Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

CHP iktidara yürürken sosyal demokrasi tartışmaları

08 Eylül 2022 Perşembe

Siyasetin diyalektiği, Erdoğan/AKP iktidarının 20 yıllık baskıcı rejimine karşı yeniden Demokratik Rejim rüzgârlarını güçlendirdi.

Kılıçdaroğlu’nun ince bir stratejiyle oluşturduğu ve CHP’nin öncülük ettiği Altılı Masa’nın Millet İttifakı seçimi kazanacak gibi görünüyor:

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı da kesin gibi.

İktidar ve yandaşları, bir yandan aday olacağı kesin görülen Kılıçdaroğlu’nun altını oymaya çalışırken öte yandan HDP’yi ve İYİ Parti’yi kullanarak milliyetçilik ve dincilik üzerinden, Altılı Masadaki partiler arasında veya doğrudan bu partiler içinde karışıklık çıkarmaya uğraşıyor.

***

CHP içindeki kavga, suni olarak Sosyal Demokrasi ve Atatürkçülük arasında çıkarılmaya çalışıldığı için, günlerce bu konuyu irdeledim ve bu iki ideolojinin CHP içinde tam bir uyumla bütünleştiğini gösterdim.

Bu konuda Salı günü Zülfü Livaneli’nin mektubunu yayımlamıştım.

Sosyal Demokrat ideolojinin önde gelen kuramcı ve uygulayıcılarından olan sevgili Ercan Karakaş da bir yazı yolladı.

Yerim dar olduğu için bugünlük, Sosyal Demokrasi tartışmalarına ışık tutacak olan bu yazının sadece giriş bölümünü aşağıda yayımlıyorum.

***

“Sosyal Demokrasinin kriz içerisinde olduğu bir gerçek. Bu kriz, hem sosyal demokrasinin doğduğu Avrupa ülkelerinde, hem de Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan bir kriz.

Yaşanan krizin somut belirtisi ise sosyal demokrat partilerin -başta Avrupa olmak üzere- birçok ülkede iktidar mücadelesinde geriye düşmüş olmalarıdır.

21. yüzyıl başlarken o süreçteki 15 Avrupa Birliği (AB) ülkesinin dörtte üçünde sosyal demokratlar iktidardaydı. Bugüne geldiğimizde durum tam tersi görünüyor. Şu an 28 AB ülkesinin yalnızca 5-6’sında sosyal demokrat hükümetler işbaşında.

Özellikle Almanya, Fransa gibi sosyal demokrasinin uzun yıllar belirleyici olduğu ülkelerde sosyal demokrat partilerin büyük güç kaybetmesi endişe verici boyutta.

Bu iki ülkeye İngiltere’yi de katmamamızın nedeni, İngiltere İşçi Partisi’nin yeni lider Jeremy Corbyn ile 8 Haziran 2017’de yapılan seçimde oyların yüzde 40’a yükseltmiş ve böylece iktidarda bulunan muhalefetle arasındaki oy farkını yüzde 20’den, yüzde 2’ye düşürmüş olmasıdır.

Corbyn’in bu başarısı, tüm sosyal demokratlarca incelenmesi ve ders alınması gereken bir başarıdır. Bu başarının nedeni, esas olarak 1997’de Tony Blair tarafından ortaya atılan ‘3. Yol’ politikasının tamamen terk edilmesi ve sol değerlerin öne çıkarılmasıyla ilgilidir.

KRİZDEN KAÇINMANIN YOLLARI

Bilindiği gibi, sosyal demokrat hareket içerisinde İngiltere kaynaklı olarak, ‘3. Yol’ adıyla sosyal demokrat değerleri dikkate almayan ‘pragmatik’ bir program Almanya’da da ‘Yeni Merkez’ tanımlamasıyla aynen yürürlüğe koymuştu.

Bu program Hollanda, İtalya, Norveç vb. ülkelerde de etkili olmuştu.

Ancak 3. Yol söylemiyle iktidara gelen sosyal demokrat partilerin iktidarları çok uzun sürmemişti.

Çünkü neoliberal dünyadan esinlenen programları, çalışan kesimlerin mevcut sosyal ve ekonomik haklarını tartışma konusu yapan uygulamalar içeriyordu.

Sosyal demokrat partileri destekleyen kitleler daha çok eşitlik beklerken, kazanılmış haklarının yok olmasına, sosyal demokrat partilere oy vermeyerek, sandığa gitmeyerek ve hatta bu partilerden istifa ederek sert tepki göstermişlerdi.”

***

SHP’nin Eski Kültür Bakanı olan ve bir ilke sorunundan dolayı istifa eden Ercan Karakaş, yazısında çok önemli noktalara işaret ediyor.

İktidarın saldırısı altında olan Altılı Masa, CHP, İYİ Parti ve HDP açısından dikkatle okunması gereken bu yazının geri kalan kısmını özetlemeye ve irdelemeye yarın devam edeceğim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları