Leyleklerin dansı!

15 Mayıs 2015 Cuma

Bir yıl, 30 Ağustos’ta İstanbul Çamlıca’nın gökyüzünde on binlerce leyleğin dansı ile büyülenmiştim! Önce küçük bir grup “uvertür” niteliğinde dolaştı. Sonrasında kuzeyden bir başka grup katıldı. Ardından her yönden, akın akın gelerek, görkemli bir şenlik yarattılar. 1-2 saat sonra güneye yöneldiler, gökyüzünde bir tane leylek kalmadı…

***

Gün geçmiyor ki gazetelerde şu tür haberleri okumayalım!
THY’nin İstanbul-Duesseldorf seferini yapan uçağı, kalkış sırasında kuş sürüsüne girdi. Uçağın sol motoru ve sağ kanadı hasar gördü, yolcular başka bir uçakla gönderildiler… Son üç ayda 20’den fazla uçak kuş sürülerine çarparak havadan geri dönmek zorunda kaldı.
THY’nin İstanbul-İzmir seferini yapan uçağı, kalkışından sonra kuş sürüsüne girdi. Pilot dönüş kararı aldı. Sorunsuz iniş yapan uçağın sağ motorunda hasar oluştuğu, yolcuların başka bir uçakla İzmir’e gönderildikleri açıklandı.
DHMİ “Kuşlarla Mücadele Timi”, Atatürk Havaalanı’nda tüfeklerle havaya ateş ederek, uçaklarla kuşlar arasında yaşanması olası kazaların önüne geçmeye çalışıyor. Bunlar İstanbul’a yerleşik kuşların yarattığı olaylardan bazıları…

***

Gelelim göçmen kuşlara… Göçmen kuşların ve yaşam alanlarının korunmasına dikkat çekmek için 9-10 Mayıs, tüm dünyada “Dünya Göçmen Kuşlar Günü” olarak kutlanıyor.
Tam bu sırada DHMİ yeni Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım 3. havaalanının yer tesliminin 1 Mayıs’ta tamamlandığını, inşaatın başlayacağını açıkladı.
Ne demekse, zemin sorunları nedeniyle planda değişiklikler yapılmıştı! Aynı anda 5 uçak inebilecekti. Bu amaçla 5 paralel pist öngörülmüştü. Beklenmedik rüzgârlara karşı da dikine 6. pist yapılacaktı. 150 milyon yolcu kapasiteli olacaktı, ilk aşaması 29 Ekim 2017’ye yetiştirilecekti.
İhaleyi kazanan Limak Şirketi’nin Başkanı Nihat Özdemir şu açıklamayı yaptı:
“Yurtdışı örneklere bakıyoruz. Uzmanlarla çalışıyoruz. Sinyaller kullanarak, kuşların rotasını değiştirecek bir sistem yerleştireceğiz. Kuşlar bu bölgeye gelip yiyecek ihtiyaçlarını da karşılıyorlar. Şimdi onları sinyallerle farklı alanlara yönlendireceğiz, o alanlarda yiyecek bulunduracağız. Dolayısıyla kuşlara öğreterek rotalarını değiştireceğiz!”
Atatürk Havaalanı’nda yalnızca yöre kuşları tüfekle kışkışlanırken dünyanın en büyük göç yolundaki yeni havaalanında “sinyaller” kullanılıp kuşlara yem verilecekmiş. Gel de gülme…

***

Bakın uzmanlar ne diyor?
Doğa Derneği Genel Direktörü Engin Yılmaz:
“Göçmen kuşlar, her yıl iki kere yaptıkları binlerce kilometrelik yolculuklarını, son buzul çağından bu yana aynı rotalar üzerinden sürdürüyor. Deniz üzerinden göç edemeyen milyonlarca kuş ise İstanbul gibi darboğazlarda yoğunlaşıyor. Kuşların doğal göç rotalarını, beslenme ve dinlenme alanlarını değiştirmeyi iddia etmek ciddiye alınamayacak ölçüde bilimsel gerçeklerden uzak bir açıklamadır.
İddia edilenin aksine, havalimanı üzerinde oluşacak sıcak hava termalleri yüzünden kartallar, leylekler gibi süzülerek uçan kuşların bu noktada daha fazla toplanma riski var. Doğanın yok olmasına sebep olanlar, uçakların kuşlara çarpması sonucunda meydana gelecek kazaların ve buna bağlı kuş ve insan ölümlerinin vebalinden de çekinmiyorlar!”

‘Kuşlara yeni yol öğretmek imkansız ve gülünçtür’
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim görevlisi Ergün Bucak:
“Kuşlara yeni yollar öğretip göç yolunun değiştirilmesi gülünçtür! Binlerce yıldır aynı güzergâhı kullanan kuşlar için göç güzergâhını değiştirmek mümkün değil. Ses yayan aygıtlar ya da yem vererek bunu yapma fikri mantığa aykırıdır!”
Aynı fakülteden kuşbilimci Doç. Dr. Zeynel Aslangündoğdu:
“110 kilometrekarelik bu alan 200’den fazla kuş türünün göç yoludur. Bu frekansları 200 kuş türüne nasıl öğreteceksiniz? Böyle bir çalışmaya ömür yetmez. On binlerce yıl içinde oluşmuş bu rotaları sadece tecrübeli kuşlar bilir, sürüyü onlar yönlendirir!”

***

Son haftanın birkaç haberini özetleyelim. Cuma günü Atatürk Havaalanı iç hatlar terminali gidiş katında yağan yağmurdan tavanın çökmesi sonucu, 3 güvenlik görevlisi ve 1 yolcu yaralandı.
İstanbul’un Asya yakasına hizmet veren Sabiha Gökçen Havaalanı’nın 2. pistin ihalesi bir yıl önce yapılmış ama nedense uygulamaya geçilememişti. Tanık olduğum iki gözlemim var. Cuma günü Esenboğa Havaalanı’nda 106 numaralı kapıdan geçip körük içinde yürürken yağan yağmurdan yerde neredeyse sel akıyordu. Aynı olaya dönüşte Sabiha Gökçen’de de tanık oldum! Bu yeni iki havaalanında böyle bakımsızlık olursa, varın geleceği düşünün!
Atatürk Havaalanı’ndaki trafik yoğunluğu, inen kalkan pek çok yerli-yabancı uçaktaki aktarmalı yolculardan kaynaklanıyor. Ankara ve İstanbul havaalanları arasında bir iş bölümü yapılabilir. Doğu’ya gidecek yolcular Ankara’da, Batı’ya uçacaklar da İstanbul’da Atatürk ve Sabiha Gökçen’den aktarılırlarsa, yük azalır. 3. havaalanına da gerek kalmaz. Kaldı ki Ankara Sanayi Odası bu amaçla Esenboğa’ya yapılacak yeni yatırıma maddi destek sağlayacağını açıkladı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları