay programını büyük bir müjde şeklinde açıkladığı gün, Birleşik Arap Emirlikleri’nin uydusu Mars’ın yörüngesine yerleşti. 20 Temmuz’da fırlatılan uydu BAE’yi Mars’a uydu gönderen ilk Arap ülkesi ve dünyanın 4. ülkesi olma konumuna taşıdı. Erdoğan, büyük haberi muştularken şu cümleyi de ekledi: “Bir Türk vatandaşını uzaya göndermeyi hedefliyoruz. Eminim ki birçok kişi bu hayali kurarak büyümüştür. Hatta belki bayanlardan bile ben adayım diyenler vardır.

Herhalde önümüzdeki günlerde harıl harıl uzaya gönderilecek “bayan” arayışları da başlar...

Bilimi ve bilim dünyasını her fırsatta yanına değil de karşısına alan, tüm politikalarını bilimsel gerçekliklerden uzak şekilde oluşturan, üniversitelerin temel bilimler programlarını azaltan Erdoğan başkanlığındaki AKP iktidarının uzay müjdesini verdiği anlarda, Boğaziçi Üniversiteli gençler sadece ve sadece dayatılan atama rektörü kabul etmedikleri için sopalanıyor, tutuklanıyor, terörist ilan ediliyorlardı. Türkiye’nin en parlak, en zeki, başarılı gençlerinin sosyal medyada paylaştıkları videoda, “Artık ülkemde dinlenmediğimi ve istenmediğimi düşünüyorum. Ülkem adına çok üzgünüm” sözleri yürekleri dağlıyordu.

Dolayısı ile uzay programı daha çok, “gündem değiştirme çabası” olarak algılandı haliyle.. Doğru yönetilemeyen ekonomik kriz, artan yoksulluk, işsizlik anketlere çoktan yansıdı. AKP’nin oyları düşüyor. Hayal tacirliği ve gündem değiştirmek için fırsat. Bir taşla iki kuş: Ülke içine, daha doğrusu kendi seçmenine, kararsızlara yeni bir gelecek hedefi.

Dış dünyaya ise “Ortadoğu’nun yeni yükselen gücü” olarak gösterilen BAE’nin karşısına rakip olarak çıktığını göstermek.

HAYAL TACİRLİĞİ Mİ?

Önemli bir nokta. Hayal tacirliğini “Türkiye uzayda bir halt edemez” diye algılamayalım lütfen. Aman dikkat. Çünkü atılan adımlar yok değil. Örneğin, Türkiye’nin, son birkaç yılda yerel olarak üretilen drone ve roket teknolojisinde hızlı bir başarı elde etmesini küçümsemeyelim. Roketsan, geçen yıl kasım ayında uzaya bir sondaj roketini başarıyla test ederek fırlattığını duyurdu.

Erdoğan geçen ay SpaceX’in CEO’su Elon Musk ile Türk şirketleriyle teknolojik işbirliği konusunda bir telefon görüşmesi yaptı. Aynı ay içerisinde yine SpaceX ile ortaklaşa, hem sivil hem de askeri amaçlarla kullanılacak yeni nesil Türksat 5A haberleşme uydusu fırlatıldı. Yani doğru ve gerçekçi hedef konulup o doğrultuda yeterli bütçe ve insan kaynağı bulunursa neden olmasın. Sorun Erdoğan ve Erdoğan AKP’sinin göstermelik bir seçim malzemesi yapmasında. 2023 yılı dediğimiz, iki yıl sonrası... Bilimden bir yandan uzaklaşırken bir yandan uzaya, Ay’a, Mars’a uzay aracı, astronot gönderemezsin..

Dönelim BAE’ye..

RADİKALİZMİN YERİNE BİLİM

BAE’nin Mars projesi, ülkedeki toplumsal normları yıkıyor olması açısından da önemli. Özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği açısından ezber bozucu. Üstelik bir Arap ülkesi için. Bilim dergisi Nature’a göre BAE’nin Mars projesindeki kadın çalışan oranı yüzde 34. Hatta projenin bilimsel kanadında çalışan kadınların oranı yüzde 80.

Sarah Al Amiri, “Uzay çalışmamız, ülkedeki zihniyette muazzam bir değişim gerektiriyor” diyor. Ortadoğu nüfusunun yüzde 30’undan fazlasını 15-29 yaş arası insanlar oluşturuyor. Bugüne kadar teknolojinin sadece kullanıcısı olan bu genç nüfus, değişimden memnun. Amiri, “Bu uzay programı, yeni bir çalışma şeklini test etmek, bilim ve teknoloji sektörünü geliştirmek için bir hükümet projesi olarak başladı. Başarılı oldu ve şimdi petrol sonrası ekonomiye geçişimizin bir parçası olarak yaklaşımımızı diğer sektörlerde de uygulayacağız” diyor ve ekliyor: “Temel amacımız gençliğimize bir mesaj göndermek; radikalizme değil, bilim ve teknolojiye dayalı bir yol olduğunu göstermek.

Ne dersiniz? Bizim için umut var mı?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları