Demokrasilerde “yasama, yürütme, yargı, yayın (4Y)” arasında “kuvvetler ayrılığı” denilen temel ilke geçerlidir…
Başbakan Adnan Menderes, 1960’ta, “muhalefet ve basının faaliyetlerinin tahkiki için” yalnızca Demokrat Partili milletvekillerinden oluşan, 15 üyeli bir komisyon kurdu. Komisyonun “yargı yetkisi” de vardı! Demokrasinin (4Y) ilkesini ihlal etti.
Menderes, beğenmediği yargı görevlilerini, “görülen lüzum üzerine” denilen, içeriksiz gerekçe ile “bakanlık emrine” alırdı. Demokrasinin (4Y) ilkesini ihlal etti.
O dönemde internet, TV, özel radyolar yoktu. Yalnızca yazılı basın vardı… O günlerde Emniyet 1. Şube polisleri, gazete baskıya girmeden önce okuyup “Şu haberi kazıyın!” talimatını verirlerdi. Ertesi günü gazete, bazı boş sütunlarla yayımlanırdı. Demokrasinin (4Y) ilkesi ihlal edilirdi.
Sonra ne oldu? Rahmetli karikatüristimiz Ali Ulvi’nin tarihsel çizgisi 31 Mayıs 1960’ta Cumhuriyet’te alkış aldı!

***

Sultan, El-Cezire televizyonuna açıkça “Demokrasi ve laikliği yeniden tanımladık! Dünyaya Müslüman nasıl siyaset yaparmış gösterdik. Hz. Muhammed’i ve sünneti yol haritamızdır!” dedi.
Alman Bild gazetesinin “Diktatör Erdoğan” tanımlamasına “Diktatör, demişler, hiç umurumda değil!” diye konuşabiliyor. Çünkü o “diktatör” değil, “yeni demokrasinin” mucidi…
Dokunulmazlıkları, TBMM’de kaldırılmadan milletvekilleri tutuklanıyor, demokrasinin (4Y) ilkesi ihlal ediliyor.
Günümüzde “toplumsal iletişim” olağanüstü ileri. Ama ben bu gelişmeye ayak uyduramadım! Posta müdürü olan rahmetli babam Hilmi Acar’ın “manyetolu” telefonu ve “Mors harfleri” ile telgraf yazarken büyümüş ben, bırakın “cep telefonu” kullanmayı, “Facebook, Tvitter, Instagram, VhatsApp” cahiliyim…
İktidar, “toplumsal iletişimi” engelliyor.
Demokrasinin “4Y” ilkesi ihlal ediliyor. Ama üstün teknoloji, hemen “VPN” denilen “sanal özel ağı” ile iktidarın engelini deliyor.

***

“Atatürk ilkelerinin” savunucusu Cumhuriyet gazetesinin 9 yazarı-yöneticisi tutuklandı. Cumhuriyet gazetesini Işık Kansu cumartesi günü yazdı. Çerçeveletilecek bu yazıyı dostlarınıza yönlendirebilirsiniz: “http://www. cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/ 626362/Benim_ Cumhuriyetim.html”
Amerikan Vashington Post gazetesi: “Erdoğan’ı hâlâ eleştiren nadir medya kuruluşlarından biri Cumhuriyet’e operasyon yapıldı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Basın Özgürlüğü sıralamasında Türkiye, 180 ülke arasında 151’inci olarak, Tacikistan ve Kongo’nun arasında yer aldı.”
İtalyan Il Giornale gazetesi: “Hükümet muhalefetin en itibarlı sesini hedef aldı.”
İspanyol El Mundo gazetesi: “Cumhuriyet’e yapılan, korkunç bir baskı örneğidir. Erdoğan, basın özgürlüğünün en kötü düşmanlarından biri olarak Cumhuriyet’in 93. yıldönümünde Cumhuriyet’ten kişisel öç aldı!”
Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas: “Türkiye’deki gelişmeleri, gazetecilerin gözaltına alınması dahil, büyük bir kaygıyla izliyoruz. Basın özgürlüğü demokrasi ve hukuk devletinin temel bileşenidir.”

***

Rahmetli usta yazar Şinasi Nahit Berker, “Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur!” derdi. Mete Akyol, yalnızca “gazeteci” değil, “usta gazeteci” olarak doğmuştu, şimdi de yüceldi…