Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Basın özgürlüğü, ABD, Macaristan, Türkiye

08 Eylül 2024 Pazar

Ne kadar benzer öyküler... ABD’nin en etkili gazetesi New York Times’ı yayımlayan A.G. Sulzberger, çok önemli uzun bir makale yayımladı ve Trump iktidara geldiğinde ABD’yi basın özgürlüğü konusunda Orban’ın Macaristan örneğinin beklediğini, Trump ve ekibinin bunun işaretlerini verdiğini yazdı.

Sulzberger diyor ki: (ABD) “Bir demokrasi, bu yüzden gazeteleri kapatamaz veya gazetecileri hapse atamaz. Bunun yerine, vergi yasası, yayın lisansı ve hükümet sözleşmeleri gibi bürokratik araçları kullanarak daha incelikli yollarla bağımsız haber kuruluşlarını baltalamaya girişir. Bu arada, parti çizgisini izleyen haber kuruluşlarını ödüllendirir, onları devlet reklam geliri, vergi muafiyetleri ve diğer hükümet sübvansiyonlarıyla destekler ve dost iş insanlarının diğer zayıflamış haber kuruluşlarını indirimli fiyatlarla satın alarak onları hükümetin sözcüleri haline getirmelerine yardımcı olur.”

Devam ediyor: “Orban’ın, Macaristan’ı ‘otoriter bir demokrasi’ olarak yeniden şekillendirmek için daha geniş projesinin temel ayağı zayıflamış bir basındı. Bu sayede Orban gerçeği yeniden yazdı, siyasi rakiplerini zayıflattı, yaptıkları cezasız kaldı ve sonunda ülke ve halkı üzerinde kontrolsüz gücünü pekiştirdi. Bu, dünyanın dört bir yanındaki aşınan demokrasilerde tekrarlanan bir hikâye.”

‘BASIN HALK DÜŞMANIDIR’

Trump basını epeydir halk düşmanı olarak tarif ediyor. Geçen yıl, “Geleneksel medyanın, insanları, şeyleri ve olayları bilerek dürüst olmayan ve yolsuz bir şekilde ele almaları nedeniyle titizlikle incelenecek.” söyledi.

Trump’ın önemli danışmanlarından Kash Patel tehdidi daha açık yapmış: “İster cezai ister medeni olsun, peşinize düşeceğiz.”

Trump zaten bir Orban hayranı. Kendisiyle görüştükten sonra onu “güçlü akıllı ve şefkatli bir lider” olarak övdü.

Yardımcısı ilan ettiği JD Vance da geri kalmadı: “Macaristan, Amerika Birleşik Devletleri için öğrenebileceğimiz akıllıca kararlar aldı.”

Trumpçı Heritage Foundation Başkanı Kevin Roberts diyor ki: “Orban’ın Macaristan’ı sadece muhafazakâr devlet yönetimi için bir model değil, modelin kendisi... Sevgili dostlar: Kendi medyamız olmalı.”

Macar Başbakan Viktor Orban’ın siyasi direktörü Balázs Orbán daha yakın zamanda deneyimlerinden dersler çıkarmış ve “Bir ülkenin medyasını kontrol eden, o ülkenin zihniyetini ve dolayısıyla ülkenin kendisini kontrol eder” açıklamasını yapmıştı.*

BEŞ BÖLÜMDE ÖZGÜRLÜĞÜ YOK ETMEK

Sulzberger ve arkadaşları Macaristan, Hindistan ve Brezilya gibi diğer otoriter demokrasilerde basın özgürlüğünün nasıl saldırıya uğradığını incelemişler, sonuçları ise şöyle toparlıyorlar:

- Kamuoyunda bağımsız gazeteciliğe karşı güvensizlik yaratarak ve bunu üreten insanlara yönelik tacizi normalleştirerek medyaya yönelik baskılara elverişli bir iklim yaratın.

- Suç işleyen gazetecileri ve haber kuruluşlarını cezalandırmak için vergilendirme, göçmenlik uygulamaları ve gizlilik korumaları gibi yasal ve düzenleyici otoriteyi manipüle edin.

- Hukuki dayanağı olmayan davalarda bile, dezavantajlı gazeteciliğe ek lojistik ve mali cezalar vermek için mahkemeleri, çoğunlukla hukuki davalar yoluyla, etkili bir şekilde kullanın.

- Kamu ve özel sektörün diğer kesimlerindeki güçlü destekçileri bu taktiklerin farklı versiyonlarını benimsemeye teşvik ederek gazetecilere ve işverenlerine yönelik saldırıların ölçeğini artırın.

- Güç kaldıraçlarını yalnızca bağımsız gazetecileri cezalandırmak için değil, aynı zamanda liderliklerine sadakat gösterenleri ödüllendirmek için de kullanın. Bu sayede, iktidar partisi destekçilerinin mali olarak zayıflamış haber kuruluşlarının kontrolünü ele geçirmesine yardımcı olur.

***

Aaa, bunlar başka hangi ülkeyi anımsatıyor size?!

* https://reutersinstitute.politics.ox.ac.uk/digital-news-report/2024/hungary



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları