Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kripto Varlıklar ve Borsaları - Av. Serkan GÜNEL
Hukuk kısaca, toplumu
düzenleyen ve devlet yaptırımıyla da güçlendirilmiş bulunan kuralların,
yasaların bütünü olarak adlandırılmaktadır. Dolayısıyla amacı toplumu,
toplumsal ilişkileri düzenlemek olan hukukun bu husustaki aracı ise devlet
eliyle yaptırım gücü olan kurallardır. Hukuk, toplumu düzenlediği gibi,
toplumun gelişen ve değişen ihtiyaçlarının da hukuku değişime zorladığı
açıktır.
Özellikle 21.yüzyıl ile beraber hayatımızın her noktasında söz sahibi
olan dijital donanımlar ve yazılımlara karşı hukuki alanda bir düzenleme
getirme arayışı da sürmektedir. Bu açıdan Devletler ile dijital dünyanın anonim
(bitcoin vs.) ya da bilinen (facebook, twitter vb.) geliştiricileri arasında
gizli bir yarış olduğu da aşikardır. Lakin, yasama süreçlerinin uzunluğu ve
uluslararası standartlar yaratma zorluğu nedeniyle dijital gelişmenin hızına
yetişemeyen hukukun bu yarışta geride kaldığı tespiti de yanlış olmayacaktır.
Günümüzde başta internet alanında olmak üzere pek çok dijital konuda hukuki
düzenlemeler dijital gelişmelere uyum sağlamakta zorlanmakta, bu da hukuki
boşluklardan faydalanan kötü niyetli kişiler için suç işleme fırsatı yaratarak
kişilerin mağduriyetine neden olmaktadır
ÜLKEMİZ ADINA ÜZÜCÜ
Bu yazının konusu olan
‘Kripto Paralar’ (Varlıklar) ise hem tanım hem de düzenleme bakımından tamamen
hukuki düzenlemelerden ari gelişmekte olup adeta doğal hukuk teorisinin bir
pratiğini yansıtmaktadır. Esasen blokzincir (blockchain) teknolojisi gibi daha
önce bu sütunun da yazarlarından değerli Cem SAY hocanın pek çok yerde
anlatmaya çalıştığı muazzam teknolojinin, işin sadece bir boyutu olan kripto
varlıklarla anılması ülkemiz adına
üzücüdür.
İnsanların bir yandan kısa zamanda çok para kazanmasına sebep olan
kripto varlıklar, bir yandan ise hesabını sormakta zorlandıkları hırsızlık ya
da dolandırıcılık suçlarına konu olmaktadır. Kanuni ve teknik tanımına göre
incelediğimizde “para” niteliği taşımayan kripto paralar için ‘Kripto Varlık’
tanımını kullanmanın daha doğru olduğu kanısındaysak da yukarıda değindiğimiz
gibi toplumun da hukuku düzenlemeye zorladığına olan inancımızla bu konuda
değişmesi gerekenin “para” kavramı olduğunu da söylenebilir. Ancak şu anki
haliyle kripto varlık demek doğru olacaktır.
Önceleri otoriteler
tarafından reddedilen,geleneksel yatırım araçlarıyla (dolar, altın, hisse
senedi vb.) asla rekabet edemeyeceği söylenen Kripto Varlıklar özellikle hayata
dijital gözlüklerle bakan genç kuşağın ani ve yoğun ilgisi ile artık en
muhafazakar ekonomistlerin dahi görmezden gelemeyeceği bir ekonomik güç haline
gelmiştir. Pandemi ile birlikte yükselişi ivme kazanan kripto para piyasası ise
Nisan 2021 itibariyle iki trilyon doları aşan bir değere sahip hale gelmiştir.
Bu
açıdan bakıldığında devletlerin ve uluslarüstü kuruluşların bu konuda bir
standart belirlemesi zorunlu hale gelmiştir. Lakin,olası bir
düzenlemenin iki yönlü olumsuz etkisinden korkulduğu da açıktır. Bunlardan ilki
olumlu bir düzenleme ile geleneksel piyasa araçlarına karşı kripto paralara
daha fazla bir yönelim sağlanarak geleneksel ekonominin dengelerini bozmak ve
dolayısıyla devletlerin ekonomilerine zarar vermek, ikincisi ise olumsuz bir
düzenleme ile (kısıtlama, yasaklama, ağır vergilendirme) bireysel yatırımcıları
ani kayıplara uğratarak tepkiçekme ve bireysel iflaslarla toplum huzurunu ve
düzenini bozmak.
"GAYRİ MADDİ VARLIK"
Öte yandan internetin doğası gereği,olası bir düzenlemenin
muhakkak uluslararası olması gerekmesi yanında, bunun yaptırım açısından
olanaksızlığı da bir diğer önemli sorundur. Devletlerin tekil düzenlemeleri ise
kullanıcıların hareket serbestliği nedeniyle aynı vergi cennetleri hususunda
olduğu gibi serbest ülkelerde işlem yapmaya yöneltecektir.
16
Nisan 2021 tarihli yönetmelikle mevzuatımızda ilk kez kriptovarlıklara yer verilmiştir.
Düzenleme
esasen kripto varlıklara yatırım yapmayı yasaklamazken bu varlıklar ile ödeme
yapılmasını yasaklamayı amaçlamıştır. Bu çerçevede kripto varlıklara bir tanım
da getirmeye çalışan yönetmelik, “dağıtık
defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak
oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi
para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası
aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlık” tanımıyla aslında ne
olduğu ile beraber daha çok ne olmadığı ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Elbette Devletin özellikle
ekonomi alanında düzenleyici bir konum alması anlaşılabilir. Bu anlamda kendi
parasını koruma güdüsüyle kirpto varlıkların ödeme alanında kullanılmasının
yasaklanması da kabul edilebilir. Lakin geleceğe damga vuracağı açık olan
blokzincir teknolojisi ve bunun bir kolu olan kripto varlıklara ilişkin ilk
düzenlemenin ‘yasaklama’ amacı gütmesi bu yönde hem ülkemizde hem yurtdışında
gelişmeye kapalı olduğumuz izlenimini doğurmaktadır. Teşbihte hata olmaz ise bu
durum Osmanlı’da matbaanın yasaklanıp 200 yıl sonra ancak kullanılmaya başlanmasını
hatırlatmaktadır. Gelişen teknoloji nehrinin ters yönüne kürek çekmenin ülkeye
yararı olmayacağı açıktır.
Gelecekte merkeziyetsiz
bir finans ile kredilerden sigortalanmaya kadar pek çok işlemin daha uygun
fiyatlarla ve daha güvenli yapılabilmesini amaçlayan ve daha bu alanda
yapılabileceklerin sınırı belli olmayan bu teknolojiyi yok saymak onu yok
etmeyeceği gibi insanların daha da çok yönlenmesine yol açacağı ortadadır. O
halde yapılması gereken çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma gayesiyle yeni
teknolojilerin anlaşılmasını kolaylaştırırken bu alanda işlem yapacak kişilerin
de hukuki güvenliğini sağlamaktır.
Bu anlamda ilk düzenlenmesi
gereken yerlerden biri Kripto Para Borsaları’dır. Zira ülkemizin kendine özgü
ekonomik koşulları insanların sadece yatırım yapmak için değil belirsiz
enflasyon karşısında kazancının değerini korumak için dahi çeşitli varlıklara
yatırım yapmaya yöneltmektedir. Türkiye şu an Avrupa’da kripto varlıklara
yatırım yapan ülkeler arasında en yüksek işlem hacmine sahip üçüncü ülkedir. Vatandaşların, karmaşık
teknolojilere sahip olan bu kripto varlıkları alıp satabileceği yegane imkanı ise
bu platformlardır. Bununla beraber şu anda ülkenin pek çok merkezi yerinde
konuşlu kripto varlık alım satımı yapan dükkanlar bile mevcuttur.
VATANDAŞA İMKAN SUNULMALI
Ne bu fiziki
dükkanlar ne de internet ortamında bulunan platformların düzenlendiği hiçbir
yasa olmadığı gibi açılmaları izne de tabi değildir. Devlet bir an önce alım satım hizmeti veren bu
platformlara ilişkin bir standart oluşturmalı ve lisanslandırmalıdır. Bununla
beraber okullardan başlayarak temel teknoloji, finans ve hukuk
okur-yazarlığının da gençlere öğretilmesi gerekmektedir. Elbette internetin
özgür dünyasında vatandaşlar dilerse lisanssız borsalarda işlem yapabilir bunu
engelleyebilmek mümkün değildir. Ancak burada kendini güvende hissetmek isteyen
vatandaşa bir imkan sunulmalıdır.
Bu aşamada yakın
zamanda çeşitli isimler ile açılıp yatırımcılarını mağdur eden kripto varlık
borsalarına ilişkin de birkaç şey söylemek gerekir. Bu suça ilişkin öncesinde
kişileri bu platformlara çekmek için yapılan kampanyalar, reklamlar ile
birlikte TCK 158. Maddede düzenlenen Nitelikli Dolandırıcılık suçunun aradığı
“hileli davranışlarla bir kimseyi aldatma” unsurunun oluştuğu söylenebilir.
Zira burada düzenlemenin eksikliğinden yapının kanuna aykırı bir yapı olduğunu
söylemek mümkün değildir. Ancak hiçbir suçun cezasız kalmaması gerektiği de
açıktır.
Bununla beraber
kişilerin bu kripto para borsalarında kullandıkları hesabın ‘hacklenmesi’
olarak adlandırılan verilerin ele geçirilmesi yoluyla burada tuttukları
varlıkların çalınması şeklinde gelişen suçlar da yaşanmaktadır. Bu tip
olaylarda hangi suç tipinin oluştuğu tartışmalıdır.
ÇÖZÜM DENETİM VE STANDART
Doktrinde, hırsızlık
suçunun ancak taşınır bir mala karşı işlenebileceği, bu nedenle İnternet
Bankacılığı ile işlenen suçlarda uygulanamayacağı konusunda bile görüşler
baskınken para olarak nitelendirilmeyen Kripto Varlıkların çalınması halinde
TCK 142. maddede yer alan nitelikli hırsızlık suçunun oluşmayacağı açıktır.
Bu
açıdan, TCK’nın 10. bölümünde yer alan ‘Bilişim Alanında Suçlar’ başlığı
altındaki düzenlemelere başvurmak gerekmektedir. TCK 244. madde “Sistemi Engelleme,
Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme” başlığı ile pek çok fiili bir arada
düzenlemektedir. Kripto Para Borsaları’nda yatırıma konu hesabın bir başkası
tarafından ‘hacklenmesi’ olarak adlandırılan suç fiili esasen TCK 244’te
karşılığını bulmaktadır. Ancak bu maddede öngörülen cezanın caydırıcılık etkisi
azdır bu nedenle bir ihtiyaçtan doğan elektrik hırsızlığı düzenlemesi gibi bir
düzenleme bu alan için de gerekmektedir.
Burada şüphelinin bulunması
açısından Kripto Para Borsaları’nın bazı bilgileri, soruşturmayı yürüten
savcılıklarla paylaşması gerekmektedir. Her ne kadar sabit olmayan IP adresi
kullanılarak yapılan veri hırsızlığına ilişkin kesin tespitler zor olsa da
başka delillerle desteklendiğinde vakayı çözücü sonuçlar alınabilmektedir.
Yapılacak bir lisans düzenlemesinde bu konuda da standartlar getirilip
kişilerin güvenli yatırım yapmaları sağlanabilir. Sermaye yapısı güçlü kripto
para borsalarının SPK mevzuatına benzer bir düzenleme veya bu mevzuatın
içerisinde düzenleme yeri bularak bireysel yatırımcıya güvenle yatırım yapma
imkanı verilebilir.
Ancak bir kez daha tekrarlamak gerekirse kripto varlıklar
geleceğimizi derinden etkileyecek blokzincir teknolojilerinin sadece bir
boyutudur. Bu nedenle daha geniş bir perspektiften ele alınıp muasır
medeniyetler mertebesine ulaşma gayemiz sağlanmalıdır.
DEVLETİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Toplum düzenini
korumakla mükellef devlet, suistimallere hukuk yoluyla engel olmalıdır. Ancak teknolojik
gelişmelerin getirdiği yeni imkanları görmezden gelmek onları yok etmediği gibi,hukuki
boşluktan yararlanan kötü niyetli kişileri daha da cesaretlendirmektedir.
Bu
kapsamda kripto varlıkların da artık hayatımızda yer ettiği gerçeği karşısında
bireysel yatırımcıyı koruyucu önlemlerin alınması ve aynı şekilde bankacılık ve
borsa gibi kurumlarda yapılan düzenlemelere benzer düzenlemelerin,konunun tüm
paydaşlarından görüşler alınıp yasaklayıcı değil, düzenleyici bir şekilde meclis
tarafından yapılması gerekmektedir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
En Çok Okunan Haberler
- Hayatını kaybetti!
- Mansur Yavaş'tan TBMM'ye flaş çağrı!
- TÜİK ekim ayı enflasyon verilerini açıkladı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- AKP'den kayyum için ilk açıklama