Özdemir İnce

Düzenbaz sağın muhteşem sefaleti

28 Ekim 2018 Pazar

Ülker (İnce) anlattı: Ayşenur Arslan’ın, 22 Ekim 2013 Pazartesi günkü Halk TV’deki programına TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk davetliymiş. Cindoruk bir vesile ile ve yaklaşık olarak “CHP, küstürdüğü eski demokratların (DP, AP, DYP, ANAP vb. partilere oy verenler) gönlünü almalı, onları kendine inandırmalı” demiş. Ayşenur Arslan sorusunu (yaklaşık olarak) yinelemiş: “AKP’den sıtkı sıyrılan eski demokratların aklı mı yok? CHP’ye oy vermek istiyorlarsa neden CHP’nin yalvarmasını bekliyorlar? Kendileri gitsinler CHP’ye!”
Ayşenur Arslan’ın çıkışı çok doğru ama haklı değil. Çünkü DP, AP, DYP, ANAP gibi partilere oy verenlerin tamamı CHP düşmanı sağcı ve İslamcılardı. Onların gerçek partileri bir AKP idi. Bu sağ partilere oy veren (Cumhuriyetçi olmayan) sözde demokratlar, AKP kurulur kurulmaz ona koştular ve eski partilerinin bir şekilde yaşamasına karşın, ona yamandılar.

***

Durum ve konumu iyi değerlendirmek için internetteki “Merkez Sağın Trajedisi” ve “Merkez Sağın Komedisi” başlıklı yazı dizilerimi ve bu bağlamda yazdığım sayısız yazılarımı okumalısınız. Merkez Sağ ile Ortanın Sağı sağlıklı ve çağının çağdaşı olmadığı, olamadığı için Türkiye’yi çıkmaza soktu. Türkiye kendiliğinden çıkmaza girmedi, sağ tarafından çıkmaza sokuldu.
Formulü hemen yazayım: Çağdaş demokrasilerde, Merkez Sağ ve Merkezin Sağı, tıpkı Sol gibi, laiktir, “laik olmak” onun için bir tercih değil zorunluluktur. Dahası Hıristiyan demokratlar da laiktir. Ve hepsi devletin rejimine bağlı statüko partileridir.

***

Cumhuriyet’in kurucu partisi CHP sadece toprak reformu yapamadığı için (belki) eleştirilebilir. “Belki” diyorum çünkü toprak reformunu zorla yapmaya kalksaydı, doğunun aşiret kökenli Kürt beyleri ile Türk toprak ağaları isyan edip Cumhuriyeti yıkmaya kalkışırlardı. Bu nedenle TBMM’nin her yıl kasım ayında açılışında Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Toprak Reformu Kanunu’nu çıkarmaları için adeta milletvekillerine yalvarmıştır.
Türk sağının ne olduğunu kökünden ve kısaca öğrenmek istiyorsanız Yusuf Akçura’nın “Üç Tarz-ı Siyaset” (Lotus Yayınevi, 92 sayfa) adlı, 1912 yılında yayınlanan küçük kitabını okumalısınız. Yusuf Akçura, Osmanlı Devleti’ni kurtarmayı amaçlayan, dönemin üç ana akımından söz eder:
1- Osmanlıcılık (Bir Osmanlı ulusu meydana getirmek);
2- İslamcılık (İslamcılığa dayanan bir devlet yapısı kurmak);
3- Türkçülük (Irka dayalı bir Türk siyasal ulusçuluğu meydana getirmek).

***

Osmanlıcılık hayali 1912-1918 yılları arasında sona ermişti. “Çağdaşlaşma ve çağının çağdaşı olma ilkesi”ne dayanan Cumhuriyet İdeolojisi “devrimci ulus devlet”ini kurarak, İslamcılık ve Türkçülük hayallerine de son verdi. Bu iki hayal Cumhuriyetin devlet ideolojisinin dışında kaldı ama toplumun belli çevrelerinde bir muhalefet virüsü olarak yaşadı; ilk meclisten itibaren Büyük Millet Meclisi ile TBMM’de kendisine yer buldu ve Cumhuriyeti kuran CHP içinde yuvalandı. Osmanlı’dan itibaren her ilerici devrime ve demokrasiye karşı çıkan mürteci tayfası CHP içinde gizlendi. Toprak reformuna karşı çıktı, Köy Enstitülerinin gözü dönmüş düşmanı oldu, fırsat buldukça devrimleri sabote etti. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924) ile Serbest Cumhuriyet Fırkası (1930) içinde yer aldı. Bu iki partinin kurucuları kendilerine göre Cumhuriyetçi idiler ama taşra örgütü ve gövdesi karşıdevrimci ve mürteci idi.

***

Şu anda AKP’ye oy veren sözde sağ demokratlar aslında “Demirkırat”tır; AKP ile MHP karmasıdır. CHP’ye, Ortanın Solu’na, Sol’a asla oy vermezler.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları