Olaylar Ve Görüşler

Gezi’ye yasak, tarikatlara destek - Av. Erol ERTUĞRUL

18 Haziran 2022 Cumartesi

Geçen günlerde hafızlığını tamamlayan 393 kişi için bir tarikatla bağlantılı vakıf tarafından düzenlenen icazet töreni öncesinde, cami çevresinde cüppe ve sarıkla yürüyüş yapıldı. Bu eylem açık biçimde laikliğe karşı, Atatürk devrimlerine karşı gerici bir eylemdi. Ne acı ki bu gerici eyleme karşı hiçbir devlet kurumundan tepki gelmedi, hiçbir cumhuriyet savcısı devlete karşı bu eylem için bir soruşturma açmadı. Aslında bu eylem yirmi yıldır güzel yurdumuzda Aydınlanmaya karşı yürütülen ve zaman içinde yol alan gericiliğin bir parçasıydı. Yirmi yıldır laiklik ve aydınlanma kenarından köşesinden yavaş yavaş kemirildiği için her şey olağan gibi göründü.

Böylesine gerici bir gösteriyi görmezden gelen devlet görevlileri, şarkıcıları yasaklıyor. Belediyelerin yaptıkları etkinlikler yasaklanıyor. Özgürlüklere yasak var. Gericiliğe ve baskılara bir tepki olarak doğan Gezi eylemleri yönetimin en büyük korkusunu oluşturuyor. Gezi’nin yıldönümünde polis gazetecilere, katılımcılara şiddet ve gözaltı uyguluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan katılımcılara hakaret ediyor. 

‘MEDRESELER KAPANMIŞTIR’

Kurtuluş Savaşı sürerken, bir savaş da içerideki işbirlikçilere, yurdu bir örümcek ağı gibi sarmış tarikatlara, cemaatlere karşı verilmiştir. 1 Nisan 1922 günü Mustafa Kemal Konya’dadır. Din hocaları Mustafa Kemal’e bir dilekçe vererek medrese sayısının artmasını ve medrese öğrencilerinin askere alınmamasını isterler. Mustafa Kemal dilekçeyi okuyunca sinirlenir. “Sizin için medrese Yunanı yenmekten, halkı zulümden kurtarmaktan daha önemli görünüyor. Millet kan içinde yüzerken, halkın en iyi çocukları cephelerde dövüşürken, yurt için canlarını feda ederken, siz burada genç, sapasağlam delikanlıları besiye çekmişsiniz. Bu asalakların askere alınmaları için yarın emir vereceğim” der. 

17 Eylül 1924 günü Mustafa Kemal Hamidiye Zırhlısı ile Rize’ye gider. Rize gezisinin son gününde Atatürk’e Rize ve Pazar müftüleri bir dilekçe verirler. Medreselerin yeniden açılmasını isterler. Atatürk’ün yanıtı nettir: “Medreseler kapanmıştır, açılmayacaktır. Bize çağdaş okullar gerekmektedir. Böyle okullar açılacaktır. Artık bu milleti rahat bırakın. Bu millet ışığını çağdaş okullardan alacaktır.”

LAİKLİĞE DARBE

Bu ülke, bu ulus yalnızca geçmişte değil, günümüzde de tarikatlardan, çağdışı eğitimden çok çekti. Ekonomik açıdan, politik açıdan, uygarlaşmadan uzak kalmamızın en önemli nedeni bu yanlışlardır. Yakın geçmişimizde tarikat yurtlarında yaşanan baskılar, bu baskılar sonucunda çekilen acılar, din kurslarında onlarca çocuğumuza tecavüzler unutulmadı. Tüm bunları görmezden gelmek tam bir aymazlıktır. Geçtiğimiz günlerde TBMM Diyanet Akademisi adlı bir yasayı çıkardı. Bu yasa laikliğe ve öğretim birliğine en büyük darbedir. Bu yasa ile hem Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı ve laikliğe aykırı bir akademi kuruluyor ve hem de Din Eğitimi Genel Müdürlüğü’nün yetkileri genişletiliyor. Bu akademi doğrudan bir medresedir. 

Kurtuluş Savaşı boşuna verilmedi. Türk devrimleri boşuna yapılmadı. Kurtuluş Savaşı’nı başarmış, devrimleri gerçekleştirmiş bu ulus, bu olumsuzluklardan da kurtulmasını bilecektir.

AV. EROL ERTUĞRUL 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları