Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Siz FETÖ ile en büyük beka sorununu yarattınız

12 Şubat 2019 Salı

Türkiye sıradan olmayan, FETÖ darbe girişimini yaşadı. Daha önceki askeri darbelerle ortak nitelikleri vardı, ABD desteği gibi. Halk tabanı yoktu, diğer darbelerde bu, “siyasi ve toplumsal” yaratılmıştı.
Amacım FETÖ girişiminin en ayırt edici yönüne gelmek.
Önceki askeri darbelerde esas olarak üst siyasal değişim özelliği vardı. Deyin ki o parti gitsin bu parti gelsin, o anlayış gitsin (siyasal ve ekonomik olarak) bu anlayış gelsin..
Parlamenter sistemin ve anayasanın özünde hemen hemen çok az değişikliğe neden oldular. Bu nedenle darbeler sonrası neredeyse “eski düzen” yeniden kuruldu!

FETÖ darbesi farklı
FETÖ darbe planı ise, sonrası itibarıyla, Türkiye toplumunu, rejimiyle, yönetim biçimiyle, anayasal ilkeleri ve yaşam tarzlarıyla, bütünüyle değiştirmeyi amaçlıyordu.
Tabanda desteği olmayan, yarı gizli - dini örgüt, tam anlamıyla devlet içinde polis - adliye - istihbarat - askeri - idari örgütlenmeleriyle devletin tüm kurumlarını neredeyse bütünüyle ele geçirmişti. Sivil toplumda, üstelik bazı “solcu” kılıklılarla bile işbirliği içinde, iş çevrelerinde örgütlenmeleriyle, tüm hazır kadrolarıyla, iktidarı devralacaklardı.
Tehditle iş görüyor, büyük medya içinde etkili oluyor, yargıda istediklerini yaptırıyor, büyük iş çevrelerinde bile sözlerini dinletiyorlardı.
Esas AKP içinde de örgütlüydüler. RTE’nin büyük otoritesi ile kenara itilmiş iktidarın onlarca önde geleni de, RTE’ye karşı FETÖ yapılanmasıyla dirsek teması içindeydi. Birbirlerini kullanıyorlardı. Dahası, o zaman FETÖ’yü yağlayanların önemli bir kısmı bugün aktif siyasette liderin yanı başındalar. FETÖ yapılanmasıyla dirsek teması olanlar, diğer partilerde de bir miktar vardı...

Düşünce - hayat tarzı değişecekti
Başarılı olsalardı, Türkiye’nin hayatı toptan değişecek, dönüşecekti. Dün konuyu tartışırken Ahmet Yavuz “hayat tarzımızı sürdüremeyecek duruma gelecektik” dedi(*). Evet, bir gerçek imamın yönetimine girecektik. Aynı zamanda ülke tamamen Amerikan vesayetine girmiş olacaktı.
FETÖ bu iktidar için “alnı secdeye değen”, devletin tüm can alıcı yönetimlerini devrettikleri, “ne istediler de vermedik” sözleriyle Cumhurbaşkanı’nın bizzat değerlendirdiği kardeş ortaklarıydı. Öyle ki askeri darbeye kalkışabilecekleri ortama hızla ulaşmaları için de, Ergenekon ve Balyoz düzenbazlıklarının bizzat destekçileriydi.

Durum şu
FETÖ iktidarı bütünüyle devralmaya kalkışmasa, kendilerine verilen rolle, görevle, yetkilerle yetinseydi, polis - istihbarat, yargı ve askeriyedeki güçleriyle her şeye el koymaya kalkışmasaydı..
..Uslu ortak kalsaydı..
Bugün ikisi birlikte, hayat düzeni dahil tüm anayasal yapıyı, sahip oldukları tüm olanaklarla Türkiye’yi değiştirirlerdi.
Birileri zaten değiştirdiler diyecek, hayır, istedikleri gibi değil, işleri daha zorlaşıyor. FETÖ gidince, güçleri yarı yarıya azaldı ve toptan değiştirme güçlerini yitirdiler.
Bu nedenle, bu iktidar bize en büyük beka sorununu yaşatmıştır, FETÖ darbe girişimiyle.
Şimdi ağır aksak aslında bunu sürdürme çabası içindeler. Devlet yine FETÖ türü yapılanmalar arasında adeta parsellendi. Üstelik konu ticarileşti: Ver parayı al külahı!
Bu cemaat yapılanmaları, tam biat mı ettiler iktidara diye rahatça sorabilir, FETÖ’nün başarısız girişimi bir şekilde sürüyor diyebilirsiniz.

(*) Ahmet Yavuz’un ‘Vesayet Savaşları’ kitabı pek çok bakımdan, mükemmel ve önemli kitaptır. Mutlaka okunmalı. Kitapta beka meselesi de çeşitli açılardan başarıyla ele alınıyor. Önceki yazılarımdaki “İktidarların ülkenin bekasıyla kendi bekalarını eşdeğer tutmaları” konusu da var kitapta.
Okur notu: “Bu iktidar, yandaşı ile birlikte birbirinden nefret eden bir toplum yarattı. Üstelik yandaşı silahlı külahlı. Karşısındakini öldürmeye hazır.” Bu çok önemli bir tespit. Ben iktidarı savunan kişilerde “ya bizdensin ya da hainsin” klişesini çok görüyorum. Onlara oy vermeyenler doğrudan vatan haini. İyi de bunlar geçip gittiğinde nasıl yeniden bir toplum olacağız?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları