Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Cumhuriyet Vakfı’nda neler oluyor(du)?

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Sanırım en çok zorlandığım yazıyı yazmaya başlıyorum.
Zorlanmamın nedeni, ödün vermemeye çalıştığım iki kuralımı da zorlayacak olmam. Birincisi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde 36, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nda da 9 yıl süren görevlerim nedeniyle oluşan, olaylara duygusallık dışı, kurumsal ve kişiselleştirmeden bakma alışkanlığım. İkincisi de 1962’de bir gazetenin yayın sorumluluğunu üstlenmemin ardından meslekte yaşadıklarım nedeniyle, birlikte sorumluluk aldığım iş arkadaşlarımın aleyhinde tek laf etmeme yaklaşımım.
Ustalarımızdan Recep Bilginer’den öğrenmiştim. Ahmet Haşim, Degüstasyon’daki masasının etrafını saranlara anlattıklarına şöyle başlarmış: “Dedikodu yapmıyoruz. Vak’a çirkin cerayan etmiş, onu naklediyoruz.”
Benimki de o hesap...
“Niye şimdi yazıyorsun” sorusuna da şöyle yanıt verebilirim: Çünkü Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün görevlendirdiği başmüfettişin raporu 21 Mayıs2015’te tebliğ edildi. Öncesinde ne yazılabilirdi?

***

Sorun, Vakıf senedimizi de düzenleyen kurucu yönetim kurulu üyemiz, seçkin hukukçu Aydın Aybay’ın 6 Mart 2013’teki ölümü ile başladı.
Boşalan yönetim kurulu üyeliği için 2 Nisan 2013’te, süresi dolan 12 yönetim kurulu üyeliği için de 7 Ekim 2013’te seçimler yapıldı.
Kimi yönetim kurulu üyeleri seçimlere itiraz ettiler. Her nasılsa, yalnızca yönetim kurulu üyelerinin bilebileceği bilgilerin yer aldığı imzasız ihbar mektubuyla iki kimliği belirsiz(!) kişi vakıflar bölge müdürlüğüne başvurdu. Seçimlerin usulsüz olduğunu iddia ediyorlardı.
Bölge Müdürlüğü bir araştırmacı görevlendirildi. Araştırmacı seçimlerin yenilenmesi için görüş bildirdi. Gerekçelerinin başında da, yurtdışında olduğu için oyunu bir zarf içinde gönderen üyenin oyunun geçersiz sayılması nedeni ile açılmayan zarfının da saklanmamasıydı.
Kural dışı bir görüştü ama, birlikte görev yaptığımız kimi üyeler de desteklediği için onları dışlamamak adına itiraz edilmedi.
Seçim 18 Şubat 2014 günü başa dönülerek yenilendi. Aydın Hoca ile üyelikten istifa eden iki üye doğal olarak katılamadı. İki üye de seçime gelmedi.
Sonra öğrendik ki seçilemeyen kimi üyeler, kendi adlarını saklamak, ileride bizim haberimiz yoktu demek için olsa gerek, hepimizin tanıdığı bir kişiyi yanlış bilgilerle aldatıp başvuru yaptırmışlar.
Sonra o kişiye ulaştık. Konuşurken anlattıklarından benim yüzüm kızardı. Gerçeği öğrenince gitti. Şikâyetini geri aldı ama, çark dönmeye başlamıştı.

***

Rastlantıya bakın ki, aynı araştırmacı görevlendirilmişti. O seçimin de iptaline ilişkin görüş bildirildi. Ama bu kez “yeter artık” diyerek, gerekçelerimizi sunduk ve itiraz ettik.
Konu bu nedenle Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne aktarıldı. Genel Müdürlük de meslekten deneyimli bir başmüfettiş ve bir müfettiş yardımcısı gö
revlendirdi. Başmüfettişin, İstanbul
1. Bölge Müdürlüğü’nde özetlenerek gönderilen raporu şöyle bitiyordu:
“... 18.02.2014 tarihinde gerçekleştirilen seçim sonucu belirlenen 12 yönetim kurulu üyesinin vakıf senedi ve ilgili mevzuata uygun olarak seçildiği (...)
Değerlendirilmiştir.
Cumhuriyet Vakfı Denetim Kurulu Eski Üyesi Yeminli Mali Müşavir Mustafa Pamukoğlu ve 18.02.2014 tarihli seçimde ıskat edilen Yönetim Kurulu Eski Üyesi Alev Coşkun’un aksi yöndeki görüşlerini içeren ve raporumuza ek verilmiş bulunan yazılarda ileri sürülen hususların yasal dayanakları yetersiz olduğundan,
Bu konuda yapılacak herhangi bir işlemin bulunmadığı,
Sonuç ve kanaatine varılmıştır.”

***

Gelelim, Ulusal Kanal’daki söyleşilerde, Aydınlık gazetesindeki haber ve köşe yazılarında sıkça gündeme getirilen “Vakıfta Neler Oluyor?” sorularının kökenine.
Bu konuda kimin kimi kullandığını bilemiyoruz.
Ama Aydınlık’ın Ulusal Kanal’dan alarak haberleştirdiği bilgiye göre haberin başlığı şöyle: “Cumhuriyet’e Kayyum Şoku!”
Haber de şöyle başlıyor: “Vakıflar İdaresi, Cumhuriyet Gazetesi’nin imtiyaz hakkını elinde bulunduran yeni vakıf yönetiminin aldığı kararları geçersiz saydı. Yeni yönetim toplantı yeter sayısı olmadan yeni yönetimi belirledi.
Vakıflar İdaresi, o toplantı için ‘usulsüz’ dedi. Böylece yeni yönetimin Cumhuriyet Vakfı’ndaki yetkileri düştü. Şimdi eski yönetimin bir kez daha bir araya gelmesi ve vakfı seçime götürmesi gerekiyor.”
Cumhuriyet Vakfı’nın ücretli iç denetçisi olmasına karşın, Ulusal Kanal’da “Vakfın eski yöneticisi” tanıtımıyla söyleşiye katılan Mustafa Pamukoğlu, aynı zamanda Aydınlık’ın köşe yazarı. Köşesinde yazdıkları ile yetinmeyip attığı onlarca tweetten biri de şuydu: “Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu’nun aldığı tüm kararlar vakıf senedine aykırıdır. Şu anda yönetim kurulu üyeleri yetkili değildirler.”
Vakıf yönetiminden ayrılan ama tüfeğini vakıf yönetimine çevirmeyenleri saygıyla selamlıyoruz.
Ve bir anımsatma yapalım.
Sayın Pamukoğlu’nun 27 Mayıs 2014’te şahsıma gönderdiği ileti:
“Orhan Bey
Vakıf’ta iç denetim ve denetçi hizmet bedelleri birikmiş durumda. Bu alacağımı mesleki yasal düzenlemeler ve Vakıflar Mevzuatı gereği tahsil etmem gerekiyor.
Bu cari hesabımın kapatılmasını rica ediyorum.
Öte yandan tahsil edilen para bilahare Cumhuriyet Vakfı’na şartlı bağış (Cumhuriyet çalışanlarının çocuklarına burs olarak verilmek kaydıyla) yapılarak geri verilecektir.”
Arkadaşlar hesapladılar ve sonuncusu 29 Ağustos 2014 olmak üzere 47 bin 40 lira iki taksitle kendisine ödendi.
Sözünden caymış olmalı ki ardından ses seda çıkmadı.

***

Dilerim, bir daha kurallarımı zorlamak durumunda kalmam...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları