Düşen Bir Lider Portresi -2

26 Mayıs 2014 Pazartesi

1) Der Spiegel dergisi, Almanya’nın en etkili bir iki yayın organından biridir ve dünya çapında tanınır. Soma üzerine yazdığı habere “Erdoğan Cehenneme kadar yolun var” benzeri bir başlık koydu. Erdoğan ve adamları ortalığı yıktı. Bir dergi nasıl böyle bir başlık koyarmış. Muhabir Hasnain Kazım’a yüzlerce tehdit. Spiegel (Ayna) muhabirini Türkiye’den çekmek zorunda kaldı.. Erdoğan, Köln konuşmasında “Cehennemin yolunu nereden biliyorlarmış” diye sordu ve Spiegel’i hedef gösterdi yine.
Aslında ne olmuştu? Cehenneme kadar yolun var, başlığı tırnak içindeydi.. Yani derginin kendi başlığı değildi. Bu sözü, gazeteciye Soma’da bir madenci söylemişti; eh ilgi çekici bir laftı, 301 arkadaşlarını kaybetmiş madencilerin içinde bulunduğu duyguyu çarpıcı bir şekilde dile getiriyordu ve hooop haberin başlığına oturmuştu.
Somalı madenci, demek ki Erdoğan’ı - iktidarı sorumlu görüyor. Başlık da bunu net ifade ediyor.. Biri bunu beğenir başlık yapar, bir başkası beğenmez... RTE’nin bam teline dokunmuş olabilir, eeeee en sorumlu mevkide oturacaksın, madendeki katliama senin yönetim biçimin yol açacak, can acısıyla yapılan eleştiriye de sinirleneceksin. Nerede bu bolluk! (Diktatörlüklerde!)
2) Erdoğan sakın millete bir “dış düşman” göstermek için Spiegel ve Almanya’ya bindirmiş olmasın! “Türkiye’ye parmak sallama dönemi bitti” sözlerini Avrupalı politikacı iplemez, ama RTE’nin hedefi de zaten “Türkiye boyun eğmez yabancıya... büyük lider..” havası-tatavasıyla, Cumhurbaşkanlığı seçimi için propaganda yapmak.. Bu amaçla orada!
RTE, Almanya ile Türkiye’yi de birbirine düşürür. Zaten Almanya’da kamuoyu, iktidar muhalefet medya, hepsiyle siperlere girilmiş durumda. Gezi’yi Almanlar tezgâhladı”, Okmeydanı’nda cinayetleri Almanlar kışkırttı (MİT’in rolü ne orada?!),
3. köprüyü de sabote ediyorlar (!).. Akıllara ziyan, yalan üzerine kurulu bir propaganda makinesini çalıştırıyor iktidar ve adamları.. Almanlar bunların arkasındaki RTE’nin yüzünü görmüyor mu?! RTE onlara Hitler’i anımsatıyor, ama Almanlar da karşılarında demokratlığın zerresini bulamadıkları Erdoğan’da, Hitler’den güçlü esintiler görüyor ve tüyleri diken diken oluyor..

Önemli olan yüzde 43 ile ne yaptığındır
3) Erdoğan’ın dünyaya, muhalefete karşı en büyük kozu yüzde 43. “Saygı gösterin” diyor. Bu yüzde 43’ün de her geçen zamanda aşağı indiğini görelim. Ama kimse Erdoğan’a yüzde 43 oy aldı diye saygı duymak ve göstermek zorunda değildir. Millet, insanlar, bu yüzde 43 oy ile ne yaptığına bakıyor!
En basitinden, son yaşadıklarımız çerçevesinde:
? Madencileri on para için ölüme gönderen sistemi mi kuruyor?
?Polise “Nasıl sabrediyorsun anlamıyorum” sözleriyle çek tetiği arkandayım talimatı mı veriyor? (Adamları da hemen arkasından, maskelileri polis vurup öldürmeli, dedi Kocaeli Bld. Bşk Yard.) Ve “Ya bu ülkede eşek gibi sessizce yaşayacaksınız ya da defolup gideceksiniz.” (İstanbul Kızılay Şube Md.; Binali Yıldırım’ın kardeşi). Aslında hepsi RTE’nin düşüncelerini hem dile getiriyor hem tercüman oluyor.
? Muhalefet liderini parmağıyla göstererek tehdit mi ediyor kürsüden?..
?Ve halkını ezmek için daha güçlü TOMA- 2’ler mi ısmarlıyor?.. Polis devletini zırhlıyor mu?.. MİT yasası ile iktidarına karşı çıkacakların canına okumaya mı hazırlanıyor?.. Bir iktidar altında, insanların canının beş paralık değeri yoksa, madende zehirlenerek veya sokakta patır patır vurulup öldürülüyorlarsa... muhalefeti yok sayıyor ve türlü çeşiti yalanla yok etmeye çalışıyorsa..
Aldığın yüzde 43 oyuna da, demokrasi, insan hakları, siyasi özgürlükler vb. açısından beş para değer verilmez..

Bu benim işim, kendine bak dönemi çoktan bitti
Haaa, şu basın özgürlüğünü eksik bırakmayalım: İktidarın adamları utanmazca, Yazgülü’nü ve Yılmaz Özdil’i katillerine veya katil adaylarına hedef gösterdiler ya.. Bir başbakan diyebilir mi: “301 şehidimize bu hakaretleri yapanların yüzüne 77 milyonun tükürmesi lazım...
Eee derse, kimse onun yüzde 43’üne bakmaz...
Karşısında sadece, aldığı oya dayanarak herkesin canına okuma hakkını elde ettiğini düşünen ve bunu da adım adım gerçekleştiren Hitler’den esintiler görür ve tarihteki yerine oturtur.
Yazgülü doğru söylüyor: Patronun kazancı uğruna 301 canımız gittiyse, bunu dile getirmenin bin bir yolundan birini söylemiş. “Boku bokuna” dememiş Bay RTE, Patronun kazancı uğruna demiş.. Doğru söylemiyorsunuz... Çarpıttığınız Özdil bahanesiyle basın özgürlüğüne bindirdiğinizi de bütün dünya anlamıyor mu?
Dünya çok küçüldü. Bu benim işim, sen kendine bak, dönemi biteli çoook oldu..
Ne Soma’daki cinayet üzerindeki sorumluluğunuzu madencilere şehit unvanı vererek ve medyaya saldırarak üzerinizden atabilirsiniz.. Ne de polise, nasıl sabrediyoruz dedikten sonra, öldürülen gencin babasına telefon ederek halkla ilişkiler yapmakla, düşüşünüzü durdurabilirsiniz..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları