Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sandık tekmelemek, 4 yıl kargaşa ve gayri meşruluk demek

28 Nisan 2019 Pazar

YSK’nin Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı iptal etme ve seçimleri yenileme olasılığı var mı?
Yüzde 99 yok. Yazdım, YSK yasaya hukuka uygun davranırsa, hükümetçe başına bir şey gelmez. Bu konuda rahat olsun kurul üyeleri. AKP ve liderleri kaybettiklerini biliyorlar. Bunu da kabul etmiş durumdalar, her ne kadar kabul etmemiş görüntüsü verseler de.
YSK, önceki kararlarına, kurallara aykırı olarak kendisine yapılan başvurular hakkında inceleme kararı verse de, (mesela Maltepe, MHP başvurusu!), sonuçta hukuki davranacak ve başvuruları “titizlikle” inceledikten sonra reddedecek veya reddetme durumunda kalacak.

Politik akılla arzu çatışıyor
İncelemesi, uzatması konuyu, iktidarın üzerindeki baskılar nedeniyledir. “Neden başvurularımızı ayrıntılarıyla incelemedin” baskısını boşa çıkarmak durumundadır. En sonunda kendisini bağlayan yasalar var ve bunlara dayanarak hükümler verdiğini açıklayabilir.
Yüzde 1 olasılık işin içine hurufilerin karışmasıdır. Ancak böyle bir durumun yaratacağı toplumsal ve ekonomik kaosu bence iktidar bile istemeyecektir.
İstanbul’un tüm kaosa değebileceğini düşünen, şüphesiz ki AKP odakları vardır. Ama politik akıl, bugünkü koşullarda İstanbul kaybını sineye çekmesini gerektirmektedir veya dayatmaktadır.
Unutmayın ki AKP 17 yıl boyunca bugüne kadarki en zayıf zamanında bulunuyor.
Ekonomik krizin büyük dalgalarının henüz önümüzde durduğunu, giderek yükseldiğini, bu yılın şiddetli dalgalarının AKP iktidarında yarıklar açma olasılığının çok yüksek olduğunu görüyoruz.

Pembe masallar
Ekonominin başındaki zat, pembe masallar anlatıyor.
En son masalı da İstanbul’un “finans merkezi” olacağı masalıdır.
Bu masalı 10 yıldan beri dinliyoruz, Ataşehir’de birtakım binalar inşa edilmiştir, edilmektedir.
Fakat “finans merkezi” olayının “bina inşa etmekle” ilgisinin bulunmadığını bilmezler mi, belki de.. İstanbul’un Türkiye’de “paranın” merkezi, ekonomiye, projelere para pompalayacak merkez olabilmesi, Türkiye’nin para içinde yüzmesiyle ilgilidir.
Oysa ülke borç içinde yüzüyor; işsizlik içinde, ekonomik kriz içinde, iflaslar içinde yüzüyor.
Türkiye, dışarıdan “para transferi” yapan bir ülke iken ve bu durumun değişmesi için en küçük bir işaret ortalıkta yokken, kendi para stokunuz eksi 60 milyarlardayken (normal faaliyetteki cari açık; borçlar bir kenara), iktidarın “finans merkezi olacağız” masalı acaba kimler içindir?

Sandık ve gayri meşruluk
Bu koşullarda “demokrasi bakın işliyor, işte kazandılar devrettik” görüntüsü, içinde bulunduğumuz aşamada kendilerine çok gereklidir.
Tersi bir durum, demokrasi görüntüsü olarak ortada tek kalan sandığın da tekmelenmesi anlamına gelir... Bunu ne kadar isterler doğrusu bilmiyorum.
İktidarda şu söylem hâkim mi? “Nasılsa iktidar bizde, 4 yıl daha ülkeyi şekillendireceğiz, yöneteceğiz; sandığı tekmelersek şimdi, önümüzdeki 4 yılın toplumsal ve ekonomik kaosla geçmesini önleyemeyiz...”
Ayrıca, sandığı tekmelerlerse, daha iktidardayken, gayri meşru duruma düşerler, ki bunun politik akıl, mantık, yarar ile ilişkisi koskoca sıfırdır.
İkinci ve daha büyük bir tehlike, yenilenecek bir seçimin iktidara politik, ekonomik ve sosyal maliyetinin daha büyük olarak kesilmesidir; ki işte böyle bir durum iktidarın varlığını tartışma konusu yapar.
YSK endişe etmesin, hata da yapmasın, kuralları işletsin, hukuka bağlı kalsın ve İstanbul seçimlerini sonuçlandırsın.
Bir an önce!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları