Olaylar Ve Görüşler

Yaşam Hakkı Kutsaldır - Prof. Dr. İsmail Şahin

01 Haziran 2024 Cumartesi

Sokak canlarının varoluş mücadelesi üzerinde yaşadığımız topraklarda yüz yıllardır sürmektedir. Evcilleşen patili dostlarımızın bizlerin desteği olmadan yaşamlarını sürdürmeleri olanaksızdır. Bu varoluştan hoşnut olanlar ve olmayanlar vardır. Öykünülen Batı’nın sokaklarında yoklar, çünkü sistematik olarak ortadan kaldırıldılar. Dünyadaki canlıların yaşam hakkını savunmak, istenmedikleri için öldürülmelerine karşı çıkmak, insanlığın vicdani bir sorumluluğudur. Çünkü yaşam hakkı kutsaldır, yalnızca insanlar değil tüm canlılar için... Bu değeri kaybetmeyelim.

SOKAK CANLARI

Potansiyel tehlikeler her an her yerde karşımıza çıkabilir: trafik kazası geçirmek, sele kapılmak, bireysel şiddete maruz kalmak vd. Bu tehlikelere karşı önleyici önlemler alırken bilim ve ahlak başlıca rehberimiz olmalıdır. Sokak canlarını potansiyel tehlike olarak görmek kolaycılık, onları bu nedenle öldürmek acımasızlıktır. Yaygın olmasa da sokak köpeklerinin insanlara saldırmasını gerekçe gösterip, sokaktaki tüm canları aynı kategoriye koymak önyargılı bir tutumdur. Sokaktaki canların bin bir tehlike ve zorlukla mücadele ederek yaşamlarını sürdürdüklerini göz ardı edilmemelidir.

Tehlikeli insanlardan korunmak için onları yok etmek nasıl yasalara aykırıysa, yaşam hakkına sahip sokak canları için de bu hakkın teslim edilmesi zorunludur. Hırçın davranış gösteren sokak canlarının neden böyle davrandığını anlamak ve düzeltici önlemler almak varken onları toptan yok etmek kabul edilemez. 

OLUMSUZ KOŞULLAR

Saldırganlığı genele yayıp tüm sokak canlarını barınak adı verilen toplama kamplarına hapsetmek, zulmederek yok etmenin bir başka yöntemidir. Yurttaşlarına insanca yaşama olanağı sunmakta zorlanan bir devlet mekanizmasının kuracağı barınakların halini varın siz düşünün... Üstelik mevcut barınaklardaki olumsuz koşullar biliniyorken... 

Batı ülkelerinde barınaktan sahiplenme, sokağa bırakılan önceden sahipli ya da kontrolsüz üreyen az sayıda can için geçerliyken bizdeki sokak canlarının tümü için sahiplendirme pratik olarak olanaksızdır. Kısırlaştırmak zamanla sokak canlarının nüfusunu azaltacaktır. Yaşam süreleri ve koşulları dikkate alındığında bir süre sonra sokakta yaşayan canların sayısı kendiliğinden önemli ölçüde azalacaktır. Belediyeler ve gönüllüler bu süreçte kent ve kırsalda yaşayan canlardan sorumludur.

Canlara ve sokakta onlarla ilgilenen gönüllülere öfkelenenler, barınaklara tıkılan ya da ormanlık alanlarda terk edilen canlarla gidin oralarda ilgilenin ya da alın evinize götürün tepkisi veriliyor. Yaşadığımız süreçte sokak canlarına sahip çıkan insanların hedef gösterilmiş olması da cabası... Akla ve vicdana böyle zamanlarda daha çok gereksinmemiz olduğu çok açık değil mi?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları