Olaylar Ve Görüşler

Mersin Limanı’nda neler oluyor? - Serdar ERKAN

15 Temmuz 2022 Cuma

Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı Müfide İlhan’ın da girişimleriyle yapımı başlatılan ve 1959’da faaliyete geçen Mersin Limanı ile 1970’lerin başında açılan Atatürk Parkı birbirine bütünleşiktir. Mersin’in modernleşme tarihinde ve Mersinlilerin anılarında çok önemli yeri vardır. Mersin’in sosyal ve kültürel kent belleği olan bir mekândır.

HALKIN İTİRAZI

Mersin Limanı, 2007 yılında özelleştirilerek limanın devredildiği çok uluslu şirketin (ÇUŞ) TBMM’den alelacele geçirilen son yasa ile kira süresi 49 yıllığına uzatılmıştır. Mersin Limanı, Doğu Akdeniz’deki ve “Mavi Vatan”daki eşsiz jeopolitik ve stratejik konumu ile pandemide artan lojistik trafiğine paralel olarak 2.1 TEU ile 71 yılın rekorunu kırmıştır. Mevcut koşullarda Mersin Limanı’ndan yıllık ihracatımızın yüzde 22’si yapılmaktadır. Çukurova Havzası’nın en önemli ihracat çıkış kapısı olan limanda bölgedeki ihracatçılar ihale sonrası kira sözleşmesine aykırı olduğu iddia edilen ve çeşitlendirilen kalemlerde yüksek liman elleçleme ücretlerinden yakındığı, rekabet gücünü azalttığı yerel basında yer almıştır. Yerel yönetimlerin liman sahası içinde fiyat vb. kontrol ve denetimi yoktur. 

Rakipsiz olan ÇUŞ’a imtiyaz anlamına gelen ve yüzde 50 kapasite artışı öngören genişletme yatırımının Atatürk Parkı’nın bütünleşik alanlarına yapılmasına Mersinliler itiraz etmektedir. Çünkü bu yatırım limanda kirliliğe yol açacaktır. Modern liman kentlerinde limanlar kent merkezlerinin dışında olur. Öte yandan yapımı sırasında gerek derinleştirme, gerekse dolgu faaliyetleri sırasında tonlarca asbest malzemenin taşınması sırasında kent merkezi içinde trafik ve hava kirliliğine neden olduğu gibi çevre köy ve mahallelerdeki dinamit patlatma, toz bulutları ve araç trafiği nedeniyle tüm Mersinlilerin yaşam kalitesi ve tarım üretimi olumsuz etkilenecektir. Bu nedenle 4 Haziran 2022 tarihinde düzenlenen panelde görüşlerini anlatan TMMOB’ye bağlı meslek odalarını temsil eden uzmanlar itirazlarını bilimsel ve teknik olarak bir raporla ortaya koymuşlardır. Hazırladıkları raporun sonuç bölümünde şu ifadelere yer verilmiştir: “Rapor sonucunda görülmüştür ki, kentimiz üzerinde bir kez daha stratejik kararlar nezdinde değil, belirli grupların öngördüğü hedefler üzerinden kentsel kararlar üretmeye ve uygulamaya çalışılmaktadır.” Bu çerçevede Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan itirazlar mahkemeye taşınmıştır. Türk milleti adına karar veren Türk yargısının, son sözünü söylerken Mersinlilerin itirazlarını ve bilimsel görüşleri dikkate alacağını, Mersin’in ve çocuklarının geleceğini ipotek altına alacak ve kamu zararına olacak bu yatırımı iptal edeceğine inanıyoruz.

11. STRATEJİK PLAN

Öte yandan 10. Stratejik Plan’da yer alan 1/100000 ölçekli çevre planında işaretlenmiş olan ve Mersin’in gelişimine çok büyük etki yapacak, Mersin’i çok daha büyük lojistik merkez haline getirecek, kent merkezinden uzak, çok daha büyük kapasiteli yeni ana konteyner planının 11. Stratejik Plan’dan adının çıkarılmasına Mersinliler, Mersin’in iş insanları, meslek odaları ve dernekler de itiraz etmekte, ülkemizin ve Mersin’in jeopolitik konumunun hak ettiği daha büyük kapasiteli “yeni ana konteyner limanı”nın yapılmasını istemektedirler.

SERDAR ERKAN

ADD MERSİN ŞUBESİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları