En son Sezgin Tanrıkulu da arayıp destek istediğinde, yok artık dedim, düne kadar DEM, PKK ne varsa “alayına düşman” MHP lideri, ekim başından beri Kürt meselesinin “bayrak taşıyıcısı” konumunda. Daha doğrusu atletizm pistinde tek başına koşuyor ama nefes nefese, elindeki bayrağı verecek ikinci atlet de yok.

DEM’lilerin, Kürt meselesine neredeyse kendilerinden daha fazla sahip çıkan Bahçeli’ye olan hayranlıkları en üst düzeyde.

İKİ TARAFIN DA DERDİ FARKLI

DEM ve İmralı, anayasa değişikliği ile ve anadil eğitiminde siyasal hedeflerine ulaşmanın aracı olarak Bahçeli’nin açtığı kulvarda sonuç alacaklarını görürken Bahçeli de DEM ve Kürt seçmeni “Cumhur İttifakı’na” katarak Cumhurbaşkanlığı seçimini yeniden kazanmanın hesabını yapıyor. Tabii ki tek başına değil, arkasında yürü ya Bahçeli diyen Saray var. Yazgıları aynı, ya ikisi kazanacak ya ikisi kaybedecek.

Ve bugüne kadar türlü çeşitli kumpasları Emniyet ve elinde tuttuğu yargı araçlarıyla hem demokratik hak ve özgürlüklerin hem de muhalif olarak kim varsa defterini düren iktidar yapısının, çok daha güçlü bir şekilde, bu kez de DEM desteğiyle en azından bir beş yıl daha sürmesinin hesabı bu.

DEM OLMADAN OLMAZ

Yolsuzluklar, basına ve ifade özgürlüklerine kelepçeler, adam kayırmalar, her alanda daha çok eşitsizlikler, kadınlar üzerinde daha çok baskılar, giderek laiklik kırıntılarını da hepten yok etmeler, zengini zengin yoksulu daha çok yoksul yapma politikaları, emekçilerin örgütsüzlüğü için daha fazla baskılar, birbiri ardına Meclis’ten geçirilen ve geçirilmekte olan etki ajanlığı ve siber güvenlik yasa taslağı ile ağzını açacak herkesi susturma girişimleri...

DEM’in ağzına bir parmak bal çalmakla, yarının tasarlanan ülkesi.

DEM olmadan bunu yapamazlar.

***

DEM’lilere şu soruyu yöneltelim:

Cumhur İttifakı’nın getireceği anayasaya evet diyecek ve şu veya bu şekilde alacağınız tavizlerle cumhurbaşkanının bir beş yıl daha iktidar olmasına destek verecek misiniz?

Nasıl bir ülkede yaşayacağımızın hesabını kitabını yapıyor musunuz?

Soru çok açık ve net.

Ya demokratik bir ülkeye ortak olacağız, ya da etki ajanlığı ve siber güvenlik yasasının hüküm sürdüğü bir Big Brother Watching You ülkesinde yaşayacağız.