Uzmanlar yoğun endişelerini dile getiriyor: HIT-30

05 Ağustos 2024 Pazartesi

Üzerinde duruyorum çünkü Türkiye için, ekonominin yeniden yapılanması ve yüksek katma değer üretecek bir ekonomiye doğru yol alabilmek için önemli bir program açıklamasıydı HIT-30. Ve belli ki bir hazırlık döneminden sonra başvuruların da açıldığını görüyoruz.

Dün salt teşviklerle ileri teknolojilerde ülke odağı olunamayacağı konusunda uzmanımız Bayram Ali Eşiyok’un eleştirisine yer vermiştik. Bugün ise iki başka uzmanımız Ali Akurgal ve Müfit Akyos’un düşüncelerini paylaşacağım.

Ortak kaleme aldıkları notlarda endişelerini dile getiriyorlar:

“Bu başlıkları bir kalkınma planında ya da güven veren bir yönetimin strateji belgelerinde görsek heyecanlanırdık. Ancak kurumsal yapılarını yitirmiş, yüz yılda oluşturduğumuz bilgi ve üretim yetkinlikleri aşınmış, orta yüksek-orta düşük teknoloji aralığına sıkıştırılmış bir durumda; hele bir de söyleyenleri çeyrek yüzyıldır tanıyınca yine neler tezgâhlanıyor düşüncesi öne çıkıyor.”

TEŞVİK, TABİİ Kİ!

“Elbette yatırım teşviki verilebilir. Ancak yatırımdan beklentileriniz nelerdir? Teknoloji mi transfer edeceksiniz? Öğrenme sürecinizin bir parçası mıdır? Sahip olduğunuz yetkinlikleri ileri düzeye mi taşıyacaksınız? Yoksa kaynaklarınızı kullandırıp komisyonla mı yetineceksiniz?

Bilimi, temel bilimleri üniversitelerde iğdiş etmiş, ülkemizin geçmiş deneyimlerini inkâr eden bir anlayışın var sayalım ki bu alanlara yatırım geldi; bunları yönetebilecek kurum, kadro ve becerileri bile yok.

Yeni teknolojilere en fazla yatırım yapan ülkeler arasında ABD, Çin, İngiltere, Almanya, Hindistan, Japonya, İsviçre, Hollanda ve Norveç bulunuyor. Eğer Bakan Mehmet Fatih Kacır’ın söylediği gibi rol model bir ülkeysek, bu ülkeler arasında yer almamız gerekiyordu. Halbuki, biz bu alanda yüzde 3 varlık gösteriyoruz (yüksek teknoloji ihracat payı). Hükümetin, bu teknolojilere yönelik stratejik yatırımları artırması, Ar-Ge harcamalarını yükseltmesi ve farkındalık çalışmalarını yaygınlaştırması şart.

Desteklerin kimlere verileceği, denetimlerin yapılıp yapılmayacağı ve desteklenen firmaların üretimlerinin siyaset malzemesi yapılıp yapılmayacağı gibi pek çok soru işareti de mevcut. Adil bir paylaşımın olmadığı ve adalete olan inancın kaybolduğu bir ortamda, teknolojiye destek programlarına kuşkuyla bakmak kaçınılmaz oluyor.”

ÇİP ÜRETİMİ KONUSU

“Sermayeye katkı olarak yüzde 40 öngörülmüş hibe destek çok önemli. Özellikle çip üretiminin en büyük maliyet kalemi olan elektrik bedelinin sürekli hibe ile karşılanması gerekir ki karşılarlarsa zarar eden bir KİT kurmuş olurlar. Ayrıca ‘yapay zekâ’ tek bir çip değil. Bunun bir çipi var bir de işlemcisi ve bellekleri. Bunları uyumlu olsun diye hep beraber yapmaya kalkarsanız, iş büyür. O zaman bir yapay zekâ işine değil yarı iletken işine girmiş olursunuz.

Kaldı ki yapay zekânın ‘durum belirlemesi’ yapmak için ortamı sürekli kollaması gerek. Bunun için de onlarca, yüzlerce algılamaya ihtiyaç var. Bunları tasarlayıp üretecek olanları ‘giderlerse gitsinler’ diye uğurladıklarına göre başa dönüp lisede entegral almayı bilenler yetiştirmekle işe başlarsınız artık.”

HIT elektrikli araçlar çağrısı: “Bu alanda üretim kapasitemizi yıllık en az 1 milyon adede çıkarmayı öngören 5 milyar dolarlık teşvik paketini devreye alıyoruz.” diyor. Bu nasıl bir teşvik ki araba başına 5 bin dolarlık teşvik düşüyor (Önemli değil, yöneticilerimiz niteliğe değil niceliğe bakıyorlar).”

Kalkınma: “Nasıl ki ekonomimizi faiz-döviz makasına mahkûm etmişlerse ‘kalkınmayı’ da harcını borcunu ödeyeceği şüpheli teşviklerle dış sermayeye bırakmak anlamına gelebilir. Bir de tükenen inşaat faaliyetleri yerine kendilerine yeni kaynaklar yaratmak üzere teknoloji hayali mi satıyorlar? Bu yönetimin getirdiği hukuksuz, keyfi, kuralsız ortamda (kâr kepçele) ‘carry trade’ dışında ne yatırım gelebilir ki?”

***

Gördüğünüz gibi HIT-30 programı uzmanlara güven vermiyor.

Yarın, Türkiye’de ileri teknoloji üretimi için ülke iklimine bakacağım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları