1996 yılında Necmettin Erbakan başbakan, Tansu Çiller başbakan yardımcısıdır. Bu dönemde, Refah Partisi örgütlerinin, Cumhuriyete, laikliğe ve Atatürk’e karşı eylemleri rahatsızlık yaratmaktadır. 6 Ekim 1996 günü Ankara Kocatepe Camisi’nde cüppeli, asalı Aczmendiler, “Şeriat isteriz” diye gösteri yapmışlardır. Refah Partisi Rize Milletvekili Şevki Yılmaz, 1997 yılında çeşitli yerlerde Kemalizmi bir zulüm olarak niteleyen, şeriatı öven konuşmalar yapmıştır. Erbakan, 11 Ocak 1997’de başbakanlık konutunda tarikat liderlerine ve şeyhlere bir iftar yemeği vermiştir. Görüntüler kamuoyunda tepki ile karşılanmıştır. 30 Ocak 1997 gecesi Sincan Belediyesi, “Kudüs Gecesi” adı ile bir gece düzenlemiş, salona Hamas ve Hizbullah liderlerinin fotoğrafları asılmıştır.

CUMHURİYET KARŞITI CEPHE

28 Şubat 1997 Cuma günü Milli Güvenlik Kurulu toplanmış, kaçak Kuran kurslarının kapatılması, tarikatların çalışmalarının engellenmesi, Öğretim Birliği Yasası’nın uygulanması, sekiz yıllık eğitime geçilmesi, Atatürk’e karşı eylemlerin cezalandırılması gibi kararlar alınmıştır. 18 Haziran 1997’de Erbakan başbakanlıktan istifa etmiştir. Refah Partisi Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmıştır. Tüm bu önlemlere karşın irticanın yükselişi önlenememiş ve 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimler sonucunda yeni kurulan AKP, Türkiye’nin yönetimini ele geçirmiştir. 

AKP iktidar olduktan sonra laikliği ve Cumhuriyet ilkelerini yok etmeye çalışmış, Cumhuriyetin ordusundan bir öç alma devri başlatmıştır. Bunun sonucunda AKP, ABD ve Fethullah işbirliği ile Ergenekon, Balyoz gibi uydurma davalar açılmış, vatansever aydınlar ve Cumhuriyetin kahraman subayları cezaevlerine konulmuştur. Zaman içinde bu davaların birer kumpas olduğu anlaşılmış, bu davaları açan, kararları veren savcı ve yargıçlar ya yurtdışına kaçmışlar ya da yargılanarak cezaevlerine konulmuşlardır.

ÖÇ ALMA

28 Şubat kararlarının sorumlusu olarak gösterilen generaller için de “Postmodern darbe yaptılar” denilerek FETÖ’cü savcılar tarafından davalar açılmıştır. Cumhuriyetin ordusunun kahraman subayları haksız ve hukuksuz olarak FETÖ’cü yargıçlar tarafından cezalandırılmışlardır. Bu kararları ne acı ki Yargıtay da onamıştır. On üç kahraman general, yaşları 80-90 arasında yaşam boyu hapis cezası alarak cezaevine konulmuşlardır. Bu dava ve karar tam bir öç alma eylemidir. Atatürk’ten öç alma, Cumhuriyetin ordusundan öç alma, laiklikten öç alma eylemidir. 28 Şubat kararları, bugünler gelmesin diye alınmış kararlardı. Bugünler gelmiş, laiklik sözde kalmış, dincilik öne çıkarılmıştır. Dinci derneklerin istemi ile festivaller yasaklanmıştır. Sözde bir din adamı namaz kılmayanların öldürülebileceklerini söylemiştir. Bakanların, valilerin, kaymakamların, müsteşarların, büyük çoğunluğu imam hatip çıkışlıdır. Ülkeyi imam hatipliler yönetmektedir. Askeri okullar, askeri hastaneler kapatılmış, ordu sindirilmiş, yargı yandaşlaştırılmıştır. 

28 Şubat davası kararları verilirken devleti yönetenler susarak bu haksız kararlara destek vermişlerdir. Bu topraklarda Atatürk’ten öç almaya kimsenin gücü yetmez, Cumhuriyetin ordusundan öç almaya kimsenin gücü yetmez.

AV. EROL ERTUĞRUL