Okurlardan Önemli Katkılar

17 Temmuz 2014 Perşembe

Hıfzı Deveci, Serbest Danışman: Evet, tarihte hiçbir şey bir anda gerçekleşmiyor. Batı Aydınlanması da bir günde olmadı, uzun çalkantıların, acıların çekilmesi gerekti... Ben Atatürk’ün “laik cumhuriyet” idealini hep “İslamın Rönesansı” olarak gördüm. Uzun sürecekti, kavgalar yapılacaktı, acılar çekilecekti; ama sonunda tüm İslam coğrafyasına egemen olacaktı. Ama 90 yıl sonra artık umudum kalmadı ya da en azından biz göremeyeceğiz, anlaşıldı.
Haklısınız, bütün Ortadoğu bölünürken Türkiye böyle kalamaz, kalamayacak. Hele bu mezhepçi yönetim kadrosu başımızdayken. Türkiye bölünecek ve bu sizin de dediğiniz gibi bir günde olmayacak, önümüzdeki beş-on yılı alacak. Korkmamız gereken ise Suriye ve Irak’taki parçalanma örnekleridir. Çoğu insan “bölünme” deyince sadece Kürtleri anlıyor, ama sizin de dediğiniz gibi daha birkaç parçaya ayrılmamız kaçınılmaz. Bizler artık belli bir yaşa geldik, ama çocuklarımız için çok üzülüyorum. “O gün geldiğinde yurtdışında yaşayabilecek şekilde teçhiz edin kendinizi” diyorum sürekli.

***

Basri Koyuncuoğulları: Özellikle BDP/HDP, ikinci tura kalındığında Cumhurbaşkanlığı seçiminde seçmenlerini serbest bırakacaklarını söylüyor. Giderek diktatörleşen, hatta giderek ülkeyi içine kapatan, uygar ülkelerden uzaklaşıp Ortadoğu bataklığında yıldız olmaya çalışan bir yeni Türkiye’ye, BDP grubu neyin karşılığı destek vereceğini yüreklilikle açıklamalı... Tabii RTE’ye Cumhurbaşkanlığı seçimi karşılığı, gündemde Öcalan’ın serbest bırakılması, Irak’ın bölünerek Kürdistan’ın yolunun açılması var.
BDP’li Kürt kardeşlerimiz şunu bilmeli: İzmit’teki bir lisede okul birincisi gencin yaptığı mezuniyet konuşması sonrası okul birinciliği elinden alındı. Ben ülkedeki yetmez ama evetçileri, İran’da devimcilerin, destekledikleri Humeyni tarafından katledilmelerini anımsıyorum. Ben de çok coşku ile karşılamıştım, hatta sınıfımızda yabancı öğrenci statüsü ile okuyan İranlı arkadaşlarımız İran’a gidip geliyorlardı, hepsi katledildi. Şahbur Bahtiyar ile Beni Sadr canlarını zor kurtardı. Kürtler RTE’ye verecekleri seçim destekleri ile ülkenin demokratik damarlarının kesilmesine aracılık edecekler, ama zamanla da bu siyasi alışverişten zararlı çıkacaklar.

Türkiye’nin zenginleri Avrupa, fakirleri Afrika seviyesinde
Metin Türkyılmaz: En zengin beşte birin satın alma gücü paritesiyle milli geliri 42 bin 154 doları bulurken en yoksul beşte bir, 6 bin 89 dolarla geçinmeye çalışıyor.
? Zenginlerin ortalama milli gelirde geçemediği 11 ülke, Katar, Lüksemburg, Singapur, Norveç, Brunei Sultanlığı, ABD, Hong Kong, İsviçre, Kanada, Avustralya ve Avusturya’dan oluşuyor.
? Türkiye’nin en zengin beşte biri, ortalama milli gelirde, Hollanda, İsveç, İzlanda, Almanya, Tayvan, Kuveyt, İrlanda, Danimarka, Belçika, İngiltere, Japonya, Fransa, Finlandiya gibi dünyanın sayılı zengin ülkelerini ise geçiyor.
? Zenginlerin milli gelir ortalamaları, İsrail, Bahreyn, Güney Kore, Bahamalar, Suudi Arabistan, Yeni Zelanda, İtalya ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi zengin ülkelerin ortalama milli gelirlerine ise açık fark atıyor.
? Buna karşın, ikinci zengin grup olan dördüncü grubun geliri Polonya, Macaristan gibi orta gelirli ülkeler, ortada yer alan üçüncü grubun geliri, Lübnan, Bulgaristan, Kazakistan gibi ülkeler, yoksullukta ikinci sırada yer alan ikinci grubun geliri, Ekvador, Tunus, Dominik Cumhuriyeti, Tayland, Çin gibi ülkeler seviyesinde seyrediyor.
? En yoksul grubun geliri ise Mısır, Sri Lanka, Bhutan, Angola, Svaziland gibi yoksul Afrika ve Asya ülkelerinin gerisinde kalıyor.
? Birinci grubu oluşturan en yoksul yüzde 20 milli gelirin yüzde 6.5’i, beşinci grubu oluşturan en zengin yüzde 20 ise yüzde 45’ini alıyor.
? En yoksul grubun bir üstünde yer alan ikinci grubun milli gelirdeki payı yüzde 11, üçüncü grubun payı yüzde 15.6’da kalıyor.
? En zengin beşinci grubun bir altında yer alan dördüncü grubun payı yüzde 22’ye ulaşıyor.
? İlk 3 grubu oluşturan halkın yüzde 60’ı ortalama milli gelirin altında bir gelirle yaşarken en zengin yüzde 20, milli gelirin 2.25 katı bir gelire sahip bulunuyor.

Bozcaada’da Homeros Günleri
Bozcaadalı gazeteci-yazar Prof. Dr. Haluk Şahin’in her yıl düzenlenmesine öncülük ettiği Homeros Günleri bu yıl 2-3 Ağustos tarihlerinde Bozcaada’da yapılacak. Ozanın Günü ve Homeros Okuması etkinliğinde ana tema “dönüş”. Etkinliğin onur konukları, 43 yıl önce terk ettiği Bozaada’ya dönecek olan Avustralyalı yazar Dmetri Kakmi ile yılın ozanı Nazmi Ağıl. Tema uyarınca, Homeros’tan okuma parçaları Odiseus’un Troya’dan dönüşü ile ilgili bölümlerden seçilecek.
Yılın ozanı Nazmi Ağıl’ı etkinliğin kurucu şairi Cevat Çapan tanıtacak. Dr. Nezih Başgelen Bozcaada Sanat Galerisi’nin Itırlı Bahçeside Odiseus’un adasına dönüşü üzerine bir sunum yapacak. Troya Kazı Başkanı Doç. Dr. Rüstem Aslan tartışmayı yönetecek.
Anayurt romanının yazarı Kakmi de eski ve yeni Bozcaada’yı karşılaştıracak. Mutlu Torun’un son beş yıldır olduğu gibi bu yıl da ud konseriyle etkinliğe renk katması bekleniyor.
2001’de Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann’ın desteğiyle başlatılan etkinliğin 13.’sünde de şafak vakti başlayacak olan Homeros okuması çeşitli dillerde gerçekleşecek.
Tatilini bu günlere denk düşürmenizi veya bu şenliğe fiilen katılmanızı tavsiye edeceğim. Ben birinde bulundum, büyük keyif aldım...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları