Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Baş döndürücü Harris ivmesi

28 Temmuz 2024 Pazar

En berbat dönemini yaşayan Washington siyaseti, yerli Törkiş demokrasinin arkası yarın tadında uzayıp giden “Altılı Masa” oyunlarıyla karşılaştırıldığında, ışık hızı uzaklığında görünüyor. 

Kendinizi bir an için 14-28 Mayıs seçimleri öncesine ışınlayın… 

Kılıçdaroğlu’nun adaylığına benim gibi baştan ikna olmamış tüm yazar, çizer ve kamuoyu önderleri için “Yol yakınken dönelim. Adayı değiştirelim. Rakibine karşı girdiği her seçimde yenilgi ile karşılaşan bir adayla bu maceraya devam etmek çok riskli. Risk almayalım!” demek tamamiyle “tabu” idi. 

Değil kalem oynatmak, bu konuda her ağzınızı açtığınızda; “Pişmiş aşa su katma!” argümanıyla geri püskürtülüyordunuz. 

El hak karar(!) verilmişti.

Muhalefet cenahında kararı sorgulamak, “karşı tarafın eline koz vermek!” ve “oyunbozanlıkla” eşanlama geliyordu. 

Şimdi yakın dönem siyasi tarihinin en büyük belirsizlikleriyle dolu, en karanlık dönemini yaşayan ABD’de, Başkanlık seçimlerine 3 ay kala Biden’ın adaylığına gösterilen hızlı refleks ve dirayetli, cesur tepkilere bakalım bir de....  

Hızlı fiziki ve zihni çöküş gösteren Demokrat Parti adayının kaderini CNN ekranlarında malum 27 Haziran tarihinde Trump’la çıktığı Başkanlık münazarası belirledi. 

Demokratlar için büyük bir badire ve düş kırıklığı olan programı, kimse “kol kırılır, yen içinde kalır” yaklaşımıyla ve “aman kendi ayağımıza sıkmayalım” avunmalarıyla karşılamadı. 

İLK TAŞI ATAN BİDEN’CI GAZETE

İlk taşı, “Biden’cı gazete” olarak bilinen New York Times, hemen ertesi günü 28 Haziran tarihli nüshasında, “Biden bırakmalı!” başlığıyla yayımladığı bir başyazı ile attı. 

Yaşlı Başkan birkaç hafta boyunca, “Ben yarıştayım ve hiçbir yere gitmiyorum” inadıyla dirense de, etrafında gitgide daralan kuşatmaya dayanamadı. 

Biden’ın partisinden yakın mücadele arkadaşları, “göz var izan var” hesabına konuya bodoslamadan girdiler, 2024 yarışına ikinci defa adaylığını koymakta israrlı olan Biden’ı, görmeyi ret ettiği kamuoyu yoklalamaları ile yüz yüze getirdiler. 

Bu zorlu yüzleşmeyi, hiç çekinmeden Demokrat Partili eski Meclis Başkanı Nancy Pelosi üstlendi. 

Sonunda Demokratlara yakın yayın organları ve parti ileri gelenlerinden gelen baskılara dayanamayan “sorunlu aday” pes etti ve meşaleyi açık destek verdiği Kamala Harris’e devretmek zorunda kaldı. 

Biden’ı adaylıktan vaz geçirmek için son üç haftada gösterilen siyasi refleks hızı kadar, Kamala Harris için hazırlanan yeni kampanyanın dönüşümü de etkileyici. 

Trump karşıtı medya ve Demokrat Parti’nin güçlü propaganda çarkı, düne değin “Çok fazla radikal, Başkanlığı almasına imkan yok!” denilen Kamala Harris’in arkasında hemen birleşti. 

Kazanamayacağı anketlerce ortaya konan Biden’dan başka hiçbir alternatifin beter olamayacağı düşüncesiyle, Harris etrafında yepyeni bir enerji ve söylemle bir araya geldiler. 

Pelosi’den, Obama’ya dek partinin tüm büyük isimleri “ama” ve “fakat” sız, Kamala’ya tek, tek, birer birer “destek” açıkladılar. 

DEMOKRASİ SAVUNUCULUĞU SÖYLEMİ “OUT”

Bir hafta içinde kampanyanın vurgusu da tamamiyle değişti. 

ABD’yi “demokrasi düşmanı Trump’tan korumak” adına oy isteyen Biden’dan farklı olarak Harris kampanyası; Cumhuriyetçi Parti adayı ile aşırı radikallikten beslenen çevresini, “weirdo/meczup” sıfatına indirgemeyi yeğliyor.

Daha genç kuşak Demokrat Parti çizgisi, “demokrasi yandaşlığı/karşıtlığı” tartışmasının sokaktaki adamda karşılığı olmadığını değerlendiriyor ve de Trump’ın cümle alemi ötekileştiren “MAGA-Make America Great Again/Yeniden Büyük Amerika”cı fanatiklerinin en çok “meczup” dilinden anlayacağını iddia ediyorlar. Kamuoyunun içgüdüsel olarak genel manada “demokrasiye tehdit” analizlerinden çok “meczupların” verebileceği hasarı daha çok hissedebileceği ve anlayabileceğini varsayıyorlar. 

Yanlış bir bakış açısı değil.

Amerika’yı geçtim…. 

Avrupa’nın kültürü en köklü, en siyaseten görmüş geçirmiş, gelişmiş ülkelerinde bile, “faşizm karşıtlığı ve demokrasi savunuculuğu” gibi büyük argümanların ne yazık ki bundan böyle eski karşılığı yok. 

Sağ partilerin yükseldiği yaz başındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de bu, üzerinde çok konuşulan ve tartışılan bir tema oldu. 

Kamala Harris’in yolu hiç şüphesiz zorlu olacak.

Ancak Biden’dan devr aldığı enkaz üzerinden yakaladığı yeni ivme ve hızlı yükselişi, kuşkusuz heyecan verici.    



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları