Olaylar Ve Görüşler

Yunanistan’ın tacizleri - Tugay ULUÇEVİK

05 Eylül 2022 Pazartesi

Bayrağımızı taşıyan F-16’ların, NATO’nun ortak tatbikatlarında Doğu Akdeniz’de uçarken hem Yunanistan’a ait uçaklar hem Girit Adası’ndaki Rusya yapımı S-300 hava füze sistemleri tarafından radar kilidi atılarak birden fazla defa taciz edildikleri açıklandı.

Önce MSB kaynakları olayın, NATO’nun angajman kurallarına göre “düşmanca hareket” sayıldığını hatırlattı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir ülke uçağına radar kilidi atılması düşmanca davranıştır. Hele bu uçak NATO görevi icra ediyorsa bu düşmanlık doğrudan tüm üyeleriyle NATO’ya yapılmış demektir” açıklamasını yaptı.

Yunanistan’ın Türkiye’ye yönelik politikalarının genel vasfı “kontrollü gerginliktir”. Bununla beraber son tacizlerin geleneksel politikanın altında yatanların ötesindeki niyet ve amaçlarla yapıldığını düşünmek bizim için ihtiyatlılığın gereği olur. 

ABD DESTEĞİ

Peki bu tahrik ve tacizlerin amacı ne olabilir?

Birincisi, içeride yasadışı telefon dinleme skandalı ile siyasi bakımdan zor durumda olan Miçotakis hükümetinin kamuoyunun dikkatini dışarıya, Türkiye ile bir gerginliğe çevirmesini sağlama manevrasıdır.

İkincisi ve daha da tehlikeli olanı, Ege’nin karşı sahilinden Türkiye’ye bakış halinde kendince edinebileceği izlenimlere dayanarak ve “Bidenopolous” olarak anılmaktan hoşlanan Joe Biden yönetimindeki ABD’den bugünlerde almakta olduğu ölçüsüz siyasi ve askeri destekten cesaret bularak Türkiye’nin Yunanistan ile olan sorunlardaki tutumuna ilişkin kararlılığını, neden olanak ve yeteneğini, şartları uygun görürse bazı emrivakilerde bulunma niyet ve tasarılarıyla test ediyor olabilir. Bir tür dayatma olarak Yunanistan’ın Ege’de karasularını 6 milin ötesine, mesela 10 mile veya 12 mile genişletme çılgınlığı ihtimal dahilindedir.

Türkiye’de yüksek siyasi seviyede ve esasen NATO angajman kurallarına göre de “düşmanca davranış” olarak değerlendirilen bir taciz eylemi, uluslararası barış ve güvenliği hem bölgesel hem küresel planda tehlikeye düşüren bir davranış olarak kabul edilmelidir.

Yunanistan’ın bu “düşmanca davranışı” hiç kuşkusuz öncelikle NATO ittifakını doğrudan ilgilendirmektedir. Türkiye, zaman kaybetmeden Yunan tahriklerini, “düşmanca davranışlarını” NATO’nun en üst siyasi karar organı olan Kuzey Atlantik Konseyi’nin önüne getirmelidir. Buna paralel olarak Yunanistan’ın “düşmanca davranışları” konusunu, birincil sorumluluğu “uluslararası barış ve güvenliği idame ettirmek” olan BM Güvenlik Konseyi’ne taşımak üzere girişimlerde bulunulmasında da yarar vardır. Kararlılığımızın Ege Bölgesi’ndeki bazı hareketliliklerle de hissettirilmesi gerekir.

HESAP HATASI

Tepkimiz, tarafımızdan NATO Konseyi’nin ve BMGK’nin önüne getirilmeden günlük protestolar ve demeçlerle dile getirilen tepkiler çerçevesinde tutulursa Yunanistan’ın yanlış algı ile Türkiye’ye karşı cüretlenmesinden ve hesap hatası yaparak Ege’de savaşa neden olabilecek bir adımı oldubitti şeklinde atması olasılığı endişe vericidir.

BMGK’nin toplanması, aynı zamanda Türkiye için özellikle, Rusya, ABD, Çin, BAE, Arnavutluk ve Norveç gibi devletlerin ve ayrıca açılımlar yaptığımız Afrika kıtasından Gabon, Gana ve Kenya’nın Türk-Yunan uyuşmazlıklarındaki tutumlarını bu aşamada sınama olanağı verebilecektir. 

TUGAY ULUÇEVİK

EMEKLİ BÜYÜKELÇİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları