Olaylar Ve Görüşler

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü - N. Erdinç Orhan

03 Ekim 2024 Perşembe

4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü, her yıl hayvan haklarına dikkat çekmek ve hayvanlara yönelik şiddet ve ihmalleri önlemek amacıyla tüm dünyada kutlanmaktadır. 

2024 yılı teması, “Dünya onların da evidir” olarak belirlenmiştir. Bu tema; ev hayvanları, sahipsiz hayvanlar ve yaban hayvanlarının dünya üzerindeki varlıklarını kabul etmemizi ve onların haklarına saygı göstermemizi hatırlatan güçlü bir mesaj taşır.

Ancak Türkiye’de hayvan hakları konusu, özellikle bu sene Meclis’te kabul edilen Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki değişiklikle birlikte ciddi bir tartışma konusu haline gelmiştir. Sahipsiz hayvanların toplanmasını ve hatta uyutulmasını öngören bu yasa değişikliği, toplum vicdanında derin yaralar açmıştır.

Uluslararası deneyimlere dayalı bilimsel çalışmalar ve mesleki uzmanlık önerileri dikkate alınmadan yapılan bu yasa değişikliği ile sokakta yaşayan hayvanların korunması için yıllardır mücadele eden gönüllü gruplar, sivil toplum kuruluşları ve her alanda özveriyle çalışan veteriner hekimlerin tüm emeği yok sayılmıştır. Sahipsiz hayvanların toplu şekilde barınaklara kapatılması ve devamında uyutulmalarına kadar varabilecek uygulamalar yalnızca bu hayvanların yaşam hakkına zarar vermekle kalmayacak, aynı zamanda toplumda hayvan haklarına yönelik olumsuz bir bakış açısının da pekişmesine neden olacaktır.

Oysa sahipsiz hayvanların kontrol altına alınması ve güvenli bir yaşam sürdürmeleri için daha insancıl yöntemler mevcuttur. Kısırlaştırma, aşılama ve sahiplendirme programları gibi yöntemler, sokakta yaşayan hayvan popülasyonunu kontrol altında tutarken onların yaşam hakkını koruma ilkesini de gözetmektedir. Sokakta yaşayan hayvanlar bu dünyanın bir parçasıdır ve yaşama hakları vardır.

Türkiye’de evcil hayvan sahiplenme oranı giderek artmaktadır. Ancak evcil hayvanların sorumluluk gerektiren canlılar olduğunu unutan birçok kişi, bu hayvanları bir süre sonra terk etmekte ya da kötü koşullarda bakmaktadır. Evcil hayvanların sokaklara terk edilmesi, onları savunmasız ve tehlikelerle dolu bir yaşama mahkûm ederken sahipsiz hayvanlar sorununu da derinleştirmektedir. 

‘DÜNYA ONLARIN DA EVİ’

Evcil hayvanların bakımında sorumluluk yalnızca bireysel değil, toplumsal bir yükümlülüktür. Hayvan sahiplenmek, uzun vadeli bir taahhüttür ve bu süreçte hayvanların sağlık, barınma ve beslenme gereksinimlerinin düzenli olarak karşılanması gerekmektedir. Evcil hayvanların, terk edilmek yerine, sahiplendirilmeleri için etkin kampanyalar düzenlenmesi de bu noktada önemli bir rol oynayacaktır.

Ülkemizde çiftlik hayvanlarının refahı konusunda da ne yazık ki ciddi zorluklar yaşanıyor. Yasal olarak hayvan refahına dair bazı düzenlemeler bulunmasına rağmen, uygulama aşamasında önemli eksiklikler olduğu görülmektedir. Özellikle yoğun endüstriyel tarım uygulamaları, hayvanların doğal davranışlarını sergilemelerine olanak tanımazken dar alanlarda yaşamak, yetersiz bakım ve veteriner hizmetlerine erişim eksikliği gibi sorunlar da eklenmektedir. 

Hayvanların barınma koşullarının iyileştirilmesi, nakliye sırasında daha insancıl yöntemlerin kullanılması gibi uygulamalar Türkiye’deki çiftlik hayvanları refahını artıracak adımlar arasında. Ayrıca, bu alanda farkındalığın artması ve düzenli denetimlerin yapılması, hayvanların daha iyi yaşam koşullarına kavuşmasını sağlayabilir. Dünya Hayvanları Koruma Günü, bu tür sorunlara dikkat çekmek ve çözüm için adım atmak adına bir fırsat sunuyor. 

Hem evcil hem de çiftlik hayvanları üzerinden topyekûn bir hayvan refahı bakış açısı bir sonraki adım olan yaban hayatı rehabilitasyonu açısından da sağlıklı bir sürece kapı aralayacaktır.

Türkiye’nin zengin biyoçeşitliliği, sayısız yaban hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır. Ancak son yıllarda, yaban hayvanları da çeşitli tehditlerle karşı karşıya kalmaktadır. İklim değişikliği, orman yangınları ve insan eliyle doğanın tahrip edilmesi sonucunda yaban hayvanlarının yaşam alanları yok edilmiş, yasadışı avlanma gibi nedenlerle bu türlerin yaşamda kalma mücadelesi zorlaşmıştır. Yaban hayvanlarının korunması, yalnızca türlerin devamlılığı açısından değil, ekosistem korunması ve doğal yaşam döngüsü açısından da hayati önem taşımaktadır.

Sahipsiz hayvanlar, ev hayvanları, çiftlik hayvanları ve yaban hayvanları insan faaliyetleri sonucu tehlikelerle karşı karşıya kalmakta ve onların haklarına yeterince saygı gösterilmemektedir. Hayvan haklarına yönelik toplumsal farkındalığın artırılması ve daha medeni yasaların çıkarılması, hayvanlarla birlikte barış içinde bir yaşam sürdürmemiz için büyük bir gerekliliktir. “Dünya onların da evidir” mesajı boş bir slogan değil, tüm canlılar için daha adil, sağlıklı ve yaşanabilir bir dünya yaratmamız gerektiğini hatırlatan bir çağrıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları