Olaylar Ve Görüşler

Özgün miras - Hamza Kie

23 Nisan 2024 Salı

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturan harcın sağlam bir şekilde yerleştirildiği, geleceğe umutla bakışın tazelendiği bir günü kutluyoruz. Kutlama edimleri yalnızca nostaljiye kapılmak değil, aynı zamanda bu mirasa sahip çıkmak, onu gelecek nesillere aktarmak anlamına gelir. 23 Nisan; bir felsefenin, bir ideolojinin ve bir toplumsal düzenin yansımasıdır. Türkiye’nin modernleşme sürecindeki en önemli kilometre taşlarından biri, ulusal egemenliğin ve demokrasinin en güçlü ifadesidir. Yalnızca çocuklara armağan edilmiş bir bayram değil, halkın iradesinin de sembolüdür.

Atatürk’ün öncülüğünde açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), yalnızca siyasi bir yapı değil, aynı zamanda demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün temsilidir. Bu Meclis, ulusal egemenliği kayıtsız şartsız millete vererek Türkiye’nin geleceğini halkın ellerine bırakmıştır.

23 Nisan’ın önemi sosyolojik ve kültürel bir boyutta da derin izler bırakmıştır. Bugün, Türkiye’nin çok kültürlü yapısını ve çeşitliliğini kutlamak için bir fırsattır. Çocuklar, bu çeşitliliğin, zenginliğin ve geleceğin teminatı olmayı temsil ederler. Bugün, Türkiye’nin tüm yurttaşlarının barış içinde yaşadığı, demokrasinin ve insan haklarının güvence altında olduğu bir ülke olma vizyonunu yeniden hatırlamalıyız. Ancak, bu vizyonu gerçekleştirmek için mücadele etmek gerekmektedir.

23 Nisan, bir yolculuğun başlangıcıdır. Bu yolculukta, her birimizin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi, demokrasiyi ve insan haklarını savunması gerekmektedir. Türkiye’nin geleceği, bugün attığımız adımlara bağlıdır.

Türkiye’nin demokrasi mücadelesi, 23 Nisan 1920’de açılan TBMM ile başlamıştır. Bu Meclis, halkın iradesini temsil eden bir kurum olarak, ulusal egemenliğin en güçlü sembolü olmuştur. Ancak, demokrasi mücadelesi sürekli bir çaba gerektirir.

Bugün, Türkiye’nin demokratik ilkelerine ve insan haklarına olan bağlılığını yeniden vurgulamak gerekir. Çocuklar, bu değerleri benimseyerek yetiştirilmelidir.

Demokrasinin yalnızca siyasi bir kavram olmadığını anlamak önemlidir. Demokrasi, herkesin eşit ve adil bir şekilde yaşayabileceği bir toplumun oluşturulması anlamına gelir. Bu nedenle, demokratik değerlere ve insan haklarına olan bağlılığımızı gözden geçirmeliyiz.

Bugün, Türkiye’nin demokratik geleceğine olan inancımızı yeniden canlandırmak için de bir fırsattır. Bu inanç yalnızca sözde değil, eylemde de kendini göstermelidir. Her birimiz, demokratik değerlere sahip çıkmalı ve demokrasinin güçlenmesi için çaba göstermeliyiz.

23 Nisan’ı anlamlı kılan şey, demokratik değerlere olan bağlılığımız ve geleceğe duyduğumuz umuttur. Gelecek nesiller için daha adil ve özgür bir Türkiye inşa etmek için birlikte çalışmalıyız.

23 Nisan, geçmişimizi hatırlamak ve geleceğe dair umutlarımızı tazelemek için bir fırsat; Türkiye’nin demokratik mirası, ulusal egemenliğin ve insan haklarının korunması için mücadele edenlerin mirasıdır. Bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin sorumluluğudur.

Gelecek, çocuklarımızın omuzlarında yükselecek. Onlara demokratik değerleri öğretmek ve onları bu değerleri savunmaya teşvik etmek bizim görevimizdir. Onlara, 23 Nisan’ın anlamını ve önemini öğretmeli ve Türkiye’nin demokratik geleceğini şekillendirecekleri bir miras bırakmalıyız. 

Bugün, Türkiye’nin demokratik mirasına sahip çıkma sözü verelim. Birlikte çalışarak daha adil, daha özgür ve daha demokratik bir Türkiye inşa edebiliriz. Geleceğe yürürken, 23 Nisan’ın bize öğrettiği değerleri unutmayalım ve demokrasinin değerini her zaman hatırlayalım. Türkiye’nin demokratik geleceği için birlikte mücadele edelim.

Hamza Kie

Eğitimci, Yazar 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları