Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Her şey daha zor olacak... Tek vesayet odağı RTE

02 Haziran 2022 Perşembe

RTE için demokrasi şuydu: “Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır... ” “Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz.” (1996) Nilgün Cerrahoğlu’nun röportajına kitabında dahil pek çok yerde ulaşabilirsiniz.

2000’de ise “Yahu bu sözleri başka yere çektiler, ben demokrasiyi içselleştirdim” diyordu. O sırada parti kurmuş ve seçimlere hazırlanıyordu.

Bugün geldiği yer ise belli. Nilgün’e söylediği gerçek fikriydi, zaten siyasi meşrebi, bağlı olduğu ideoloji, demokrasiyi sadece bir araç olarak görebilirdi. Demokratik hak ve özgürlükleri tamamen kullanacak, iktidara ulaşacak sonra da trenden inecek ve “ebedi” sultasını kurmaya kalkışacaktı.

RTE iktidarı, bugünkü konumunu sağlamlaştırmak için, kendisine müdahale edilecek her şeyi süreç içinde bertaraf etti.

İktidarı boyunca yaşadığımız tüm büyük siyasi olayların nedeni de bu bertaraf-tasfiye işleriydi. Ülke savrulup durdu sarkaç gibi. 

KİMİN VESAYETİ İÇİN

Bunları da “vesayete son vermek” için yapıyordu.

Önceki iktidarlar zamanında ve bizzat kendi iktidarı döneminde de siyasal davranışları ve kararları kısıtlayan-etkileyen odaklar-güçler vardı.

Bunlar ordunun bazı konularda hassasiyetlerinden tutun, devlet içinde işleri bilen bürokrasinin yerleşik kurumlarına kadar uzanıyordu. Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay, Sayıştay, Dışişleri ve diğer bakanlıklar, valilikler vb.

Tüm bunlar arasında iki tanesi çok önemliydi: Yargı ve ordu. Yargı öncelik sıralamasında hepsinden önemliydi. Çünkü yargı, etrafı, “vesayeti” temizleme aracıydı ayrı zamanda.

Bu nedenle en büyük savaşı yargı üzerinde verdi ve hâlâ veriyor. Anayasayı yeniden değiştirmek istemesi bunun sonucu.

YARGI VE ORDU

FETÖ ile birlikte yargıya yaptıkları operasyonları düşünün. Anayasa değişiklikleri, mezardaki adamları bile kaldırıp oy kullandırdılar.

2007’de ilk tuğlası konan orduya “kumpaslar” da yargıya paralel sürdürülen temizleme ve üzerlerinde kontrol-tam kontrol operasyonlarıydı.

Bugün hem ordu kontrolünde hem yargı. Ve tüm bakanlıkları kendisine özgün kontrol altına aldı. Yüksek yargı tamamen tamam. Danıştay, Yargıtay, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi... Hem tamam hem eksik, onlar üzerinde süreç devam ediyor.

Dolayısıyla tüm bu süreç RTE’nin davranışını, elini, kararlarını rahatlattı, istediği gibi davranabiliyor, iktidara bağlı yargıda siyasal mahkeme kanadı oluşturuldu.

Kılıçdaroğlu’na düzenlenen büyük linç girişiminde bile mahkemenin böyle bir karar verebilme cesaretini gösterebilmesi her şeyi açıklıyor. Gezi davası, Kaftancıoğlu, Demirtaş, İmamoğlu...

Küçük ortağın Kılıçdaroğlu’nu hapse tıkmaya kalkışması...

Anayasanın yasaların askıya alınabilmesi...

Tüm bunlar, “vesayete karşı mücadele” ile aslında ülke üzerinde, tüm yargı, ordu, devlet bürokrasisi üzerinde büyük RTE vesayeti gerçekleştirme amaçlıydı. 

Bugün ülke üzerinde tek vesayet odağı var...

AKP VE MILLET ÜZERINDE VESAYET

Eksik kalmasın, bu sürece paralel gelişen başka ve güçlü vesayet de bizzat kendi partisi üzerinde gerçekleşti. AKP içinde lider üzerinde, başkanlık ve yönetim üzerinde de vesayetler vardı. Bunları bir bir temizledi. Tüm kurucuları... Rakip olabilecek herkesi, tabii ki başta Gül’ü.. Bazıları da sözde kurullara atandı. Sürekli çıkıntılık yapan Bülent Bey’i ne yapacağını bilemiyor!

Ama parti içi sütliman. Düşünün bir danışman yeni anayasa, laiklik, Atatürk vb. ayakları üzerinde kurulacak derken, Erdoğan kesin biatçıları, sen de kimsin, bu konuda karar veren parti lideridir, diyebiliyor!!!

Millet üzerinde de kurduğu ve partiyi dize getirmede kullandığı vesayet aracı var ki ayrı yazılmalı.

RTE, büyük vesayet savaşını kazandı. Bu süreçte de demokrasi tramvayından inmesi için gerekli koşulları yaratmış oldu.

Bütün mesele, millete rağmen nasıl iktidarda kalacağıdır. 

Bunun hesapları üzerinde Saray çalışıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları